Vasiyetname ( Pandemi boyunca yeniden yayında)

Hakkımda 20 Şey

Öncelikle herkese kocaman merhabalar diyor, kokulu kokulu öpücükler gönderiyorum. Günler önce bana yapılan bir meydan okuma vardı ancak ben bir türlü fırsat bulup o meydan okumaya cevap verememiştim. Kumruların en zalimi sevgili OzlemYalcinkaya23 dan aldığım istihbarata göre hakkımda 20 şey adı altında düzenlenen bir etkinlik varmış. O zaman bana da bu etkinliğe iştirak etmek düşer.

1) 34 yaşında üç erkek evlat annesi,şizofren bir aşığım

2) Tipik bir boğa burcuyum, hatta öyle ki yükselenim de boğa. Tüm özelliklerini taşımakla beraber öküz burcu olmaktan gurur duyuyorum.

3) Çok gevezeyim, hatta haddinden fazla gevezeyim. Çoğunlukla karşımdakini bıktırabilirim. Bunun sebebi tek çocuk olarak dünyaya gelmiş ve uzun süre yalnız yaşamış olmamdan kaynaklanıyor. Artık içimde nasıl bir yılların birikimi varsa, konuşmanın da beni rahatlatmadığına karar kılıp, yazmaya başladım.

4) Halklar İlişkiler okumuş,  dekorasyon tasarımı konusunda uzmanlaşmış ancak kariyerimdeki zirveyi yatırım danışmalığı alanında tamamlamış biri iken bu da yetmez annelik üzerine birde uzmanlık yapmalıyım diyerek , elimi eteğimi her şeyden çekip üç fırlama erkeğin annesi olarak yoluma devam etmeye karar vermiş bir çatlağım. Ama iyi ki de çatlağım...

5) Tam bir aşk kadınıyım. Çılgın sürprizler yapmayı ve etrafımdaki insanları şaşırtmayı seviyorum. Sağım solum belli olmaz yani, hafiften dengesiz de sayılabilirim.

6) Tam bir sabır taşıyım. Hatta Nirvanaya ulaştığımı bile söylerler. Feleğin çemberinin tadına defalarca bakınca sanırım hayata bakış açınızda değişiyor. Ancak ne zaman ve nasıl patlayacağımı kimse bilemez. Sağ yumruğumu sıktıysam ve o kol havaya kalktıysa hedefle buluşup zaferi kazanmadan geri dönmez. Çok yakınımdakilerin tabiriyle dişi görüntümün yanı sıra aslında erkek doğacakken son anda çevreye verilecek zararın büyük olduğu düşünülüp, kadın olarak dünyaya gelmişim.

7) Sakatlandığım için spor hayatım sona ermiş olsa da yıllarca artistik buz pateni yapmış olmanın, birbiriyle hiç bağlantısı olmamasına rağmen lisanslı bir hentbolcu olmanın verdiği alışkanlıkla pek yerinde oturabilen biri de değilimdir. Ben yattığım yerden kalkmıyorsam zaten sıkıntı büyüktür ve ya kocam beni kucaklamış hastaneye götürüyordur veyahutta ambulans çağırıyordur.

8) Uyumayı hiç sevmem. Ortalama olarak günde maksimum 5 saat uyurum. Fazlasını uyuyorsam zaten hastayımdır. Bende genel olarak düz mantık işler. Sonuç olarak öldüğümde zaten uyuyacağıma ve bir daha uyanmayacağıma göre, beden sağlığıma yetecek uyku kafidir. Dünyaya gelmiş olmamın bir sebebi olmalı. Uyuyarak bunu boşa harcayamam.

9) Şarkı söylemeye bayılırım. Sesimin de fena olmadığını söylerler. Şu an vücudumda taşıdığım nodüller yüzünden şarkı söylemek beni yoruyor olsa da susmayı hiç düşünmedim düşünmem de. Sezen Aksu şarkılarına aşığımdır. Serkan Kaya nın arabeskine hastayımdır. Yıldız Tilbe den tutunda Omar Faruk Tekbilek'e, Emma Shaplin'den, İbrahim Tatlıses'e uzanan geniş bir müzik yelpazesine ve repertuarına sahibimdir.

10) Alış veriş merkezlerini sevmem. Hatta gitmekten nefret ederim. Alışverişimi yaptığım butik mağazalar vardır. Avm de dolaşıp vitrin bakarak öldüreceğim vakti, bir parka gidip doğayı seyrederek öldürmeyi tercih ederim.

11) Dünyanın en pahalı en orjinal kahvesini getirseniz de Türk kahvesini hiçbir şeye değişmem. o kadar ki kahve fincanında değil çay bardağına yapılmış süvari kahvesinden günde en az üç defa içerim. Desenize zaten nasıl uyuyacaksın...

12) Kadınsal zevklerim ve meraklarım yoktur. Sene de bir defa kuaföre giderim ya da gitmem. Hiç saçımı boyamadım, kaşıma hiç cımbız değmedi. Manikür ve pedikürümü de steril olması açısından evde kendim yaparım. Saçıma fönümü kendim çeker, makyajımı da kendim yaparım. Hatta ve hatta son iki yıldır saçımdaki kırıkları kendim alıyor yide kesimi de  kendim yapıyorum. O kuaför koltukları benim bünyede alerji yapıyor çünkü.

13) Bir davete gidiyorken ne kadar dişi isem, günlük hayatım da bir o kadar sportif takılırım. Ayağımda spor ayakkabı ve ya postal, bir eşofman takımı veya bir jean pantolon. Özel ve ekstrem bir durum olmadıktan sonra asla makyaj da yapmam. Çünkü cildim kaldırmıyor. Paraya kıyıp en marka malzemeyi de kullansam yine de alerjim azıyor.Bu arada ekstrem düğün, davet ve fotoğraf çekimi oluyor.

14) Bu kadar çok alerjimin olmasının sebebi dokuz ay on dört günlük olarak doğmam. Hatta ve hatta doktorların ölü olarak doğacağımdan neredeyse emin olması. Daha annemin karnındayken dünyanın çirkinliği hakkında ne gördüysem doğasım gelmemiş. Ama en sonunda dayanamayıp Miraç Kandili gecesinde dünyaya gelmişim. Bu alerjiler yüzünden birinde beş dakika ex olmak üzere toplam da üç defa öteki taraf varıp gelmişliğim var. Sanırım kedi gibi dokuz canlıyım. Üçü gittiğine göre geriye kalan altı canım var. O zaman sallayın gitsin...

15) Kadınsal zevklerim ve meraklarımın olmayışı hiç merakımın olmadığı anlamına gelmiyor. Ava çıkmaktan fena keyif alırım. Deli çağlarımda 18-22 arası yaban domuzu avına çıkıyor olsam da şimdilik daha soft olan balık avı ile idare ediyorum. Envai çeşit balık bilirim. Yemeyi de çok severim...Bol bol balık yiyin. En azından onun g.d.o lusu yok.

16) Film izlemeye bayılırım. Hatta bir çok filmi daha burada vizyona girmeden izlerim. Ama sinemaya gitmeyi sevmem. Evimde sinema ortamı yaratıp, ayaklarımı uzatıp yayılarak izlemek daha keyifli gelir. Bu arada en sevdiğim seri film Harry Potter'dır. Ben yaşlardaki grubun bu çocuk filmini neden izliyorsun sorusuna verdiğim cevap ise izleyin de içinizdeki çocuk ölmesin olur. Aksiyon ve Polisiye severim. Kaliteli komedi de fena olmaz hani

17) Çok iyi yemek yaparım. Ama öyle böyle değil. Bizim evde Uzak Doğu mutfağından, Osmanlı'ya hatta İtalya mutfağından, Fransız mutfağına her şey pişer. Bu yüzden yemekli misafirim hiç eksik de olmaz. Zaten Allah' da eksik etmesin. Paylaşmak kadar güzel bir şey var mı? 

18) Bu aralar çok fırsat bulamasam da çok okurum. Gençlik yıllarımda çok roman okurken, yaşın getirmiş olduğu etkiyle artık daha akademik şeyler yada biyografi okumayı tercih ediyorum. Fena araştırmacıyımdır. Fotografik hafızamdan dolayı her şeyi kaydedebilirim. İşte bu da genelde sıkıntı olur. Çünkü ortaya bir mevzu atıldığında ben o konuyu araştırmışsam cevabı biliyorumdur ve etrafımdakilerden yine mi! Diye bir tepki alırım. Çünkü ortaya atılan konuda % 99 ihtimalle haklı çıkarım. Bu yüzden de aile içinde herbokalog, ajan gibi takılmış lakaplarım mevcuttur.

19) Bir çok insanın çok duygusal olduğu durumlarda çok ketum, kimsenin umursamadığı konularda aşırı duygusal olabilirim. Örneğin çok karmaşık bir ortamda kötü bir örnek ama bir cenaze de beni ağlarken göremezsiniz. Çünkü ben genelde ortalarda organizatör gibi dolanan kişiyimdir. Ama bir haberde çıkan üşümüş bir çocuğa oturup saatlerce ağlayabilirim. Dengesizim abi işte yapacak bir şey yok...

20) İyi bir sırdaşımdır. Birisi bana özel bir şeyini söylediyse bana en ağır işkenceyi etseniz de o özeli benden alamazsınız. Ancak körü körüne de susmam. Karşımdaki çok büyük bir yanlışın içine düşmek üzereyse müdahil olup düzeltmeye çalışırım. Bu yüzden burnum boktan kurtulmaz ve hep arada ben kalırım. Ne demişler; Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar...

Büşra neyin nesidir adlı bölümümüzün sonuna doğru gelmişken bende kılıcımı kuşanıyor ve Cigdem_Oz e meydan okuyorum...

Altın Kalemler listem o kadar kabarık ki bir kişiyi dahi atlamak istemiyorum. Ama kimleri okuduğumu merak edenlere profilimdeki okuma listeleri yardımcı olacaktır sanırım...

Bir sonraki buluşmamıza kadar beni özleyin anacım, bye...