Bazı cümleler ki kelimelerle oluşur fakat bir bıçak kadar keskindir . Bir cümlenin kelimeleri nasıl bir bıçak olup da bir insanı bu derece derinden yaralayabilirdiki daha . Doktorun söylediklerinin üzerinden neredeyse 1 hafta geçmişti. Karnımdaki şişlik günden güne artıyordu ve beraberinde de mide bulantısını getiriyordu . Şu 1 haftadır Girdap'ın yüzünü 1 kere bile görmedim . Doktordan çıktıktan sonra beni ormanda bir eve getirdi ve bir süre yanımda olamayacağını falan zırvalayıp gitti . Gitmesi bir yandan düşüncelerime iyi gelirken diğer yandan da kötü geliyordu . Mesela o gittiğinden beri yani neredeyse 1 haftadır bebeği aldırmalı mıyım diye düşünüp durdum . Bu düşünme ortamı benim için iyi bir şeydi . Fakat bazen öyle derinlere dalıyordum ki derinlerden kendimi çekip çıkarmam saatlerimi alıyordu . İşte bu da onun olmamasının bir nevi kötü tarafıydı . Yine düşüncelere boğulduğumu anlayınca silkelenip kendime geldim . O sırada aşağıdan kapı sesi geldi . Yavaş adımlarla aşağıya inerken onu gördüm . Kelimenin tam anlamıyla dağılmıştı . Gözleri kanlanmış ve göz altları morarmıştı . Kollarında ise uzun ve incecik çizgiler vardı . O da kafasını kaldırınca göz göze geldik . Sanki beni görmeyi beklemiyormuş gibi öncelikle şaşırdı ve daha sonra gözlerimin içine bakarak ufak bir gülümseme gönderdi bana . Ben de ona ufak bir gülümsemeyle eşlik ettim . Daha sonra gözleri karnıma takıldı ve yüzündeki o ufak da olsa beliren gülümsemesi bir anda soluverdi . O lacivertimsi gözler şimdi ise siyahtan daha karaydı sanki . Karnıma her baktığında intikam alma isteği daha da alevleniyordu sanki . Bu kasvetli ortamı bozmak adına yanına gittim ve ellerimi gözünün önünde ileri geri sallayıp ;
" Girdap daha kalıcak mısın orda ? Yoksa oturmayı planlıyor musun ? "
" Haa .. Şey tabiki geç otur sen .. "
" Girdap sana bir şey sorucam . "
" Sor baş belası sor .. "
" Neredeydin ve neden bu haldesin ? "
" Birkaç işim vardı o yüzden 1 hafta gelemedim kusura bakma . "
" Peki 1 hafta gelmemeni anladım fakat neden bu halde olduğunun hala cevabını almış değilim . "
" Sadece içtim biraz o kadar . "
" Neden içtin peki ? "
" Çok soru sormaya başladın bücür . "
" Ya cevap versene ! Bücür ne demek ayrıca ? "
"Ben bir dus alıcam bücür . Sonrada uyurum büyük ihtimalle . Bir şey olursa seslen . " dedi ve gözden kayboldu . Yukarıdan su sesi geldiginde duşa girdigini anlayip yavaş adımlarla yukarı çıktim. Girdap normalde odasının kapısını kitliyordu . Bende bir umut kitlememistir dedim ve elimi kapi koluna atip asagi doğru çektim . Şans eseri kapi acikti . Girdap anlamasın diye hemen odaya girip arkamdan usulca kapıyı kapattım . Odada siyah rengi hakimdi . Tam da beklediğim gibiydi . Kocaman odanın ortasında 2 kisilik büyük bir yatak , kitaplik , büyük bir dolap ve 1 calisma masasi vardi . Merakıma yenik düşüp çalışma masasınin yanina gidip oradaki resimleri karıştırmaya başladim . Ben neredeyse bütün resimlerin kardeşiyle ve anne babasıyla oldugunu düşünürken o resimlerin arasında kendi resmime rastladim . Resmi elime aldım . Arkasini önünü incelerken arka bölümünde uzunca bir yazı gördüm . Tam okumaya başlayacakken resmimin ani bir şekilde elimden çekilmesiyle ağzımdan tiz bir çığlık döküldü.
"Sessiz ol bücür. Benim . Senin bu odada ne isin var ? " bunu sorarken sesi yumuşakti fakat gözlerindeki telaş duygusunu hissedebiliyordum .
"Sey ya ben odandan .... kıyafet .... Evet evet kiyafet almaya gelmistim benimkiler kirlendi de yikamaya usendim . Sonra iste bu resmi gordum burda bakiyim dedim meraktan yani iste sey sen geldin falan ... yani ben kiyafet alicam ... ıııı şey alabilir miyim? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
Teen FictionGökyüzü ve Yıldız'ının Hikayesi ... Bir Adam ; Esareti altina aldığı kadınını korumaya ant içmiş , Kusursuz lacivert renginde olan gözlerini bir daha ışıkta açmamak adına Gölge'sinin kanatları altına sığınan, Her ne kadar duygusuz görünse de duygul...