BÖLÜM 6:SAKAT

27 6 0
                                    

-Noldu Ceyda?
-Baban yani Tarık Amca!
-Ceyda söylesene noldu babama?
-Şehire gelen otobüs kaza yapmış.
-Ee?
-Içinde baban da varmış.

O an içimde tarifsiz bir şey oldu. Nasıl anlatsam; beynim görevini yitirmiş, kulaklarım az önce duydukları yüzünden kendini suçlamis, kalbim artık atmanın gereksiz olacağını düşünüp susmuş ve dahası...

-Durumu nasıl?
-Bişey ogrenemedim. Sevim teyze haberi alır almaz bana bu anlattıklarımı söyleyip evden çıktı.
-Annemi aramaliyim hangi hastane öğrenip gidelim.
-Olur su ister misin?
-Iyi olur.

Hemen telefona sarılıp annemi aradım. Babamın durumunu sordum. Annem bi şey olmadığını söylese de sesinden anlaşılıyordu. Bişey olmuştu. Hangi hastane de olduğunu sordum. Gerek olmadığını evde durmamızı istedi. Tabi ki kabul etmeyecektim. Evde durmak da ne?
Israr edip adresi alınca Ceydaya seslendim.
Ceyda babam için hazırladığı cantayla vede su ile kapıda belirdi.
Suyu içip evden çıktık. Bir taksiye binip adresi söyledik. Ağlayamiyordum. Sanırım güçlü gözükmek için aglamiyordum. Ama bir süre sonra dayanamadım ve göz yaşlarımı bırakıp kafamı ceydanin omzuna teslim ettim. Sarılıp destek oluyor babamın iyi olduğunu söylüyordu. Ailesi aklına gelmiş olmalı ki uzaklara dalıp ağlıyordu. Bende ona sarıldım.

Hastaneye geldiğimiz de hemen babamın adinı verip nerede oldugunu öğrenip asansöre bindik. Ameliyathanenin kapisinin onune geldigimizde annem yalnız başına oturmuş ağlıyordu. Hemen annemin yanına koşup ona sarıldım. Uzun bir sure boyle kaldiktan sonra yanina oturdum.

-Babamın nesi var anne?
-Duygu kızım baban iyi endişelenme.
-O zaman neden ağlıyorsun?
-?
-Anne cevap verir misin?
-Duygu baban şuanda ameliyatta herseyi birazdan öğrenicez.
-Ne zamandır ameliyatta?
-Yaklaşık 3.

Zaman geçmiyordu. Dua etmekten başka yapabileceğimiz bişey yoktu. Ceyda anneme destek oluyor bense ameliyathanenin önünde oturup sonucu bekliyordum. Iyi şeyler düşünüyordum. Mesela 6 sene öncesini. Babamla ilk balık tutmaya gittiğim zamanları. Balığı tutuyordum, sonra kiyamayip tuttugum balıkları gole geri atiyordum. Sonra babamın tuttuklarina bakıp onlarinda acıyla kivranislarini görüp onları da geri atmistim. Babam "Evet bu kadar yeter harikaydın ilk denemen gayet iyi bu kadar iyi tutucu olduğunu bilmiyordum prenses " deyip kovayi kaldırdığında ve boş olduğunu gördüğünde olanlar gerçekten çok komikti. Babam neredeyse ağlayacakti. Hatta ki kendini gole atıp su yüzeyinde bekleyenleri almıştı. O gün bana hiç kızmamisti. Söyledikleri şunlar olmuştu :
" Şükürler olsun ki benim kızım çok merhametli seninle gurur duyuyorum. "

Ameliyathanenin kapısı açıldığında hemen doktorun etrafını sardık. Doktor hiç bir şey söylemeden bize bakıyordu

-Babam nasıl ameliyat nasıldı?
-Durumu iyi hayati tehlikesi yok ama-
-Amasi yok iyiyse iyidir öğle değil mi?
- Tabii öyle ama bunu söylemeyi istemezdim fakat artık bacaklarını kullanamayacak.
-Anlamadım?
-Üzgünüm bundan sonraki yaşamına böyle devam edecek. Elimizden geleni yaptık. Geçmiş olsun.

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ne düşüneceğimi. Sevinmistim aslında hemde çok babam yaşıyordu ve iyiydi. Ama sakat kalmıştı. Acaba bunu öğrendiğinde ne tepki verecekti?
Anneme sarıldim. Sanırım o da ben gibi hissediyordu. Bi tarafında sevinçten diğer tarafında üzüntüden fırtınalar kopuyordu. Ceyda da öyle görünüyordu.
Akşam vakti babamın odasını çaldık. Uyanikti. Aglamamaliydim. Babam çok üzülürdü. Annem gidip sarıldı.
Ardından ben ve Ceyda.

-Babacim nasılsın nasıl hissediyorsun?
-Iyiyim kizim sağol gayet iyi.
-Buna sevindim baba.
-Ama çok sevinmise benzemiyorsun?
-Yok babacim çok mutluyum.
-Saklamana gerek yok kızım sakat kaldığımi biliyorum.
-Babacim, deyip göğsüne yaslandim.
-Üzülme kızım ben iyiyim önemli olan bu sakat kaldığım için üzülmuyorum. Allah beni size bağışladı. En iyisi de bu değil mi?
-Haklısın baba.
-O zaman sıkma canını bak üstüme alınıyorum. :)
-Tamam babacığım. Ceyda:
-Geçmiş olsun Tarık amca.
-Teşekkür ederim kızım .

Odada bi süre durduktan sonra Ceyda ve ben hava almak için dışarı çıktık. Hastanenin bahçesindeki banklardan birine oturduk. Babamın sağlığı hakkında konuştuk. Sonra Ceyda bana buluşmanın nasıl geçtiğini sordu.

-Iyiydi. O gerçekten iyi birine benziyor. Ve arkadaşız.
-Buna sevindim. Peki o geçmişte yaşadığı ilskiyi anlattı mi?
-Evet .
-Nasıl ayrılmışlar?
(Ardaya söz vermiştim. Aldatildigini soyleyemezdim.)
-Kız ayrılmış eskisi gibi hissetmemis vede ayrılmış.
-Hmm her neyse geçmiş ilgilendirmez.
-Evet geçmiş geçmiş.

Biraz daha oturduktan sonra kalkmak için ayaklanmistik. Ceyda hastanenin cafesine ugrayacagini söyledi. Ayrılıp hastaneye girdim.

Ceyda'dan;

Bahçeden çıkmak uzereydim. Tam cafeye doğru ilerleyecektim ki ağaçların arasından bir ses geldi.

"Pişt sesin geldiği yöne gel!"


UMUTSUZ VAKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin