Yeni bir bölümle karşınızdayım.Finale son sürat yaklaşıyoruz. 30.Bölüm kesinleşti final olucak.Neyse umarım beğenirsiniz.
Ada'nın Ağzından
Rüzgar meraklı gözlerle cevabımı bekliyordu.Bense hayla kararsızdım.
"Tamam alalım şu denge taşını" cesurluğum başıma bella açmaz umarım.'Aşkının peşindrn koşan halkını ölüme terk eden bir prensen' kalbime sancılar sokran bu düşünceyle başa çıkmak bir hayli zordu.
Rüzgar-"Pişman olmana izin vermem sana kimse zarar veremez" yanında korkusuz olduğum bu adam bana verebilceği en güzel şeyi vermişti "güven".
"Başarıcaz birlikte" sesimdeki incekiği ve kırgınlığı fark etmesin için çabalıyordum. Kararsız olduğmu fark etsin istemezdim yada ona güvenmediğmi düşünsün de istemezdim.
Rüzgar-"Merak ettme Baran ve Selin seve seve bize yardım eder" daha fazla kişi olmak şansımızı artırırdı ama Selin bana ne kadar iyi davranır bilemiyorum.
Yazardan-"Selin Yeloz bölümündeki Rüzgar'ı seven kız Baran da Tutulma bölümünde Rüzgar'ın arkadaşı.
"Selin mi ? Pek iç açıcı gelmiyo" Rüzgar gözlerini devirip beni kolarının arasına alıp dudağma bir öpücük kondurdu.
Rüzgar-"Hepsi senin güvenliğin için ne kadar fazla kişi o kadar iyi" Kıskançlık krizlerinin sırası değildi ciddi bir konuda ciddi olmalıydım.Denge taşını almak çok zor olucaktı ama zorundaydım.
"Benim gittmem gerekiyo biliyosun denge taşını alıcam bekle beni burda umarım kısa sürer geri döner dönmez dönüşümü yaparız"
Rüzgar-"Kendine dikkat et.Birazdan Selin ve Baran da bizimle olucak" Rüzgar beni anlımdan öpüp kolarını gevşeti bende şatoya gittmek için suya daldım.
Karanlık bastırıyordu.Ellim bir harita alıp şatoda salına salına dolaşmaya başladım.Herkez uyumuştu.Denge taşı zindanda, korumalar tarafından korunan bir odadaydı.Ne kadar prensen olsamda o korumalar bana o kapıyı açmazdı o yüzden daha iyi bir fikir bulmam lazımdı. Zindana inince elimdeki çuvalı yumru yapıp cebime tıktım sonra da kafamı duvarın arkasından uzatım.Tek bir koruma vardı bu işime gelirdi.Halkıma ihanet ediyo olsamda onu öldüremezdim bu yüzden daha yüz kızartıcı ama denge taşına ulaşma olasılığımın daha fazla olduğu bir planı uygulayacaktım.
Koruma-"Prensesimiz bu saate burda olmazın pek iyi bir durum değil" önümde saygıyla eyilen korumaya daha fazla yaklaştım.
"Benim için endişelenme yakışıkı hem sen varken bana burda kimse zarar veremez" içimden bir ses "yapma" diye yakınıyordu şimdide Rüzgar'a ihanet ediyordum ama Rüzgar'ın bunu anlayışla karşılayacağından emindim.
Koruma-"O konuda emin olabilirsiniz sizi canım pahsına korurum" Korumanın omuzlarına ellimi koyup etrafında dönüyordum.Sonra önünde durup dudaklarına yapıştım.Karşılık vermeye başlayınca irkildim ve tiksindim.Ellimdeki su hayvanlarından bulduğum bayıltıcı zehirle dolu dikeni boğazına batırdım ve dudaklarımı dudaklarından ayırdım.Yere yığılan bedeninin yanına yaklaşıp belinde asılı olan anahtarı alıp kapıyı açtım ve içeri girdim.
