Hepiniz Aynısınız

Affettim

Merhaba arkadaşlar.

Bölüm şarkısı:
Cem Adrian-Kurtar Beni

Venüs O'nun yanındayken dinlemeye başlamanızı tavsiye ederim.

Bir diğer şarkımız yani Venüs'ün söylediği şarkı da
Cem Adrian - Şimdi Rahat Uyu

Medyada Venüs ve Fıstık var.
.....

Karşımdaki manzara gerçekten çok şirindi.
Pembe ve oyuncaklarla dolu bir bebek odasında dövmeli bir adet Alp kızıl saçlı şirin Burçe'yi kucağına almış yavaşça sallıyordu.

Sessizce yanlarına yaklaşarak Burçe'yi uyandırmamaya çalışarak kucağıma aldım ve nazikçe sordum.

"Burada ne arıyorsun?"

Bu odaya böyle izinsiz girmesi sinirlerimi bozmuştu. Sonuçta özel diye bir şey vardı. Ama yine de sakinliğimi korumam gerekiyordu. Yaptığı önemli ve büyütülecek bir şey değildi.

"Lavaboyu ararken ağlama sesi duydum ve buraya geldim."

Üstüne gitmemek için sustum. Çünkü bu odaya böyle izinsiz girmesi hiç hoş bir şey değildi ama iyi niyetiyle yapmış olması hatasını biraz kapatmayı başarmıştı.

Ben Burçe'yi uyutmaya çalışırken yanımda beni izlemesi yerimde kıpırdanmama neden oldu. Bir an beni ezberlediğini bile düşündüm.

En sonunda kardeşim uyuduğunda odadan çıktım. Arkamdan geldiğini tabandan çıkan ayak seslerinden anlamıştım. Merdivenleri de indikten sonra tam salona yönelecekken beni bileğimden tutup salandon görünmeyen bir kenara çekti.

Kısık bir sesle ve sinirle sordum.

"Ne yapıyorsun be?"

İşaret parmağını nazikçe dudağıma koyup beni susturdu ve önemli bir sır verir gibi konuşmaya başladı.

"Kocanla arkadaşımın aynı evde yaşamasına izin vermem. Eren de bilse izin vermez."

Söylediği şeyle dişlerimi birbirine bastırdım ve sinirle yüzüne bakıp konuştum.

"Evli değilim. Odadaki de kardeşimdi!"

Şaşkınlıkla kaşları havalandı bir an ama hemen toparlanıp eski haline döndü. Aramızdaki yok denecek kadar az olan mesafeyi yeni fark ettim ve bir anda nefesim kesildi. Bana bu kadar yakın olması ikimiz içinde hiç sağlıklı değildi. Sonuçta bir erkek ve bir kız bu kadar yakınsa sonuçlar hep aynıydı. Ve daha önceden edindiğim iğrenç tecrübeler dahilinde o sonuçları istediğimde söylenemezdi.

"Pelin biliyor mu?"

Nefesi yüzüme çarpınca hafif huylandım. Ama fark ettirmeden konuştum.

"Siz gittikten sonra söyleyeceğim. Hem zaten çok da büyük bir şey değil bence. Bu kadar dert etmen gereksiz yani."

Sıkıca tuttuğu elimi sahip olduğum bütün gücü kullanarak kurtardım.
Yanından uzaklaşıp salona gittim. Masanın kurulmuş olduğunu görünce bir sandalyeye oturup Alp'in de gelmesini bekledim.

Gelip tam karşımdaki sandalyeye oturunca yemek yemeye başladık. Ben yemeklerde konuşmayı sevmediğim için konuşma başlatmadım ama masada bana yönelik bir şey söylenince konuşmak durumunda kaldım.

"Evin çok güzel Venüs. Ayrıca kalmama izin verdiğin için tekrardan teşekkür ederim."

Pelin'in bu halleri çok sıcak ve samimiydi. Ama bu kadar çok teşekkür etmesi sinirlerimi bozmaya başlamıştı çünkü başkası olsa da aynı şeyi yapardı. Ben zaten teşekkürdür,özürdür gelemem o tür sözlere. Davranışlarına yansıtmaları yeterliydi benim için.