Bölüm-12

640 18 0
                                    

Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir odadaydım. Hastane. Görüşüm bulanıktı.

Kolumda bir acı hissediyordum ve baktığımda serum takılan kolumun üzerine yattığımı farketmiştim. Bunun üzerine görüşüm yeni düzelmeye başlarken odamdaki hemşireyi görmüştüm. Hemşire uyandığımı farkeder farketmez odadan çıkmıştı. Çok geçmeden bizimkiler odaya gelmişti.

"Bana ne oldu? " diye sormuştum.

" Dengeni kaybedip denize düşmüşsün. " diye cevaplamıştı Melis. Sonrada yanıma yaklaşıp vakit kaybetmeden bana sarıldı.

" Bizi korkuttun Damla. " Dedi bir ses. Sese doğru dönerken hala bir uyuşukluk hissediyordum. Emreydi bu. Gülümsedim ve 'burdayım işte' dedim. Herşeyi hatırlıyordum. Kafamdaki yara izini görünce kazanın olduğunu düşünmem ve ardından elimin ayağıma dolaşması...

"Handee !!!" Diye çığlık attım. Herkes irkilirken dışarı çıkmalarını, Hande ile konuşmak istediğimi söyledim. Hande ise korkarak bana bakıyordu.

" Bana yalan söylediniz. Kaza gerçekti. O lanet hastanede beynimi ilaçlarla uyuşturarak unutturabileceğinizi zannettiniz. Neden? "

Gözlerimden akan yaşlar canımı yakıyordu fakat durduramıyordum. Durdurmak istiyor muydum ki ? Hande'nin gözlerinde bir anlık tereddüt yakalandım.

" Canım bak, ben orada yoktum fakat Melis'in anlattıklarına göre, kaza falan yaşamadın. Sadece o dönem psikolojin biraz zayıf düştüğü için halusinasyon görmüş olabilirsin. Bunlar geride kaldı. Seni şuradan kurtaralım da tatilimizi devam ettirelim. Hem bak Emre normalde bugün dönecekmis Sıla'dan duydum. O senin için burda. Bir dakika sen benim bu olayı bildiğimi nereden biliyorsun?"

" Konuşurken duydum. Ama bunlar hala yara izini açıklamıyor."

Melis içeri girdi.

"Melis ben kaza yapmadıysam bu yara izi ne ?" Deyip başımı gösterdim. Bir an endişe içinde bakıştılar. Melis,

" Aaa, hatırladım. Bu yara, sen uyuya kalmıştın sandalyede ablan da kucağına aldı seni. Yatağına yatırırken, hareket ettin, kafanı başlığa çarptın." Dedi.

Söyledikleri mantıklı geliyordu fakat bir yanım kabul etmiyordu. Nasıl sadece rüyanda gördüğün birine bu denli adını bilmediğin yoğun duygular yüklersin. Hemde kimseye hissetmemisken. Bir yandan Hande haklıydı. Saçma sapan işlere kafa yoracağıma, tatilimi güzel geçirir ve Emre'yi tanımaya çalışırdım.

&

Kısa süreli bir beklemenin ardından taburcu olmuş ve yazlığa gelmiştik. Hava bunaltıcı derecede sıcaktı. Canım çok fazla sıkılmıştı. Az sonra kapım çalmıştı.

" Girebilir miyim?" Kafasını kapıdan uzattı Cem içten gülümsemesiyle. Cem , yakışıklı ve oturaklı bir çocuktu ve Sıla'yla çok yakışıyorlardı.

" içeri gel."

" Eee nasılsın bakalım. "

" Canım sıkılıyor be Cem. Yat yat nereye kadar. "

" Bende onun için geldim. Hazırlan, iki saat sonra sahilde herkes seni bekliyor. Ve tabii Emre. " diyip, göz kırparak odasan çıktı. İlk biraz sinirlenir gibi olsamda, olmayan bir aşkı yaşayacağıma, yeni birilerine şans vermeye karar vermiştim. Çocukluk işte. O zamanlar bilmiyordum hiçbirşey. Çabucak aşağıya indim ve kızlara fikrimi açıkladım. Adeta gözlerinin içi parladı. Hemen yemek hazırladım ve hiç olmadığım kadar neşeliydim. Yeni bir sayfa açmanın huzuru vardı uzerimde. Yemeklerimizi yedikten sonra, yine benden beklenmetecek bir davranışla," Kızlar çabuk beni hazırlamamız lazım. Emre'ye güzel görünmeliyim değil mi?" Dedikten sonra göz kırpıp, koşarak bir yanda arkamda gülüşmeler bırakarak merdivenlerden odama çıktım.