Arkamı son bir kez konturol edip kapıyı sessizce kapatım.Önümde ışıldayan denge taşına irice açılmış gözlerimle bakıyordum."Efsanevi denge taşı buymuş demeki" diye iç geçirdim.Ellerimle denge taşını tuttum hafifce yerinden sökmeye çalıştım ama çıkmıyordu. Birazdaha baskı uyguladım ve yerinden çıktı.Zaman kaybetmeden taşı çuvala tıktım ve şatodan hızla uzaklaştım.
Buruk bir acıyla gözümden bir damla yaş aktı pişman olmak istemiyordum.Zaten bu saaten sonrada pişman olsam ne değişirdiki?.Yüzeye yaklaşınca derin nefes alıp kafamı dışarı çıkartım.Rüzgar Baran ve Selin beni bekliyorlardı.Varlığmı hissetiler ve hepsi gözlerini üzerime dikkti.Selin dişlerini bellirtip bana ölümcül bakışlar atmaya başladı.
Rüzgar-"Selin! Söz vermişdin" Rüzgar sesini yükseltince Selin'in yüzü düştü ve somurtmaya başladı.
"Aldım" dedim ellimeki denge taşını göstererek.
Baran-"Burdan uzaklaşsak iyi olur birazdan ne karıştırdığmızı anlarlar" Kafamla Baran'ı onayladım o sırada Rüzar beni belimden ve kuyruğumdan tuttup kucağna aldı.Hızla koşmay başlayınca gözlerimi kapadım ve kafamı Rüzgar'ın göğsüne gömdüm.Kısa sürenin ardından yine bir kumsala geldik ama yabancı bir kumsaldı.Denge taşını Rüzgar'a uzatım o yere bir şeyler cizerken Baran yanıma yaklaştı.
Baran-"Endişeli,kararsız ve üzgünsün" tamda içimden geçenleri dile dökmüşdü.
"Bunu nerden bilebi...Tabii ya zihinmi okuyabiliyorsun" Baran kısık sesli bir kahka atarken dudaklarını yukarı kıvırıp kafa saladı.
Baran-"Selin'in özel yeteneği bedenini elektirik akımıyla kaplıya biliyo cidden çok can yakıyo bir anda felç oluyosun senin acı vermen gibi ama o konsantre gerektirmiyo ve bunu yaparken hareket edebiliyo tek kötü yanı temes gerektiriyo" Büyülenmiş gözlerimle Selin'e baktım gerçekten harika bir yetenek çok şanslı.
Rüzgar-"Dönüşüm için herşey hazır" Rüzgar'ın yere çizdiği çembere ve ortada duran denge taşına baktım.Rüzgar elliyle çemberin ortasına geçmem için işaret etti "Başarılar" diye fısıldayan Baran'a teşşkür edip ortayaya geçtim.
Rüzgar-"Yapman gereken taşı iki ellinle kavrayıp insan dönüştüğne konsntire olmak" İşin içinde konsantire olam varsa kolay özel yeteneğim için 1000'e yakın konsantire olmuştum bu konuda zorluk çekmezdim.
Rüzgar Baran ve Selin çemberden uzaklaştı.Korkum ikiye katlanmıştı ama buraya kadar gelmişken vazgeçemzdim.Çok zamanım yoktu nefesiz kalmak istemiyordum.Bir an önce Rüzgar'ın dediklerini yapmaya başlamalıydım.
Nasıl olmuş? Yetenekler konusunda basite kaçtığım için kusura bakmayın.
Bu arada okuma 1.400 lere gelmiş bu sevincimi sizlere paylaşmak istedim.Buralara gelmeme yardımcı olan herkeze çom teşşekür ediyorum.Sizleri seviyorum.
Sevgililer gününüz kutlu olsun.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ☆♡
![](https://img.wattpad.com/cover/57354751-288-k743416.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir ve Deniz kızı
VampirVampirlerin,deniz kızlarının,hayvanların ve tek bir perinin yaşadığı bir dünyada vampirler ve deniz kızları birbirinden nefret eden ve ölümcül bir savaş içinde olan iki ırkıtı.Bu iki ırk birbirlerini nerde görse öldürmek için harekete geçerlerdi.Son...