BÖLÜM-2

38 6 8
                                    

Uyandığımda etrafımda olan insanların konuşmaları ve bakışlarına maruz kalmıştım . Ayağa kalkmak ve oradan uzaklaşmak istiyordum .
" Kalkmama yardım edermisiniz?"
Susmuşlardı ama hafif uğultular hala devam ediyordu. Doo Min Joon soğuk eliyle boynumu tuttuğunu hissetmiştim .Diğer kolunu bacaklarımdan geçirdi ve derin bir nefes aldı . Beni kollarının arasına almıştı. Kaslarını ve nefes alışını hissediyordum . Hızlı adımlarla yürüyordu .Okulun dışına çıkmıştık , beden hocasının sesini duyduğumda Min Joon yürümeye başlamıştı. Arabanın arkasında ve hala onun kucağındaydım .

Hastaneye geldiğimizde kafama pansuman yapmışlardı . Bir de birkaç saat burada kalmalıymışım. Bu sırada yanıma gelen hemşire ve tedavi tepsisi beni korkutmuştu. Damar yolu açacağını söyledi . Ne kadar korkmuş olsam da Doo Min Joon'un yanında korktuğumu belli edemezdim hatta hiç kimsenin korktuğumu görmelerini istemem .
(1 2 3 4 ) hafif bir irkilme ve iğnenin soğukluğu (5 6 7 8)kan gelmişti . Serumun içinde ağrı kesici koyduğunu söyledi ve serumu taktı . Damar yolumu kontrol etmek içinde 5cc boş serumu damar yolunun üstündeki mavi kapağı açarak yavaşça verdi . Soğukluk hissetmiştim . Serumu ayarladıktan sonra odadan çıktı. Uyumam yasaktı bu yüzden dik oturuyordum . Doo Min Joon koltukta oturuyordu telefonuyla uğraşıyordu .Boğazımı temizledim .
"Doo Min Joon." 
Kafasını yavaşça kaldırdı . Devam etmem gerektiğini anlamıştım.
Derin bir nefes aldım ve
"Teşekkür ederim . Ayrıca şuan beni beklemene gerek yok iyiyim ben gidebilirsin ." 
"Birisi gelene kadar gidemem .Babanı ara ."
"Babam mı ? Aaaa... Babam yolda geliyor . Bekleme git sen ."

Aslında babamın geleceği yoktu hala telefonumu açmıyordu.
"Tamam o zaman . Yarın okulda görüşürüz. "
"Görüşürüz . Dikkatli git ."
Eşyalarını eline aldı ve kapıya doğru yöneldi .Yavaşça kapıyı açtı ve çıktı.

Tekrar babamı aradım ama açmadı. Umudumu kesmiştim.
Uyumamam gerekiyordu . Bende telefonumu elime aldığımda bir adet mesajım olduğunu gördüm .
Benimle Doo Min Joon 'un resmi vardı . Beni kucağında taşıdığı zaman resminizi çekmişler . Hemen bloğuma girdim .
Aşş.. Bir sürü bela mesajı gelmişti .
"Doo Min Joon neden bu kadar önemlisin ki . Bağırarak söylemiştim ."

Hala mesaj geliyordu. Telefonumu elime aldım kapatıcaktım ki babamın aradığını gördüm .
-Baba
-Haru toplantıdaydım. Üzgünüm kızım.Açamadım.
-Baba beni hastaneden çıkar. (Gözlerim dolmuştu) Eve gidelim .
Gözümdeki yaşın hızlı bir şekilde elmacık kemiklerimden aşağı doğru kayıyordu.
-Tamam . Geliyorum eve gidelim kızım.
Babama hastanenin adını söyledikten sonra telefonu kapattım. Hala ağlıyordum.
"Acaba neden bu haldeydim" diye kendime sorup duruyordum.Kafayı yiyecektim. Babam geldiğinde çıkış işlemlerini tamamlamıştı. Bu sırada hemşire hanım damar yolumu çıkarmak için gelmişti. Damar yolumu çıkarttıktan sonra babamın koluna girdim ve arabaya kadar hiç konuşmadan yürüdük .

Sabaha kadar uyumamıştım. Saat sabahın eşiydi. Kendimden geçmiş olmalıydım. Saat 8 de uyandım .Uykumu tam alamamış olsam da okula gitmek için hazırlanmıştım. Bandaj hala kafamdaydı. Babamdan bandajı yenilemesini istedim . Bandajın altından sarkan saçlarımı da düzleştirdim. Okul kıyafetlerimi giyindim. Dışarı çıktığımda şoför beni bekliyordu . Arabaya bindim . Kısa sürede okula varmıştık.

Havalı bir şekilde arabadan indim ve  herkes bana bakıyordu . Bense bana vuran o kızları arıyordum . Sınıfta değillerdi ,bahçede de yoklardı. En son kantine bakmıştım ve tabi ki oradaydılar. Sadece bana tekme atan kıza odaklanmıştım.
Bir elimi masaya diğer elimi ise kızın omzuna koymuştum .
Kızın kulağına eğilip :
"Selam ezik."
Sesimi duyduğunda endişelenmiş olmalıydı ki solunumu hızlanmıştı. Ayağa kalkmaya çalıştığını anlayınca kolumla omuzuna tüm gücümle baskı uyguladım.Sözüm daha bitmemişti.

"Ya ! Sözüm daha bitmedi seni aptal .Bana yaptıklarının cezasını çok yakında ödeyeceksin . Hatta okuldan bile ayrılmak isteyeceksin. "
Dedim ve masadaki meyve suyunu onun tarafına doğru ittim. Biraz fazla itmiş olabilirdim . Üstüne dökülmüştü , tek laf bile çıkaramadı. Sadece önüne bakıyordu . Korkutmuştu . Hafif bir gülümsemeyle oradan uzaklaştım .

Doo Min Joon : Okulun en zeki ve yakışıklı öğrencisi herkesin gözü onda aynı sınıftayız. Tanıdığım biri değil en fazla 5 dakika konuşmuşluğumuz vardır.

Heart ThornHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin