Medya: Rüyanın akşam yemekte giydiği elbise ile Melihin takım elbisesi var.
Bu sabah benden beklenmeyecek bir şey oldu. Rüya Korkmaz alarmdan önce kalktı. Kıyamet alameti. Yataktan kalkıp alarmı çalmaması için kapattıktan sonra banyoya girip kısa bir duş aldım saçlarımı kurutup maşa yaptıktan sonra formamı üzerime geçirip odadan çıktım.
"Günaydın annecim." dedim en tatlı sesimi kullanarak. Annem yüzüme neden şok geçirmiş gibi bakıyor. "Anne iyi misin?"
"Sen nasıl kalktın bu saatte?"
"Yok artık anne bunun için mi bu hallere giriyorsun ya!"
"Ne var şaşırdım kızım her zaman gördüğümüz bir şey değil. Neyse kalkmışsın madem kahvaltıya yardım et masayı hazırla." deyip elime kahvaltılıkları tutuşturunca kaçma ihtimalim kalmadı tabi ki. Masayı hazırlayıp oturduktan sonra "Günaydın." deyip babam da baş köşeye geçti. Kahvaltı etmeye başladık.
"Bu akşam patronum ve ailesi ile bir akşam yemeğine çıkcaz ona göre hazırlanın." deyip önünde tabağa döndü. Ne kadar istemesem de babama ben gelmicem demek için canımı sokakta geçerken bulmuş olmam lazım.
Kahvaltının ardından kalkıp çantamı aldım. Annem ve babamı öptükten sonra evden çıktım. Melih gelmemiş. Nasıl sevindim nasıl sevindim derken. Kulağımda hissettiğim nefes kalbimi yerinden çıkmasına sebep olacak cinstendi.
"Ne oldu çirkin gözlerin beni arıyor sanırım." kendimi ileri atıp döndüm.
"Ne seni arayacam be!" diye çıkıştım.
"Sakin ol çirkin." deyip sırıtmaya devam etti. Ve kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.
"Ya her sabah her sabah bıktım. Bırak be kolumu lazım oluyor bana da."
"Kucağıma alırdım ama fazla ağrısın." Ne dedi bana o ağır mısın dedi bana kilolu dedi bana bittin oğlum sen!
Boşta kalan elimle suratına tokatı yerleştirdim. Kafası sola doğru gidip sırıtarak geri döndüğünde iyice sinirlerimi bozdu.
"Sen kime ağır diyorsun be 55 kiloyum ben hayvan gibisin taşıyamamışsın güçsüzsün gelmiş burada yok ağırsın yok bilmem ne!"
"İstersem seni tek kolumla taşırım. Ha ayrıca bu tokatın bir cezası olmalı öyle değil mi?" deyip arabanın kapısını açtı. Beni bindirip kendi şoför koltuğuna geçti ve gaza bastı.
"Ben neden seninle gelmek zorundayım?"
"Kızım havan oluyor okulda işte Melih Sarsılmazın arabasıyla okula gitmek kime nasip olur başka." gözlerimi devirdim.
"Aman sanki Vini Uehara ne kastı kendini be."
"Ulan kim bu Vini onu bulup geberene kadar yumruklatma bana yaparım bilirsin." dediğinde yapabilir mi diye düşündüm. Yüzündeki ifadeye bakarsak yapar kesin net. Vinimin güzel yüzü sağlam ve yerinde kalsın diye sesimi kesip koltuğa sindim. Okuldan içeri girip Melih park ettikten sonra kapıyı açıp indim. Onu beklemeden okula doğru yürümeye başladım. Herkesin bana tip tip bakması özellikle kızlarını her an üstüme atlayacak gibi bakması normal mi?
Sınıfa girdiğimde Gökbene selam verip sırama geçtim. Gökben önümdeki sıraya oturup bana döndü.
"Nasılsın Rüya?"
"İyiyim sen?"
"İyiyim bende sana bir şey soracağım?"
"Sor bakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERİFİM
Teen FictionDers başlamıştı. Kapıyı tıklayıp sınıfa girdiğimde bütün gözler bana döndü. Ah nefret ediyorum. "Ben yeni kayıt oldum da." Hoca konuşmamı kesip "Boş olan bir yere geç ve kendini tanıt." dedi bende sınıfa döndüğümde o gözlerle karşılaştım. Sınıfta y...