-4-

88 27 16
                                    

Lou Reed - Perfect Day

Sinirli bir şekilde arkaya baktığında kadının siyahlarıyla karşılaştı Denny. Adeta şok geçirmişti.

"S-sen." dedi Denny.

"Seni ektiğimi düşünmüştün. Değil mi?"

"Seni aramıştım. Ama nasıl ol..."

İşaret parmağını Denny'nin dudaklarına koydu kadın. Zafer kazanmışcasına gülümsedi.

"Soru sorma ve içkimi ısmarla. Olur mu? Bende neden burayı ateşe vermeye çalıştığını sormayacağım."

Denny gözlerini aşağı kaydırdı. Kadının parmağına baktıktan sonra kadının siyahlarıyla buluştu yeniden. Kadın yavaşça parmağını Denny'nin dudaklarından çekti. Denny'nin koluna girerek yürümesi için hamle yaptı. Bu kadın ölümüne susamıştı. Bir seri katilin koluna girmiş, ona güvenmişti.

Kafası çok karışıktı Denny'nin. Neyin nesiydi bu kadın? Nasıl bu kadar kendinden emin olmayı başarıyordu? Neden diğer insanlar gibi onu soru yağmuruna tutmamıştı? Ne yapacaktı bu kadını? Öldürecek miydi? Öldürmeliydi. Bu kadın kendisinden daha tehlikeliydi. Bu yüzden onu öldürecekti, acımayacaktı. Sadece bu kadına kendisini özel hissettirdiği için ufak bir kıyak geçecekti. Onu sarhoş ettikten sonra onu öldürecek, acısını hissettirmeyecekti.

Bar masasına oturduktan sonra kadına "Ne alırsın?" diye sordu.
"Buzlu votka" dedi kadın. Etkilenmişti Denny. Votka her baba yiğidin harcı değildi sonuçta, fena çarpardı. Kendisi de viski istemişti. İçkilerini beklerlerken kadını inceledi Denny. Siyah dekolteli kazak, siyah dar deri ceket, siyah dar ve eskitilmiş bir pantolon, ayakkabısı ise siyah, kimi yerlerde tek tük zımbası olan bir bottu. Saçları zaten kahküllü ve simsiyahtı. Gözleri ise gecenin siyahına meydan okurcasına koyu siyahtı. Teni ise bembeyazdı, süt beyazı. Sürdüğü göz kalemi ne kadar da yakışmıştı. Ya patlıcan moru ruju? Ah, kahretsin uzun boyluydu birde. Kalçaları ise el doldururdu, buna emindi.

Herhalde siyahlı kadın gelmeden önce içtiği şarap onu biraz çarpmıştı. Yoksa neden böyle düşünsündü ki? Kafasını kendine gelmek istercesine salladıktan sonra içkilerinin geldiğini farketti. Kadın çoktan yudumlamaya başlamıştı bile. Uzun bir süre daha onu izledikten sonra onu kendine getiren siyahlı kadın olmuştu.

"Daha ne kadar izleyeceksin beni? Bende diyordum, reytingim neden bu kadar yüksek."

Yarım ağızla sırıttı kadın. Onun gülüşüne tepkisiz kalamamış, Denny'de gülümsemişti. O da nesiydi, yoksa bizim Denny etkilenmiş miydi bu kadından? Bu imkansızdı, neler geçiyordu acaba bu acımasız seri katilin aklından?

"Ben.. Bilmiyorum. Neden çeviremiyorum gözlerimi, kancık gözlerim bana ihanet ediyor."

"Gözlerine laf mı söylüyorsun? Bence hiç fena değiller."

İkisi de sırıttı.

"Sen benim adımı biliyorsun, bense sadece gözlerinin ne kadar siyah olduğunu."

Denny'nin gözlerine baktı kadın. Sonra susmayı tercih etti. Bir votka daha istedi barmenden. Denny de sessizdi. Sadece kadını izliyordu. Uzun bir sessizliğin ardından, votkasını yudumlayan siyahlı kadın konuştu.

"Judith" dedi. "Judith Alyssa"

Denny'nin gülümsemesi daha da yayılmıştı. Sırıtışının ardından beyaz dişleri görülebiliyordu. Hiç konuşmadan ikisi de içkilerini yudumlamıştı. İçkiler ardı arkası kesilmeden içildikten sonra ikisi de zil zurna sarhoş olmuşlardı. Şimdi nasıl bulacaklardı evlerinin yolunu?

İkisi de sarmaş dolaş çıkmıştı mekandan. Kahkaha atıyorlardı. Bir sebebi var mıydı? Hayır, yoktu. Şarkılar söylüyor, kahkaha atıyorlardı. Bir ara ikisi birden yere devrilmişti. Yarım saat sonra anca kalkabilmişlerdi. Yalpalayarak dakikalarca yürüdüler. Aralık ayının ortasında, kumsalda uzanmışlardı şimdi. Deniz sesi kulaklarına işliyor, deniz soğuğu ise dişlerini birbirine çarptırıyordu.

