Ertesi gün okulda, Malia ve Zayn konusu konuşulmaya devam ediyordu. Üstelik Malia, etrafta kendini beğenmiş bir ifade ile takılıyordu.
Bir kaç teneffüs sinirlenmemeye çalışsam da en sonunda bir teneffüse gezerken uzaktan Malia gözüme çarpınca Lucy'e fısıldadım "Bundan gerçekten sıkıldım." ve Lucy, sessiz bir şekilde kıkırdamaya başladı. "Haklısın." derken gözlerini Malia'ya dikmişti. Bende Malia'ya baktığımda onun da bize baktığını üstelik nefret ile baktığını farkettim.
Benim içini hava hoştu. Birilerine kötü bakışlar göndermek benim için oldukça kolaydı. Nefret dolu bakışlarla karşılık verdiğimde gerçekten affallamış gözüküyordu. Hiç konuşmadan ikimiz de birbirimizden nefret ediyorduk ve ben bunun nedeninin, Malia daha bilmese bile Zayn olmasından şüpheleniyordum. Kızların altıncı hisleri güçlü deniyordu ve ben altıncı hissime güvenerek Malia'yı sevmemeye başlamıştım. Onun da aynı şekilde altıncı hislerine güvendiğini anlamıştım.
Ama asıl sorun Zayn benim umrumda değildi ve Malia yüzünden böyle saçma şeylerle uğraşamazdım. Bu sırada Lucy bana döndü. "Malia değişik biri... Ondan uzak dur Crystal. Başına bela açabilir. Şuanda da bunu düşünüyor zaten. Dikkatli ol." şaşkınlıkla Lucy'e bakakaldım. Malia'nın düşüncelerini bilemezdi.
///////////
Derse girdiğimizde, öğretmen bir sınıf ile birleşeceğimizi söyledi. Daha hangi sınıf olduğunu bilmeden sınıfta büyük bir fısıltı ve uğultu oluşmuştu ama öğretmenin umrunda değildi. Gözlerimi sınıfının üzerinde gezdirdim. Tam on sekiz kişiydik, diğer sınıf gelirse kırka yakın kişi olacaktık ve açıkça söylemek gerekirse sınıf bayağı genişti. Yine de yeni birileri, bir günlük bile olsa istemiyordum.
Bize bakıp, gürültü nedeniyle kaşlarını çatan öğretmen hafifçe yükselttiği sesi ile "Pardon! Niye bu kadar ses var, sadece diğer sınıftan altı kişi senenin sonuna kadar artık bu sınıfta olacaklar. Mecbur olarak o sınıfı dağıtıyoruz. Yani bu kadar büyütmeyin." diyerek kutsal azarlama görevi ve iyi öğretmenin yumuşak azarlama kitabından öğrendiği taktiklerle sınıfı azarladı. Aslında böyle kitaplar olduğunu sanmıyordum ama sorun değildi.
Herkes önce durdu, daha sonra daha büyük bir fısıltı dalgası başladı. Hemen Lucy'e döndüm. Gerçekten endişeliydim. Bu sınıfa Malia ve Zayn gibi ya da en kötüsü, onların gelmesinden korkmaya başlamıştım. Zayn çokta umrumda değildi ama Malia gibi biri ya da asıl kişi olan Malia bizi çok uğraştırabilirdi.
Tam ağzımı açmıştım ki sınıfın kapısı çalındı ve içeri önce müdür ve daha sonra altı kişi girdi. Altı kişiye baktım ve... tekrardan şansız olduğumu iliklerime kadar hissettim. Zayn ve Malia ile tanımadığım dört kişi buraya gelmişlerdi.
Müdür saçma bir konuşmaya başlarken gözlerimi önümde duran kitabıma bakmaya zorladım. Umrumda olmadıklarını kendime hatırlatarak biraz olsun rahatlamaya çalışıyordum. Bir süre sonra kendimi öfkeden arındırma bir şekilde, gözlerim hala da kitaba bakarken, müdürü dinlemeye başladım.
"Öğretmenlerin bolca şikayetleri üzerine dağıtılmış olan sınıfın altı üyesi artık senenin sonuna kadar burada........ " gözlerimi devirdim. Cidden niye dinliyorum ki bu konuşmayı. Müdür konuşmaya devam ederken Malia'nın "Tırnağım kırıldı! Babam bunu duyacak!" sesi ile irkildim. Tabi bir anda gözlerim irice açıldı. Draco Malfoy özentisi!? Sınıf kahkahalarla inlerken gözlerimi kaldırdım ve bana bakan bir çift göz ile karşılaştım.
Zayn bana bakıyordu.
Gözlerimi kırpıştırdım. Neden bakıyordu? Belki de gülmediğim içindi. Gözleri bir süre beni inceledikten sonra Malia'ya döndü. Lucy'e döndüğümde, Zayn sanki ona kötü şeyler söylüyormuş gibi Zayn'e bakıyordu. Tabi Zayn şuan suskundu. Lucy olmayan konuşmaları duyuyor olabilirdi ve Lucy cidden artık çözülmesi gereken bir sorun teşkil etmeye başlamıştı. Şizofren olması da olası bir durum gibi gözüküyordu. Ofladım. İnsanları çözmek çok zordu ve ben galiba bu konuda oldukça gerideydim. Hemde doğuştan beri.
*******************
👉Kendi yarattığım bir karakter olmasına rağmen Malia'yı sevmiyorum.Okuyucu herkese teşekür ederim 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlık
Science Fiction~ZAYLENA~ ●●●●●●●● Mutlu olmak nasıl bir şeydi? İşte Crystal bunu bilmiyordu. Çünkü beynindeki hasarlar nedeniyle mutlu olma duygusunu doğuştan itibaren kaybetmişti. Mutluluğu hissedemiyordu. Bu da onu, insanları duygusuz hale getirilmeye çalışılan...