En sonunda ilk sayfayı açtım. Deneyin adı ve hangi doktorlar tarafından yapılacağı yazıyordu. Ve ikinci sayfaya geçtim. Deneyleri çok az miktarda anlatıyordu bu sayfa. Beyninde hasarlar olanların katıldığı, denek oldukları sonucunu çıkardım sayfadan. Belki de kendim gibileri bulabilirdim. Tabi hasta katogerileri oldukça garipti. Telekinezi, Telepati, Zihin Okuma, Kehanet, Güç Kontrolü... Hastalar korkmasın diye böyle adlar koymuş olmalıydılar.
Tüm kitapçığı inceledim ama dikkatimi en çok çeken yer yan etkiler bölümü olmuştu. Oldukça tutarsız yan etkiler listelenmişti. İç sesim henüz yan etkileri tespit edemediklerini söylüyordu. Bu da değişik bir belirti üzerine tetikte olmam gerektiği anlamına geliyordu. İlaçlara yarın başlayacaktım ve bu düşünmem için oldukça yetersiz bir zamandı. İlaçları öğrenip kendi yan etkiler listemi çıkarmadan rahatlayamazdım. En azından ilaçların içeriklerini araştırıp, her içeriğin yan etkisine bakacaktım.
Gözlerimi ovuşturdum. Gerçekten yorucu bir gün geçirmiştim ve uykum gelmişti.
Oflayarak kitapçığı kapattım ve masama doğru fırlattım. Zar zor da olsa masaya isabet etmişti. Şimdi sadece uyumak istiyordum."Bana bak! Beni görüyor musun?" kapalı göz kapaklarımı açmak istedim çünkü bu ses tanıdıktı. "Hadi ama görme yetini kaybetmiş olamazsın?" bu sefer haraket etmek istedim. İşe yaramıyordu. Kabus görüyor olmalıydım. Konuşan kişi pes etmiş olacaktı ki birinin beni kaldırdığını hissettim. "Demek nedeni bu Crystal..." kalktığım için gözlerimi açmayı başarmıştım. Aslında ayağa kalktığımda otomatik olarak açılmıştı. Aynen oyuncak bebekler gibi... Ya da kuklalar...
Bir anda rüyam kabustan hiperkabusa geçti. Karşımda dev bir ayna vardı ve değişmiştim... Tam bir kuklaya benziyordum daha doğrusu kuklaydım. Yüzüme makyaj malzemeleri ile kukla imajı verilmişti ya da gerçekten kuklaydım.
Etrafıma bakmaya çalıştım alan karanlıktı. Üstelik şimdi tanıdığım ses bir şarkı söylemeye başlamıştı. Sözlerini anlamlandıramıyordum. Karanlığın içinden o tanıdığım sesin geldiği yere doğru bakmaya çalıştım. Bir miktar da olsa başarabilmiştim ve Zayn... Sahnedeymişçesine üstüne bir ışık bir vuruyordu. Aynı şekilde, benimde üstüme vuran ışıklar vardı. Zayn konuştu "Eğer denek olursan, kukla olacaksın. Onların amacı robotlar yaratmak ve sen bazı duyguları doğuştan eksik birisin. Senin sayende, duygusuz insanlar yaratacaklar ve en önemlisi sonsuza dek kaybedeceksin Crystal. Bu deneyi kabul etme." Ve aynı şarkıyı söyleyemeye devam etti.Şarkı bittiğinde olmayan izleyicilere selam verdi ve bana döndü. Yüzünde haşin bir gülümseme vardı.
Gözlerimi gerçekten açtığımda ve olanların kabus olduğunu kavradığım son bir kaç saniyede ne yapacağımı bilemez halde yatağımda yattım. Dışarıdan kuş cıvıltıları geliyordu. Neredeyse erimiş karların arasında yiyecek arıyor olmalıydılar. Güneş ise nazlı nazlı odamı aydınlatıyor ve gözlerimi acıtıyordu. Ben ise düşüncelerimin beynimi yavaş yavaş
esaret altına aldığını farketiyordum.Rüyam ve dün yaşananlar da aklımı çelmeye başlamıştı. Lanet bir hayata sahiptim ve verdiğim hiçbir karar iyi bir sonuca sahip değildi. Gözlerimi devirdim ve kalkmak üzere güç toplamaya çalıştım. Aslında vereceğim kararı düşünmek için, okulda karşılaşacağım şeyler için, üzüntülerim için güç toplamaya çalışıyordum.
En sonunda yataktan kalkıp hazırlanmaya başladım. Bir süre sonra okul yoluna koyulmuştum bile ama aklımı kurcalayan bir şey vardı, Zayn'in rüyamda ne işi vardı?
Büyük ihtimalle bilinçaltı diye düşündüm. Zayn okuldaki kavgadan sonra gözüme bayağı bir tehlikeli gözükmüştü. Bu nedenle rüyamda korkutucu kişiyi oynaması çokta değişik değildi. Ama... Sanki korku filmi gibiydi.
//////////İlk ders sessizce oturdum. Lucy'e hiç bakmadım zaten o da moralimin bozuk olduğunu anlayıp bana fazla ilişmedi. Ama teneffüse ısrarla çalan telefonumu açtığımda annemin beni eve çağırdığını öğrenerek eve gitmem gerektiğini Lucy'e açıkladığımda, şüpheli bakışları ile beni inceledi. "Peki, git. " dedi ve başka işlerle uğraşmaya yani beni görmezden gelmeye başladı. Kazandığım ilk arkadaşım da pek fazla vakit geçirmediğimiz için benden hızlıca uzaklaşıyordu.
Başımı öne eğip tekrardan bir saat sonra aynı yollardan geçip, eve gitmeye başlamıştım ama içimde garip bir his vardı. Yine altıncı hislerim çalışmaya başlamıştı. Sanki izleniyordum.
Bu düşünceyi aklımdan atmaya çalışırken evimizi gördüm ama... Kapıda takım elbiseli adamlar vardı... Büyük ihtimalle deney için deneği yani beni almaya gelmişlerdi ve garip bir şekilde onların oldukça tehlikeli olduklarını biliyordum. Nasıl bildiğimi bilmiyordum ama onlara bakan herkes tehlikeli olduklarını anlardı.
Ani bir kararla yolumu değiştirdim. Beni takip edeceklerini bilsem bile nereye gittiğini bilmediğim yollarda koşmaya başladım. Kaçmam gerekiyordu.
👉Ne yazık ki okul olduğu için bölümler çok sık gelmeyecek. Üzgünüm:( Ama umarım bu bölümü beğenirsiniz. Okuyan herkese teşekkür ederim ☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlık
Ciencia Ficción~ZAYLENA~ ●●●●●●●● Mutlu olmak nasıl bir şeydi? İşte Crystal bunu bilmiyordu. Çünkü beynindeki hasarlar nedeniyle mutlu olma duygusunu doğuştan itibaren kaybetmişti. Mutluluğu hissedemiyordu. Bu da onu, insanları duygusuz hale getirilmeye çalışılan...