İkisi sırt üstü uzanmış gökyüzünü seyrederken Denny sessizliği bozdu.

"Sen evli gibisin."

"Hahahah" Kadın histerik bir kahkaha attı. Ve ekledi "Evli gibi mi? O nasıl oluyor?"

"Her şeyde sebep aramam, öyle gibi geldi sadece."

İkisi de birbirlerine bakıp kahkaha attı.

"Öldürdüm." dedi kadın. Tekrar kahkaha attı.

"Ne? Kimi? Nasıl?" dedi Denny. Bu konu fena halde ilgisini çekmiş olmalıydı.

"Kocamı öldürdüm. Hahaha. Çook sıkılmıştım napiiim!" diye uzattı ' i ' harfini kadın. Sonrasında ise yarım yamalak konuşmaya başladı. Uykuya dalmak üzere olmalıydı.

"Bıçağı aldııı-ğm sonraağ şahhhdamarıına saaap diye sapplayıverdiiiğm görrmeliyydin ama naasıılda yalllvarıyorrrdu hahahaha"

Dedi ve sustu kadın. Uyuyakalmış olmalıydı. Denny sarhoşken bile ayık kafalı gibi düşünebilirdi. Nasıl kıyacaktı şimdi bu kadına? Aynı zamanda da meslektaşına. Bu kadın farklıydı. Her ne kadar öldürmekten zevk alsa da bu kadını öldürmekten hiç zevk almayacağını, aksine üzüleceğini şimdiden hissediyordu.

Düşünürken uyuyakalmış olmalıydı Denny. Uyandığında başı çatlıyordu. Ovuşturdu, ovuşturdu.. Ta ki yanında Judith'in olmadığını görene kadar. Bir hışımla yattığı yerden kalktı Denny. Etrafına bakındı ve Judith'i yine göremedi. Küfürler savurarak kuma bir tekme attı. Artık emindi, onu bulduğu yerde öldürecekti. Hatta öldürmeyecek, işkence edecekti. O siyah gözlerini tornavidayla oyarak, bağırsaklarını mandalla ipe asacaktı. Çok sinirliydi Denny, sinirini atması gerekiyordu. Bu siniri aslında kendineydi. Nasıl da kanmıştı aptal bir kadına.

Hemen gidip kendine bir kurban bulmalıydı Denny, tam da şimdi bir kadın kurbana ihtiyacı vardı. Saatler sonra aradığını bulabilmişti. Bir kadının evine girerek onu masaya bağlamıştı. İşte şimdi her şey yoluna girmeye başlamıştı. Kadın yaşlı gözleriyle Denny'e yalvarıyordu. Mutfaktan bulduğu bıçakla kadının kıyafetlerini paramparça etti Denny. Kadın şimdi çırılçıplak bağlıydı karşısında.

Bıçağı kadının boynunda gezdirdi Denny. Sonra göğüslerine indi. Göğüs uçlarına sivri kısmını bastırdı bıçağın. Kadın bir bebek kadar çaresizdi. Sadece çırpınıyordu, bir işe yaramasa da. Ağzı bağlıyken ne yapabilirdi? Ne bağırıp yardım isteyebilirdi, ne de dil dökerek Denny'i ikna edebilirdi.

Denny bıçağıyla kadının göğüs arasına ufak bir çizik attı. En azından Denny için ufaktı. Kadının göğüs arasından akan kanı bıçağıyla sıyırarak "Şimdii." dedi Denny, duraksadı ve devam etti "Ağzını açacağım. Eğer en ufak bir ses duyarsam.. En ufak bir ses duyarsam seni öldürürüm. Bunu yaparım anladın mı!" kadının göğsüne sert bir tokat attı ve kadının ağzını açtı. Bıçaktaki kanı kadının ağzına götürerek "Yala" dedi. "Kanının tadına bak"

Kadın korkudan hıçkırıklarını içerisinde tutmaya çalışıyordu. Titreyerek bıçağı yaladı ve sonra Denny'nin suratına tükürdü. Denny dudağını yalayarak kadının kanının tadına baktı "Iy" dedi "Kanı bozuk sürtük."

Kadının el parmaklarını teker teker kesti Denny. Kadın bu süre zarfında kaç kez ayılıp bayılmıştı. Yine ayılıp ciyaklar diye kestiği parmaklardan kadının ağzına soktu birkaç tane. İşte şimdi tam olmuştu. Sinirini çoktan unutmuş, keyif almaya başlamıştı Denny.

Sıra ayak parmaklarındaydı. Ayak parmaklarını kesip kadının yanına D harfi yaptı. Bu Denny için bir yazarın kitabını imzalaması gibiydi. O da kendi eserinin yanına imzasını atmıştı.

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin