Zayn sinirli bir şekilde yumruklarını sıktı. Başına oldukça fazla olay bir anda gelmeye başlamıştı. Şu son üç günde aptal bir kızla uğraşmak zorunda kalmıştı üstelik ve bir de şimdi kızın kaçtığını, şuan uçakta olduğunu söylüyorlardı. Bulabildikleri tek ipucu Jannea adlı bir kadındı ve şimdi o kadın ile görüşmeye bir kaç kişi göndermişti. Kızın planını tam olarak öğrenmek istiyordu ya güzellikle ya da zorla. Daha sonra ise Jannea'dan kurtulacaktı. Babasının ondan yine temiz bir iş beklediğini biliyordu ve babasının yüzünü bu sefer kara çıkartmayacaktı.
....Sonunda havaalanına indiğimizde, bizim için gönderilmiş olan bir arabayı aramaya başladık. Lucy ile hemen bir otele gidecektik ve yarın da şu kandırdığımız adamlar ile buluşacaktık. Adamların kimliklerini ele geçirdiğimizde neler olacağını henüz tam olarak tahmin edemiyordum ama erkek kılığına girmek zorunda kalacağımızı biliyordum. Erkek gibi davranmak zor olacaktı. Sonunda bir taksiye binip, Diamond adlı bir otele giderken, suskun bir şekilde plan yapıyordum. Lucy'nin de durumu aynıydı ve ve fakat o şoförün, etraftaki insanların ve planlarımdan haberdar olmak için arada bir benim zihnimizi okuyordu. Bazen sessiz sessiz gülüyordu ki bu da komik bir kaç düşünce duyduğu anlamına geliyordu. Gözlerimi devirdim. Bu sırada aklıma Zayn geldi. Garip bir şekilde hüzünlü hissettim. Telefonumu elime aldım ve tarihe baktım. Bugün salıydı ve şu son maceralı bir kaç günden sonra hiç rahatlayabileceğimi hissetmiyordum. Üstelik annem hala ellerindeydi. Hızlı bir plan ile annemi kurtarmalıydım ama şimdi fedakarlık yapmam gerekiyordu ya da... Belki de bencillikti bu. Ama sonuçta hem kendimi hem de annemi kurtaracaktım.
Hala daha elimde olan telefona baktım ve mesajin geldiği numarayı hatırlamaya çalıştım. Annemin güvende olup olmadığından emin olmalıydım ama bu telefon ile arayamazdım ve şuan bulunduğum ülkeden ararsam da yerimi belli etmiş olacaktım. Öfkeyle yumruklarımı sıktım. Birgün de başım beladan kurtulamaz mıydı?
Taksiden indiğimizde Lucy yanıma geldi. Telefonuna bakıyordu ve yüzü oldukça kasılmıştı. Sonunda bana baktığında yüzünü buruşturdu ve elindeki telefonu, internetteki bir haberi okumam için elime tutuşturdu. "KAÇAK KIZLAR ÜLKEYİ TEHLİKEYE SOKUYOR!" manşete bir süre bakakaldım çünkü manşetin hemen altında Lucy ile benim resimlerimiz duruyordu. Şoku bir miktar atlatınca, tek bir ifadenin bile değişmediği yüzümdeki, yalnızca endişeli bakan gözlerimi, habere indirdim. Okudukça yüzüm daha da kasılıyordu. Peşimizdekiler yine yapacaklarını yapmış, gazeteye yalan haber sızdırmış ve bizi ülkedeki gizli bilgileri kaçıran kızlar olarak tanıtmışlardı. Lucy'e döndüm. Acilen kılık değiştirip, merkeze gitmemiz gerekiyordu. Kazıda çalışan saf adamları kandıracağımız planı iptal etmek zorundaydık. Yoksa büyük bir ihtimalle kısa sürede bulunup, hapse atılacaktık. Neyseki uçağa sahte kimliklerle binmiştik. Apar topar otele ilerlerken aklıma gelen ani bir fikirle durdum. Lucy'nin kolunu çekerek sakin bir yolun kenarına götürdüm. Çantalardan birinde makyaj çantası ve peruklar olacaktı.
Bir yarım saat sonra ikimiz de tanımayacak haldeydik. Taktığım yeşil lensler, gözlerimin rengiyle karışınca elaya benzemişti. Ama en azından normal gözüküyordu. Bordo bir ruj ve sarı, gerçeğe çok benzeyen peruğumu da giydikten sonra derin bir nefes aldım. Lucy'nin de benden pek bir farkı yoktu ama onun saçları kızıldı. Son olarak gözlük takarak otele gidebileceğimiz kadar tanımayacak olduğumuzdan emin oldum.
/////////
Zayn:İzlerini bulmuştum ve kim olduklarını da ama şu Crystal denen kız, çarpıştığım kızdı. Demek bu yüzden uzunca bir süredir okula gelmiyordu. Annesi ise hala daha elimizdeydi. Kadın iki yüzlü çıkmıştı. Crystal ile ilgili herşeyi, şu mektup da dahil ortaya dökmüştü. Zaten onun için zor değildi bu bilgileri söylemek çünkü o Crystal'ın gerçek annesi değildi.
Sonunda bir bölüm geldi. Sınavlar falan yüzünden geç geldi bölüm. Üzgünüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlık
Ciencia Ficción~ZAYLENA~ ●●●●●●●● Mutlu olmak nasıl bir şeydi? İşte Crystal bunu bilmiyordu. Çünkü beynindeki hasarlar nedeniyle mutlu olma duygusunu doğuştan itibaren kaybetmişti. Mutluluğu hissedemiyordu. Bu da onu, insanları duygusuz hale getirilmeye çalışılan...