Medya: Canım sıkıldı bu fotoyu koyayım dedim ajsjshshvdsh
Biraz sonra Jannea ile buluşacağımızı söyleyen Lucy, hemen bavullarını toplamaya başlamıştı. Bir yandan da buluşma hakkında bilgiler veriyordu. "Artık dışarı güvenli değil bu yüzünden Jannea bizim eve gelecek. " bu iyi bir fikirdi. Bende Jannea beklemeye koyuldum ve uzunca bir süre Lucy ile sohbet ettim. Artık ona yavaş yavaş güveniyordum.
\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\
Bavullarımı, Lucy'ninkilerin yanına koyarken, bir yandan da Lucy ile Jannea'nın konuşmalarını dinliyordum.
"Size yardım edeceğimi nereden çıkardın? Bu iş tehlikeli ve yasal değil, üstelik bunun sonunda, korkutucu şeyler olabilir! Sizi ele geçirmek isteyenlerin peşime düşmesini istemiyorum." Kadın ısrarla kabul etmemeyi seçiyordu. Madem öyle gerçekleri açıklayacaktım.
Telefonumdaki mesajı ona gösterdiğimde yüzü kireç gibi olmuştu. "Ben- Seninle konuşmak bir hataydı! Başım belada ama bundan en az zararı görmeye çalışacağım." ve ayağa kalkarak, sarkak adımlarla kapıya koştu. İçimden yaşlı cadı diye geçirdim. Kapıyı açıp tam çıkıyordu ki geri döndü. "Alın! Tek yardımım bu olacak." diyerek önümüzdeki sehpaya bir poşet bırakıp, hızlıca evden çıktı.
Poşete yaklaştım ve açtım. İçeride bir dizi mektup vardı. Lucy de yanımda dikkatle onları inceliyordu. Bir mektubu açtım. Dizi dizi kağıtlar vardı ve hepsinde birer tarih yazıyordu. On sekiz küçük kağıt ve on sekiz tarih. Ne anlama geliyor olabileceğini düşündüm ama aklıma sadece kazı tarihleri olabileceği geliyordu. Yine de mantıklıydı. Daha fazla ipucu için incelemeye devam ettim. Bir diğer zarfta, bir kaç adet resim vardı. Kazı alanı resimleri olduğu oldukça açıktı. Eski kazıların fotoğraflarıydı ve aralarını çevirdiğimde tarihler yazıyordu fakat minik kâğıtlardaki tarihler ile uyuşmuyorlardı. İstemsizce kaşlarımı çattım. Lucy ise kağıtların ve tarihleri arasında bir şifre arıyor gibiydi.
Lucy bana baktı ve bir anda "Tüm sayıları topla ve oranlarını bul." daha neler olduğunu anlamadan fotoğrafların arkasında ve kâğıtlarda yazan, önce günleri topladım ve yirmi dörde bölüm. Beş çıkmıştı. Aylar için de aynısını yaptım ve yine beş çıktı. Yani tarihi bulmuştum. Aslında ben bulmamıştım, beynim yine istemsizce hesaplamıştı. Sonucu söylemeden önce durakladım."05.05.2016" Lucy bana baktı ve gülümsedi. Bulmuştuk. Çok zor değildi. Galiba.
Ertesi gün havaalanına giderken, uzun bir yolculuğa çıkacağımı kafama takmamaya çalışıyordum. Bir yandan da yeni telefonumun numarasını ezberlemek için çaba sarf ediyordum. Peşimizdekilerden kaçmamız için telefon numaramı değiştirmem gerekmişti. Herhangi bir özel durum için Jannea ile Lucy'ninkileri ezberlemiştim ama şuan yeni numaramın sayıları bir garip olduğu için ezberleyemiyordum. "Onları bir işlem ile aklında tutabilirsin. Başını ezberlediysen diğer sayıların mesela 05** 123 ****" ise her bölümün ortalamasını al ve ilk sayı ortalamdan bir az, ikincisi ortalama, üçüncüsü ise bir fazla(123 için geçerli.) olarak ezberle. Ama her bölümün ortalamasını unutma." iyi bir fikirdi.
En sonunda uçağa bindiğimizde, internete bağlandım ve kazılar hakkında araştırma yapmaya başladım. Papirüsler, Jannea ve bir çok şeyden Lucy ile ipucu toplamaya başladık. Sonunda kazılarda çalışan bir adamın numarasını bulduğumuzda, rehbere kayıt ettim ve aptalca bir şekilde facebook'tan ekledim fakat sahte bir hesapla. Bir süre sonra kabul etti ve Lucy telefonumu devraldı. Bir süre adamla mesajlastıktan sonra bana dönerek gülümsedi. "Adam çok saf Crystal ve o ile bir arkadaşı daha geleceği, buluşma ayarlamayı başardım. Şimdi kimliklerini ele geçirmek, erkek kılığına girmek ve o adamları da bir anda ortaya çıkmasınlar diye bir yere göndermek kaldı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlık
Science Fiction~ZAYLENA~ ●●●●●●●● Mutlu olmak nasıl bir şeydi? İşte Crystal bunu bilmiyordu. Çünkü beynindeki hasarlar nedeniyle mutlu olma duygusunu doğuştan itibaren kaybetmişti. Mutluluğu hissedemiyordu. Bu da onu, insanları duygusuz hale getirilmeye çalışılan...