Dakikalardır bakışlarımız karşıdaki duvarda, sessizliği dinliyorduk. Kendine gelmiş olmalı ki ayaklanıp projeksiyona bağlı laptopun yanına gitti. Ekrana yansıyan görüntüde şirket olduğunu tahmin ettiğim büyük bir bina vardı. Heybetine yaraşır şekilde 'GÜREL' yazıyordu. Boğazını temizlemesiyle duymaktan korktuğum cümleleri sıralamaya başladı.
"Bu bina Kılıç Gürel tarafından 27 yıl önce kurulan bir ilaç firması. "
Ekrandaki resim değişmiş, sert mizaçlı kel bir adam belirmişti.
"Bu Kılıç Gürel. 4 yıl öncesine kadar şirketin başındaydı. Şirketi manevi oğlu Umut Gürel'e bıraktı. "
Bu seferde babasının aksine gayet sempatik tipte mavi gözlü biri belirdi.
"Bir ilaç firmasının sahipleriyle benim alakam?"
Dudakları kıvrılırken ;
"Sabret küçük kız. " dedi.
"Bu firma psikolojik tedavilerde önemli bir yer edinmiş bir ilacı üretiyor . Ağır tramvatik olayların özellikle yurt dışında vazgeçilmezi denilebilir. İlacın etkisi kalıcı hafızanın derinlerine yerleşen bu tramvaları bireyin unutmasını sağlaması. İlacı kullanan birey bünyeden bünyeye farklılık gösterse de kalıcı hafızasının derinlerindeki olayları büyük ölçüde unutur ve sonradan devam eden tedaviyle hayatına normal bir birey olarak devam eder."
Hâlâ benle olan ilgisini anlayamamamıştım.
"Firma ilk kurulduğunda bu ilacı bulmak için çalışmalara başladı. Fakat üç yıl boyunca hatrı sayılır bir yol katedemediler. Bir farmokolog olan Kılıç Gürel insan üzerinde çalışmak istiyordu fakat bu kanunen mümkün değildi. İlacı bulmadan hapisi boylamaktan korkmuş olsa gerek ki bir süreliğine bu fikrini rafa kaldırdı. Kılıç Gürel bir ilaç için can yakmasını ilk başlarda para için yaptığını düşünüyorum ama bir insanın para için bukadar cani olabilmesi pek mantıklı gelmiyor. Hayatının sadece okuduktan sonraki kısmı aydınlık ondan öncesini bulamadim. Herneyse böyle bir adamın kendisi gibi birini bulması zor olmadı. Yurt dışında katıldığı bir sempozyumda karşılaştığı Türk psikiyatrist Serdar Karaca ile kısa sürede samimi bir dostluk kurdu. Bir gün bir ilaç üzerinde yoğun bir şekilde uzun zamandır çalıştığını söyledi. Gözünü küçüklükten gelme bir hırsla para bürümüş olan Karaca , kimsesiz bir kaç insan denek kullanmayı teklif etti. Karaca buldukları deneklerin pskilojisini alabora edicek, geliştirilen ilaçlar denekler üzerinde denenecekti. İlaç üretildiğindede büyük yankı uyandıracak paraya para demiyeceklerdi. Gürel belkide kendi gibi kirli düşüncelere sahip birini bulmuş olmanın rahatlığıyla teklifini kabul etti. Anlaşma yapıldıktan sonra iş kimsesiz bebekler bulmaya geldi. Masraf ve tehlike açısından kullanılacak 3 denekden ikisi Karaca'nın oğlu ve kızı oldu. Ben ve kız kardeşim babamın kirli oyununun bir parçası olduk."
Sarf ettiği her cümlede sesinde yerini daha da belli eden öfke ve hayal kırıklığının tınısını hissedebiliyordum.
"Geriye bir denek kalmıştı. Onuda bilinmedik izbe bir yerdeki yetimhaneden buldular. Yetimhane müdüresi Canan Dinçer ile görüşüp para karşılığında kuruma bırakılan bir bebeğin kaydı yapılmadan kendilerine teslim edilmesini teklif ettiler. Böylece hiç var olmamış birini kolayca kullanıp atabileceklerdi. Yaklaşık 6 aylıkken yetimhane kapısına bırakıldın. Canan Hanım direk seni onlara teslim etti. 5 yıl boyunca bilinen bilinmeyen birsürü işkenceye maruz kaldın, kaldık. Serdar Karaca'nın olmayan vicdanı ortaya çıkmış olmalı ki en ağrılarını biricik çocuklarına değil sana yaşattı. 5 yılın ardından geliştirilen 3 ilaçtan ilki kardeşimin üstünde denendi. "
Kelimelerinin yerini sessizlik alırken bakışlarını ekrandaki babasına dikmişti.
"O... O öldü. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZEL
פרוזהBaşım önde durağa doğru yol alırken sert bir bedene çarpıp sendelemedim. Ah hayır ben o aşk hikayelerindeki kötü çocuğunu arayan iyi kız değilim. Ben gerçek hayatı acı ve anlamsız boyutlarıyla yaşayan zavallının hikayesiyim.