Elleri ellerimdeydi bu pis kokan yere geldiğimizde.
Kalbim hızlı çarpıyordu.
Dışarı sık sık sesli nefes veriyordum.
'Merhaba, bizim Jung Joonil ile görüşmemiz vardı. Kendisi müsait değil mi?' diye soru yöneltti Jungkook, danışmandaki kadına.
'Tabii ki, o da sizi bekliyordu. İçeri buyurun' dedi kadın kocaman gülümseyerek.
Birazda olsa içim rahatlamıştı.
Jungkook, yavaşça elimi bırakıp kapıyı tıklattı.
İçeriden 'girin' sesini duyunca derin nefes alarak kapıyı açtı.
Geriye çekilerek benim içeri girmemi izledi.
'Oh! Jungkook, gelmişsin' diyerek ayağa kalktı, dediği Jung Joonil.
Birbirlerine sıkıca sarıldıktan sonra bana döndüler.
'Hyung, iş yerin gerçekten çok güzel olmuş. Başarılarını diliyorum' dedi Jungkook ışıldayan gözlerle.
Etrafı o kadar güzel inceliyordu ki, küçük bir çocuğu elinden tutup oyuncak mağazasına getirmiş gibi hissetmiştim.
'Hadi gelin oturun, içecek bir şeyler söyleyeyim' dedi ellerini ceplerine sokup ardından telefonunu eline alarak.
Kafamı Jungkook'a çevirip sorar gözlerle bakıyordum.
Elimi eline alıp öptü ve gülümsedi.
'Bugün buradan güzel haberler alacağız sevgilim' dedi en derinden bakarak.
Kafam allak bullak olmuştu.
Çok fazla soru belirmişti aklımda.
Ve Jungkook bunları cevapsız bırakıyordu.
Bay Jung telefonu masaya bırakıp bana baktı.
'Hoşgeldin Jeon Jungkyong' dedi içten bir gülümsemeyle.
Ayağa kalkıp selam verdim.
'Sanırım benim kim olduğumu merak ediyorsun. Hemen açıklayayım. Ben Jungkook'un abisinin en yakın dostuyum. Diğer deyişle Jungkook'un bir diğer abisiyim . 3 yıl önce buraya geldim, en yakın dostumu bulamayınca Jungkook'la iletişime geçtim. 4 ay önce bu kliniğe geldim. Buraya taşındım. Taşınmam çok zor oldu. Ama sonunda başarabildim. Bunun için Jungkook'a minnettarım. Bu arada hem doktorluk hem de psikologluk yapıyorum. Jungkook senden bahsedince seninle hem tanışmak hem de durumunu görmek istedim.''Biliyorsun, dilsizliğin çeşitli sebepleri var; bazılarının doğuştan konuşma kabiliyeti olmuyor, bazıları konuşmakta tembellik çekiyor, bazıları da senin gibi sonradan bir kaza sebebiyle konuşma kabiliyetini kaybediyor.
Normalde konuşamayan insanlar aynı zamanda sağır da oluyorlar. Yani konuşamayıp cevap veremedikleri için ilerleyen bölümlerde sağırlık başlıyor. Ama sen bu konuda farklısın. İnsanın kendisinin istemeside bu konuda çok önemli. Seni kutlarım Jeon Jungkyong-ah. Hayatına hep böyle asılı kal' diyerek sözlerini bitirdi Bay Jung ve eliyle 'fighting' işareti yaptı gülerek.Gerçekten çok mutlu olmuştum.
İçimde daha da yaşama sevinci belirmişti. Bunları babama ve Jungkook'a borçluydum.
Jungkook olmasaydı şuan kendimi hayal dahi edemiyordum.
Jungkook ellerimi yine kavramıştı o parlayan gözlerle.
Bana böyle baktıkça delirecek gibi oluyordum.
Kapının çalmasıyla gözlerimi ondan ayırıp odaya dikkatimi verdim.
Odayı inceleme fırsatım olmamıştı.
Burada şimdi benim meleğimin de emekleri vardı değil mi?
İyi kalpli, yardımsever meleğim.Az önceki bayan hepimize kahve getirmişti.
Kapıyı kapatıp odadan çıkınca Bay Jung tekrar bana döndü.
'Sanırım en çok tedavisi var mı, diye merak ediyorsun' dedi kahvesini içmeden önce.
Hafifçe gülümseyip kafamı salladım.Cevaptan korkuyordum.
Cevaptan gerçekten korkuyordum.
Hayatımın sonuna kadar böyle kalsam benim için bir şey değişmezdi.
Ama meleğime bunu yapmak istemiyordum.
Beni uyuyor zannederek söylediği şeyler geçiyordu hep aklımdan.
Çocuklarımız.
Beraber şarkı söylememiz.
O çok istediğim 'seni seviyorum' kelimesini ona söylemem.
Jungkwang'ın yanına gidip ona o sevdiği masalları anlatmam.
Bunları geçiriyordum aklımdan.
Bunları yapmak istiyordum.
Ama cevaptan hala korkuyordum.
Tedavisi varsa eğer, tehlikeli olur muydu benim için?
Ameliyat sırasında başıma bir şey gelecek miydi?
Jungkook yanımda bekleyecek miydi?Korkuyorum.
Korkuyorsun Jeon Jungkyong.
Hep korkacak mısın?
Kendin için olmasada onun için bir adım atmayacak mısın?
Söylemeyecek misin o şarkılarını?
Gerçekleştirmeyecek misin o hayallerini?Eğer, tedavisi olursa, korkma Jeon Jungkyong.
Onunla beraber en sevdiğiniz şarkıları bağıra bağıra söyle, suskunluğa nispet yaparcasına.Konuşabileceksin Jeon Jungkyong.
Biraz sabredeceksin.
Ona, onu sevdiğini şarkılarınla söyleyebileceksin.-
Çatlayın meraktan hahayd <3Çikolatalı Kurabiyeme
JeonDae