Bölüm 7

16 2 0
                                    


Boğazımda bir şeyin takıldığını hissettim. Boğazım acıyordu. Ama el kesilmesi gibi bir acı değildi. Farklı. Gittikçe artan bir acı hissi. Yutkunmamı engelleyen buruk bir acı. İçimden bir ses ağlayınca geçeceğine beni inandırdı. O anın tarifi imkansız. Ağlamaya başladım. Dayım ağladıkça bende ağladım. Kendimi tutamıyordum. Sanki ruhum sonsuz bir boşluğa düşüyor gibi. O an ki hissi bugüne kadar hiç tatmadığıma eminim. Şoktan mıydı bilmiyorum. Ama öyle bir haber aldığınızda duygularınız o kadar yoğunlaşıyor ki...hepsi birbirine karışıyor. Hayatınız gözünüzün önünden film şeridi gibi geçiyor; Ben yine gözlerimi açıp yıldızlarıma bakıyorum. Sonra bir kadının kahkahaları...Kyra teyze. Ate'nin, beni görüşünce gözlerinin içinde büyüyen aşk pırıltısını. Aşık olduğum ve bana aşık olan çocuğun bizde kalacak olması. Salonumuzdaki mavi renkli l koltuk. Ate ve Kyra teyzeye hazırladığım o kahvaltı. Minik peynir parçacıkları ve kırmızı domates suyu kalmış o tabağımdaki yaldızlı işlemeler...üç şerit halinde.Sahilde beyaz tüllü kamelya. Kumlar ayaklarımı gıdıklarken yarı saydam tülleri; dolunay ışığında, esen poyrazla birlikte uçuşuyor. Annem bana söz vermişti; bu kamelya bizim sarayımızdı ve o gelene kadar girmeyecektim. Yazın birlikte içine girip şarkılar söyleyecektik. Bir yıl oldu.

Ate'nin bana ilk sarılışı...sıcak, erkek kokusunun içine çekmesi. Beni izleyen gözlerinde kaybolmam. Ay ışığında parlayan karanlık gözleri. Bana aşkla bakan o okyanus mavisi, karanlık gözleri. O bana "seni seviyorum" derken, benim onu acımasızca ittirmem. Sevmiyorum onu...kalbim onu görünce deli gibi çarpsa da onu sevmiyorum...tarzını sevmiyorum. Hem o Koreli değil ki!

Evin önündeyken gelen babamın horultulu arabası...Ate'nin gözleri; arabanın açık kalan farlarıyla tekrar parlıyor. Babam yanımıza gelip Ate için alışveriş meselesinden bahsederken Ate bana "Sende gel" diye fısıldıyor. Oysa ben onlara bağırıyorum. Eve girip eşyalarımı topluyorum çantama. Turuncu, düz t-shirtim, kırmızı, düz renkli t-shirtim, mavi-beyaz çizgili askılım...giysilerimde hiç desen yok. Siyah şeritli kırmızı bavulumun fermuarını kapatıp çıkıyorum odamdan. Bir dakika, kapım gıcırdıyor!? Tekrar yağlanması gerektiği belli. Ahşap basamakları gıcırdatarak iniyorum. Korkuluğa dokununca o gün geliyor aklıma...Ate'nin beni orada sıkıştırıp kafasını yatırması.

Sonra; perdesi kapalı o pencereye bakıyorum. Sararmış ve eskimiş o tülün ardından Ate, kafasını uzatır mı diye bekliyorum...dakikalarca. Ama gelmiyor, gelmez ki. Gitti onlar.

Hani demiştin ya baba,

"Annen gelince çok daha mutlu olacağız" diye.

Bir yıl oldu. Annem hala gelmiyor.

Ne bitmez iş ama!

O gelene kadar mutlu olmayacak mısın?

Sende mutsuz olursan, benim güç alacağım kimsem kalmaz ki...

Şu sınava girip, güzel bir puan alıcam.

Benim başarımı görecek ve gülümseyeceksin.

Sadece bekle.

Seni seviyorum baba

Telefonuma böyle yazıp masaya bıraktım. Nereye gittiğimi biliyor, niye gittiğimi de bilmeye hakkı var. Kırmızı çizmelerimi giyip çıkıyorum evden. Hava biraz ılık ama daha çok soğuk gibi. Rocky, yine kulübesinin üzerine çıkmış. Hasan amcanın İmpala'sının farları açık. Nilüfer teyze yine kedilerine yemek yapıyor...Ups! Bir adım atınca masadaki Hakan abiyi gördüm. Annesine gelmiş. Ama yine de her şey aynı.

Yarım saate yakın taksi bekliyorum sahil yolunda. Eski bir taksiye binip terminale gidiyorum. Taksici amca Ate'ye ne kadar çok benziyor. Otobüsteki muavin ve şoför de Ate gibiydi. Yanıma oturan gençte aynı Ate gibiydi. Terminalde bindiyim taksi şoförü de Ate'ydi mesela. Yolculuğum otuz beş dakika sürüyor.

Dayımın evine geliyorum. . Elinde kocaman kahve fincanı ve yüzünde sıcak bir tebessümle açıyor. Gülümseyince Ate'ye dönüşüyor bir anda. CN Blue'nin "Love Light" parçası çınlamaya başlıyor kulaklarımda. Ate, çok sevimli görünüyor gözüme. Eve girip çantamı atıyorum yere. Sarılmak için arkamı dönüyor ama Ate yok orada. Dayım geri gelmiş. Oda olan terasa çıkıyorum sonra. Yıldızlar çok güzel. Büyülerine kapılmak için gözlerimi kapatıyorum. Güneş doğmuş. Tekrar kapattım. Açınca geceyle karşılaştım. Tekrar kapattım. Ate haykırıyordu adımı. Deli gibi ağlıyordu. Yakarış gibiydi sesi. Sonra bileğimde bir ıslaklık hissettim. İrkildim tabi...uyandım sonra.

еSj䮬XO

AŞIK OLAN CESUR CESUR OLAN İSE APTALDIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin