Bölüm 10- Yeni Başlangıçlar
Hala atlatamadığım şokla uyandım
ertesi sabah. Kafamı kurcalayan bir sürü sorunun içinde kaybolup gidiyordum. O yoktu.Benimle ilgilenen tek aile bireyim artık yoktu. Justin'de yoktu.O yalancı da çıkmıştı hayatımdan. En çok üzüldüğüm şeylerden biri ise bunların hepsinin üst üste olmasıydı. Hangi insan buna dayanabilirdiki? Kapı zilinin sesiyle düşüncelerim uçup gitti. Koşa koşa indim merdivenlerden.Kapıyı açınca iki şaşkın suratı,Nick ve Miller'i gördüm.
M-Ah,canım iyi misin?diye sıkıca sarıldı bana.'Olanları duyduk ve inanamadık.2 gündür senden haber alamayınca da korktuk tabi.
Nemli gözlerle baıyordu.Bu ağlama işi bulaşıcımıydı yoksa? İki ağlak hem sarılıyor,hem hüngürdüyorduk.
S-Emin ol kötü olmamın nedeni tek bir şeye dayalı değil.
Bunları anlatırken Nick bana sarıldı.
M-Başka nolduki Sindy? Gerçi apının önünde bekleyen Justin'den birkaç tahmin geliyor aklıma da,hadi neyse.
S-Tahminlerini seviyorum Miller.
M-Bence bir bakmalısın.Bize bir şey anlatmıyor ama ağlıyordu.Gerçekten acıdı. Sonuçta o bizim de arkadaşımız. Bu çocuk sana ne yaptı da onu bu hallere düşürdün?
S-Gelin şöyle. Onları kanepeye aldım. Uzun bir sohbetten sonra kafalarının karıştığını yüz hallerinden anlayabiliyordum.
N-Nasıl yani? O seni aldattı mı demek istiyorsun?
S-gözlerim kör değilse, evet.
M-O zaman senin gözün kör. Kapının önüne git de bak ne halt yediğine Sindy.
S-Çocuklar sizde mi? Neden bana inanmıyorsunuz?
N-Sana inanmıyor değiliz Sindy ama düşünsene bir kere, arkanızdan komplo kurmuşlar işte. Bu kadar basit! Yoksa Justin şu an burda olurmuydu sanıyorsun? Hem dediğine göre ,gece bile buradaymış. Justin iyi çocuktur, bozmayın aranızı.
S-Hı-hı.Tabi.
Artık yetti. Neden herkes Justin'in arkasında? Onlara dışarı çıkacağımı söyleyip evden göndermeye çalıştım. Bana iyi geleceklerine kafamı allak bullak ediyorlardı.
M-Seninle gelmemizi ister misin?
S-Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var.
M-Peki, kendine iyi bak.
S-Sizde. deyip ayrıldım onlardan. Gerçekten kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı. Bir farklılık yapacaktım.Kendi kendime söz verdim bu konuda.Her şey olup bitmişti artık. Yapacak bir şey yoktu. Bu farklılığı kendimi pozitif şeylere yönlendirerek yapacaktım.Gardırobumdaki en güzel parçaları çıkarıp serdim yatağın üstüne. Bir çırpıda giyindim kuşandım,sevimli bir hale dönüştüm. Odamdaki boy aynasında kendimi şöyle bir süzdüm. Göz alıcıydı,oldukça sade ama hoştu.
Kendimden emin bir şekilde attım dışarıya adımımı.Bu emin tavrım,Justin'in evimin önünde olduğunu unutmuş olmalıydı.Şöyle bir göz attıktan sonra yoluma devam ettim.Gördüğüm kadarıyla çimlerin üstünde öylece oturmuş,kafasını eğmişti. Beni farketmediğini zannediyordum,taa ki o iğneleyici ses tonunu duyana kadar.
J-Bu kadar mıydı?Her şeyi bitirdin mi?Sildin mi hafızandan?
S-Asıl her şeyi sen bitirdin Justin.
J-Ne kadar ısrar etsem de yaramayacak galiba.Eh artık Justin,sen de tak sepeti koluna,herkes kendi yoluna...
Bana sevimlilik yapma.Sakın yapma. Buna dayanamam. Bu halini görmek içimi acıtıyordu ama daha derin acıları hala duruyordu. Tam burada. Kalbimde. Eminim ablam cennetten görüyordur bunları. Ama o da duygularımı değil,mantığımı kullanmamı isterdi öyle değil mi? Belki de ben öyle düşünüyorumdur.
Justin'le zıt yönde yol almaya başlamıştık işte. Hiçbir şey dememiştim,daha fazla diyemezdim. Bu serin ve tatlı havada gidip bir banka oturdum. Yaşlı ve sevecen adamdan bir avuç güvercin yemi satın aldım.Besledim onları,çok fazlaydılar.Hepsi aynı gibi görünseler de aslında çok farklılar.Her biri kendi dünyasını yaşıyor.Bir süre sonra kalan yem bayağı azdı. Hepsi ortaya uzattığım elime üşüştü.Bekledim,bekledim.Sabır birçok şeyden daha önemliydi.Bazı konularda bunu unutuyor olabilirdim.En sonunda bir kuş kondu elime.Dışarıdan bir manyak gibi algılanıyor olabilirdim.
X-Çok şirin görünüyorsunuz (:
Kafamı ani bir hareketle sağıma çevirdim. O sırada sevgili kuşum uçup gitmişti. Ama ben gözümü karşımdaki yakışıklıdan alamıyordum. Hollywood dan çıkmış gibiydi. Sarı saçları,mavi/gri gözleriyle dünyada gördüğüm en tatlı 2. çocuk olmalıydı.1. den bahsetmek istemiyorum bile. Umarım bu çocuğun da mekanik bir kalbi yoktur.
Dudağımı ısırdığımı hissetmiştim. Belkide bu şekilde Justin'i kolayca kafamdan atabilecektim.Belki ilerde evlenecektik... Belki de çocuklarımız olacaktı,mutlu mesut yaşayacaktık.Bu hayalleri daha 2 gün önce başka biri için planlıyordum. İyiki insanlar kafamdan geçenleri okuyamıyorlar. Adım şıpsevdiye çıkardı herhalde.
X-Meraba. Ben Cody.
Yüzümde muzip bir gülümsemeyle;
S-Ben de Sindy. Memnun oldum
İşte asıl hikayem burada başlamıştı...
Deeeeeeermişim yok öyle bi şey :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyes and Lies*
FanficHer şey Justin Bieber'in kendi okullarına gelmesiyle başlar. Fakat Justin artık ünlü değildir, daha doğrusu dışlanmaktadır. Acaba Sindy onun hakkında ne düşünecek?