Az sonra odama gelen kızlar bana, açık mavi uçuş uçuş bir bluz ve kot şort,Altına siyah fakat topuklu olmasına rağmen çok rahat olan dolgu topuk ayakkabılarımı seçtiler. Hafif dalgalarla şekle soktukları saçlarımı sol omzuma doğru attım. Rimelimi sürdüm ve göz rengimi ortaya çıkaracak olan siyah kalemi çektim. Ruj olarak çok uçuk bir pembe sürdükten sonra hazırdım. Kızlar da hazırlanırken ben aşağıya indim.

1 saat sonra -tamam 20 dakika- kızlarda geldi ve sahile indik. Emre görür görmez yanıma geldi ve sarılmak istedi fakat ben elimi uzattım. Tabikide üç gündür tanıdığım birine sarılamazdım.

" Daha iyi misin? " Diye sordu biraz mahçupça.

" Çok iyiyim. " demiştim kendimden emin bir şekilde.

Biraz havadan sudan konuştuktan sonra bizimkilerin yanına gittik. Birazda onlarla sohbet edelim derken, ' şişe çevirmeceeee' diye bağırdıktan sonra bizi de çağırmaya -pardon çekiştirmeye- geldiler.

Israrla oynamak istemememe rağmen, aklıma düşündüğüm yeni sayfa geldi ve oluşturulab yuvarlakta Cem'in yanında kendime yer buldum. Sol tarafımdaki kız elini uzatıp,

" Ben Müjde. Memnun oldum Damla. " Dedi.

"Adımı nerden biliyorsun?"

Diye sorduğumda samimi bir şekilde gülümseyerek, "Biz hepimiz senelerdir her yaz buraya geliriz. Yani farklı birini hemen tanırız ve öğreniriz." dedi.
Başımı onaylarcasına salladım. "İlginç ama mantıklı. " Gülüştük.
Halka tamamlanınca pet bardak ve içkilerde geldi. Sarışın sempatik bir çocuk,

"Eveet, ekran başına yeni gelenler, kaçıranlar ve tekrar izlemek isteyenler için tekrar ediyorum. -boş bir şişeyi aldı- Bu şişeyi çeviriyoruz, soru-cevap turunda cevabını vermeyeceğiniz veya yapamayacağınız bir şey olursa bir shot atacaksınız. Anlaşıldıysa başlıyorum ."deyip şişeyi çevirdi. Cem ve esmer bir kız da durdu. Kız soruyordu.

" Doğruluk mu cesaret mi?"

" Cesaret. "

" Banuyu öp. "

Sıla'nın kıza attığı bakışı hayatta unutamamıştım.

" Cem ya o içkiyi içersin yada o şişeyi yersin. " diyerek tehditkarca baktı. Hepimiz kahkahalarla gülerken Cem shot attı. Bu sefer şişe Müjdeyle Emrede durdu. Müjde soruyordu. Doğruluk dedi Emre.

" Burdan hangi kızla yatardın."

Ağzımdan çıkan yuh sesine engel olamamıştım da Allah'tan Emre shot atmıştı da olay çıkmadı. Şişe bu sefer sarışın çocukla bana gelmişti ve karşı taraf soruyordu. Cesaret dedim. Ne olabilirdi ki.

" Emre'yi öp. "

" Yanaktan değil mi? "

" Yok elinden. Bunun ilkokul modu var o tarafa alalım Damlacım seni ya. Tabikide değil. " Emre umursamaz ama bir o kadar da umutla bakarken shot attım.
Şişe tekrar çevrildi. Emre ile ben. Emre soruyordu.
Doğruluk dedim.

" Hiç, birini gerçekten çok sevdiğini hissettin mi ?"

Boğazıma bir yumru otururken "Hayır. " diyebilmistim.

Omzumda hissettiğim nefesle tüylerim diken diken oldu.

" Yalana duble shot attırmalılar ufaklık. " Duyduğum sesle arkama dönerken, gözlerim çoktan dolmuştu. Rüzgar, içinde kaybolduğum gözleriyle bana alayla bakıyordu.

Eveet. Cok cok ozur dilerim arayı çok açtım. Fakat makalelerle ve sağlıkla çok uğraştım. Bölümü alel acele yazdım. Umarım begenmissinizdir. Her zaman yorumlarınızı bekliyorum. Eksiklerimi bildirin ki düzelteyim. Ayrıca şunu da söyleyeyim sanırım hikayenin yarısına geldik.


DOKTORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin