Bir zamanlar istediği her şeyi elde edebilen bir çocuk varmış. Hayal edebileceği her şey, ona verilmiş. Şöhret, güç, para ve bunlara ışık tutacak bir isim. Arkadaştan çok düşman elde etti, fakat bunların hepsini güç için feda etti. Sürekli zirvede kalmak için etrafına acımasız sözlerden ve sorgulanan aile ahlakından oluşan bir duvar ördü. Zaman geçtikçe, kafası karışmış ve aldatılmış bir şekilde, yaptıklarını - getirdiği sonuçlarla birlikte - fark etmeye başladı. Yapmaya zorlandığı görevler gittikçe zorlaştı, zorlaştı, zorlaştı. Ta ki, kaldıramayacağı an gelene kadar.
Peki bu çocuk kimdi?
O geçmiş, şu anda büyücülük dünyasının önemli bir parçası olan Draco Malfoy' a ait.
Evet yanlış okumadınız. Bu ayki konumuz Malfoy ailesi. İlk önce Draco hakkında küçük bilgilerle başlayalım, ne dersiniz?
Draco Lucius Malfoy, 5 Haziran 1980 doğumlu. Lucius ve Narcissa Malfoy'un tek oğludur ve Draco, bir Ölüm Yiyen'in oğlu olduğu için safkanlığa büyük önem verdirilerek yetiştirilmiştir. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda 1991-1998 yılları arasında öğrenim görmüş, Slytherin binasına seçilmiştir.
Oradaki beşinci yılında sınıf başkanı seçilmiştir. Yıl sonunda ise babası, Esrar Dairesi'nde olan olay yüzünden, tutuklanmış ve Azkaban'a götürülmüştür. Lord Voldemort, onu Lucius Malfoy'un başarısızlığı yüzünden suçlamış, bu yüzden kaybettiği Ölüm Yiyen'inin yerine Draco'yu getirmiştir. Draco, kendisine verilen görevi - Albus Dumbledore'u öldürmek - tamamlayamamıştır. Onun yerine Severus Snape, Dumbledore'u öldürmüştür. Ailesi, İkinci Savaş'ta son anda yaptıkları taraf seçimi yüzünden Azkaban'a gitmekten kurtulmuştur.
Peki başka ne biliyoruz?
Draco Malfoy, İkinci Savaş'tan sonra, en nihayetinde kendi hayatını yönetmeye başladı. Aile içindeki karışıklıklar birkaç sene içinde çözümlenebildi, fakat asla kaybolmadı. Sadece Lucius, oğlunun iplerini elinden bıraktı. Bu, onun için bir sürü şeyden vazgeçmek demekti. Evlilik sözleşmeleri de dahil. Gerek de kalmamıştı. Birkaç seneye kadar zaten sevdiği kadını bulmuştu. Onunla evlenmesi gerektiğini biliyordu. Kimse onu, onun kadar saf görmeyecek ve onun kadar sevmeyecekti. Bunun farkındaydı.
Fakat Bay ve Bayan Malfoy'un, oğullarının gelin seçiminden memnun olmadığı biliniyor. Neden mi? Hoşnutsuzluklarının büyük bölümünü; Astoria Greengrass'ın, doğuracağı çocukları onlara yapıldığı gibi büyük bir baskıyla, safkan manyaklarına çevirmeyi reddetmesinden kaynaklanıyor. Draco'nun ise bundan gayet memnun gibi.
Draco'nun aile hobisini devam ettiği görülüyor. Karanlık objeleri toplayıp, evde süs niyetinde kullanmak ailede var anlaşılan. Tabii, Draco'nun bunları cam kavanozlarda sakladığı ve hiç kullanmadığı biliniyor. Ne kadar doğru ne kadar yanlış, kim bilebilir ki?
Draco dışarıdan babasının adımlarını takip ediyor gibi görünüyor. Kendisi de babası gibi başarılı bir politikacı. İstese çalışmadan bile ailesini geçindirecek paraya sahip olmasına rağmen, Malfoy ailesi kendini Bakanlık'tan uzak tutamıyor gibi.
Draco ve Astoria'nın oğlu Scorpius Hyperion Malfoy, 2006 yılında doğdu. Albus Severus Potter ve Rose Weasley'le 2017 yılında Hogwarts'a katılacağı bilinen Scorpius, aynı babasına benziyor. Scorpius, babasının yüz hatlarını, platin sarısı saçlarını, gri gözlerini ve soluk tenini almış.
Scorpius ismi, Akrep Takımyıldızı'ndan geliyor. Aynı babası gibi. Draco, " Ejderha Takımyıldızı " na karşılık geliyor. Ve tabii bu da bir gelenek. Draco'nun annesi Narcissa, Black ailesinden geliyor. Black ailesi de çocuklarının ismini %99 yıldızlardan seçiyor. Görünüşe bakılırsa, Narcissa ailenin tek ve son örneği. Onun ismi bir çiçekten seçilmiştir. İkinci ismi Hyperion ise, Yunan Mitolojisi'nden. Güneş'in ve Ay'ın Tanrısı Hyperion, " Yukarıdan izleyen " anlamına geliyor.
Witch Weekly, Malfoy ailesine huzurlu ve mutlu bir yıl diliyor!
~ Isabella.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WITCH WEEKLY - MART 2016
FanfictionSihir dünyasının son haberlerini, dedikodularını, ayın büyülü yiyeceğini, gezilecek yeni yerleri ve daha nicesini kaçırmayın!