Neler Oluyor Benim Hayatımda Böyle?

51 1 0
                                    

O gecenin üzerinden bir hafta geçmişti. Ama ne Baran'ı ne de Yasin'i okulda hiç görmemiştim. Kafeterya da Simin'le kahvaltı yapıyorduk güya. Aynı zamanda Simin yaptığım son çizimleri inceliyor kendince yorum yapıyordu. Sahi söylemedim tasarım bölümünde okuyorum ve aynı zamanda babamın şirketi için takı tasarlıyorum. Benimkiler taslak tabi orda çizim departmanında son şeklini veriyorlar.

"Kızım bu çok güzel olmuş be." Simin suratıma suratıma salladığı tek taş çizimiyle aşk yaşıyordu resmen. Çayımdan bir yudum daha alıp konuşmaya başladım bende.

"Babam için, özel olarak istedi." Simin kocaman olmuş gözlerini sonunda bana çevirdiğinde şaşırdığını anlamıştım. Bende şaşırmıştım aslında bu duruma ama susuyorum işte yine.

"Kızım Orhan amca neden senden özel olarak tasarım bir tek taş istedi ki ? Aylin teyzeye tekrar mı evlenme teklifi edecek kız yoksa ?" Ağzımda ki çayı istemeden püskürtünce az kalsın boğuluyordum. Öksürüklerimin arasında uzatılan suyu sorgulamadan içmeye başladım hemen. Suyu bitirip kendime geldikten sonra teşekkür etmek için arkama döndüğümde gördüğüm kişiyle ufak çaplı bir şok yaşadım.

"İyi misin ?"

"Şey ben, teşekkür ederim iyiyim sağol ." Elini omzuna koyup göz kırptıktan sonra arkasını dönüp arkadaşlarıyla konuşmaya devam etti. Daha doğrusu susmaya desem daha doğru olur. Koltuklar birleşik olduğu için sırt sırta oturuyor gibiydik ve ben bunu bile bile sakin olamıyordum.

"İyi misin Gönül ? Kıpkırmızı oldun kızım ölüyorsun sandım bi an gerçekten ."

"İyiyim Simin geçti abartma. Hem sende laflarına dikkat et ki boğulmayayım bir daha."

"Doğru ya ne bileyim bende şaşkınlıktan ne dediğimi biliyor muyum. Hem düşünsene baban başka niye... Gönül yoksa ?"

"Bilmiyorum ama eğer ben bir başka kadına tasarladıysam bu yüzüğü sonuçlarından sorumlu değilim. Sen de şahitsin ona göre." Babam bu yüzüğü başka bir kadın için tasarlamamı istediyse eğer gerçekten o kadını parçalayabilirim .

"Yok arkadaşım ben şahit mahit değilim valla Orhan amca bursu çekerse şahit olacak bir arkadaşın da kalmaz zaten."

"Adam resmen arkadaşımı satın aldı ya." kendi kendime söylemiştim ama Simin de duymuştu tabi. Yüzünde seçemediğim bi ifade vardı üzgün değildi ya da kırılmış gibi görünmüyor du.

"Kırıcı oluyorsun Gönül lütfen." Sabrımı zorluyordu, bir haftadır beni kontrol altında tutmaya çalışıyordu ve ben bunu gerçekten hissediyordum. Sinir bozucuydu ne onu kırmak istiyordum ne de kendimi kısıtlamak.

"Gönül kırıcı oluyorsun, Gönül sakin ol, Gönül sus, Gönül uzak dur, Gönül, Gönül, Gönül. Arkadaşın mıyım ben senin Simin ? Yoksa sende babamın parasıyla bana sahip çıkmak için görevlendirilen o insanlardan biri misin ? Karar ver bence ."

Sesim istemeden yükselmişti. Sinirle eşyalarımı toparlayıp çıktım kafeteryadan. Bıkmıştım artık Simin'in beni kontrolde tutma çabasından. Beni değiştirmeye çalışıyordu ve ben bunu istemiyordum.

Etrafıma dikkatle bakmayı akıl ettiğimde okuldan fazlasıyla uzaklaştığımı fark ettim. Burası hiç tanıdık gelmiyordu. Sokağın çıkışına doğru ilerleyip oturdum kaldırıma. Yorulmuştum fiziken değil, ruhum yorulmuştu. Gözümden istemsizce akan yaşları durduramıyordum.

"Seni okul dışında hep ağlarken buluyorum farkında mısın ?" Sesin geldiği yöne bakıp gülümseyerek sildim göz yaşlarımı.

"Ben aslında devamlı ağlayan biri değilimdir. Böyle tanınmak istemem." Yanıma otururken devam etti konuşmaya.

Affet GönlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin