Bölümde geçen şarkıyı multimediaya ekledim, isteyen dinleyebilir.
Derin bir nefes aldıktan sonra gelen adamın suratına tabancayı doğrultmasına aldırmadan yalanlarını arka arkaya sıralamaya başladı Denny.
"Ben patronunuzun ajanıydım. Beni acil bir durum var diye yanına çağırdı. Geldiğimde ise bu manzarayla karşılaştım. Bunları yapan kişi ya da kişilerin hedefinde ne var öğrenmek için kasaya bakmam gerekiyor."
Kapı açıldığında kanlı bıçağını beline sıkıştırıp yok etmeyi başarabilmişti Denny, bundan dolayı işi kolay olacaktı.
Adam tabancasının güvenlik kilidini açarak Denny'e yakınlaştı ve tabancayı Denny'nin alnının ortasına yasladı.
"Ben.. Senin onun ajanı olduğunu nerden bileceğim?" ukalaca sırıttı adam.
Denny suskundu. Mantıklı açıklamalar düşünüyordu, ama lanet olsun ki bir şeyler uyduramıyordu. Adam Denny'nin suskunluğundan yararlanarak sözlerine devam etti.
"Ya da kasadan para çalmaya çalışan bir hırsız olmadığını nerden bileceğim?"
"Bak, ben senden daha çok şey biliyorum. Mesela patronunuzun bir adamı esir tuttuğunu. Ya da esir tuttuğu adamın karısını becerdiğini. Hatta esirin yerini. Ne dersin, sence ben kimim? Paraları çalmaya çalışan bir hırsız mı.. Yoksa.."
Adamın şaşkınlığından yararlanarak tek hamlede alnına dayalı olan tabancayı kaptı Denny. Hiç vakit kaybetmden silahı ateşledi.
"Yoksa hepinizin iflahını beceren bir seri katil miyim?"**
Cebine, ceketine sokuşturduğu paraları sayıyordu Denny. Adamı öldürdükten sonra kasadan para araklayıp oradan toz olmuştu. Şanslıydı ki orası bir bardı, müzik sesi tabancanın sesini bastırmıştı.
Tam tamına 900$ hasılatı vardı. İki - üç ay için yetecek bir paraydı. Bunun üzerine keyiflenerek evden çıktı. Durağı Judith'in çalıştığı Gretham Barı olmuştu.
"Viski!" diyerek elini masaya vurmuştu. Judith ortalıklarda gözükmüyordu. Başka bir barmen Denny'e siparişini teslim etmişti. Nedense üzülmüştü Denny. Alt tarafı bir iki sohbet edeceklerdi, bu kadın ise her seferinde görünmez oluyordu.
Bir bardak, iki bardak derken kendini kaybetmişti yine Denny. Oturduğu yerde sabit kalamayacak duruma geldiğinde güvenlikler tarafından dışarıya çıkarılmıştı. Bir taksiye binerek evine varmıştı Denny. Bu hayat onu gittikçe zorluyordu ölüme. Bugün de kendimi öldürmeyeceğim, diyerek evine girdi Denny.
Lanet olsun, bu evi kim döndürüyordu böyle? Her kim döndürüyorsa onu öldürecekti. Yoksa dönen ev değilde başı mıydı? Ah, her neyse buna sonra karar verecekti. Duvarlara çarpa çarpa yatak odasını bulabilmişti Denny. Işığı açtığında delirdiğini zannetti. Ah kesinlikle çok içmişti, yoksa Judith'in yatağında ne işi vardı? Kendi kendine konuştu Denny.
"Bir daha bu kadar içmeyeceğim."
Gözlerini açıp kapattı, ovuşturdu ama Judith hala yatağındaydı. Sıyırıp sıyırmadığını anlamak için seslendi.
"Judith?"
"Davetsiz misafirden hoşlanır mısın Den?"
Tamam, Denny sıyırmamıştı, Judith gerçekti. Judith'i çok uzaklarda aramıştı, evine baksaydı onu bulacaktı belki de.
Yalpalayarak yatağa oturdu Denny.
"Sen.. Sen.. Sen cin misin? Evimi nereden biliyorsun?"
Judith kahkahaya benzer tuhaf sesler çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
Mystery / Thriller-İsminiz? -Denny. Denny Brooks. ... -Son olarak hobilerinizden bahseder misiniz bayım? -Öldürmek. İnsan öldürmek. -(Adam korkuyla güler) Şaka yapmakta hobileriniz arasında sanırım. Katil belinden bıçağını çıkarır ve adamın gözü önünde biler. -En s...