Bölüm 15- Gerçekler Ortaya Çıkıyor
( Mobilden girdiğim için multimedyaya koyamadım ama Youtube'dan 'Say Hello To Goodbye' açıp dinlerseniz çok iyi olur xx)
1 HAFTA SONRA
Her şey o kadar değişmiştiki. Yani en azından dışarıdan öyle görünüyordu. Justinle görüşemeyeyim diye hattımı bile aldılar. Bir kaç gün önce Cody'e iyi davranmaya başladım. Hem de fazla iyi.Sevgili gibiydik artık(Bu,ne benim istediğim şeydi ne de kalbimin!)Ama işin aslı bu değildi. Gerçeği sadece ben biliyordum. Justin'e hala aşık olan,gündüzleri onu unutmuş gibi yapıp geceleri kusana kadar ağlayan yine bendim. Cody benim güvenimi az da olsa kazanmış olacakki aramızda bir konuşma geçti.
C-Seni evine götürmeye karar verdim bitanem.
S-G-gerçekten mi???
C-Ne o?Çok mutlu oldun bakıyorum.
S-Eee.. Şey..Sweaty'i çok özledim,o yüzden. Ona iyi baktınız değil mi?
C-Evet aşkım. Ne gerekiyorsa yaptık.
Cody'nin bu kararı alması beni çok heyecanlandırmıştı. Daha doğrusu amacıma ulaştığım için çok mutluydum. İçten içe sevinç çığlıklarım yükseliyordu. Sorularımın cevaplarının hepsi, beni evimde bekliyordu.
Eve vardığımızda bir kere daha bunu ne kadar özlediğimi anladım. Justin'den fazla olamaz tabiki.
Cody'den kurtulmam hala imkansız gibiydi.Gün boyu neredeyse nöbet tutmuştu.Akşama yakın bir saatte;
C-Ben şimdi gidiyorum hayatım. Kimseye kapıyı açma yarın görüşürüz. deyip öpücük gönderdi
S-Tamam canım deyip öpücüğünü geri yolladım. Az da olsa içim rahat etmişti.Derken kapı çaldı.Gittim ve kapı deliğinden baktım.Aman tanrım! Kafayı yemiş olmalı!
Özlem ve şaşkınlıkla kapıyı açtım.
S-Ne işin var burada!Çabuk git! Başımıza kötü şeyler gelmesini istemiyorum.
İçeri girip kapıyı geri kapattı.
J-Daha kötü ne olabilirdiki Sindy?! Söylesene!
Otomatikman sarıldım. Boynuna gömüldüm. Tanrım, kokusunu ne kadar özlemişim böyle. Nasıl bir hasret bu... Sonrada yüzümü elleri arasına aldı ve sıcak nefesinin bana doğru yakınlaştığını hissettim. Zilin sesi kulaklarıma kadar ulaştığındaysa yerimden fırladım. Kapı deliğinden gördüğüm kadarıyla bu Cody'di. Neden geri gelmiştiki şimdi bu ?
Kısık sesle bağırarak;
S-Git burdan,git çabuk!Seni görürse öldürür!
Ona saklanacağı bir yer bulmaya çalışıyordum. Zil hala çalmaya devam ederken onu balkona itip 'başka çaren yok' bakışı attım. Ardından Cody'nin bir şey farketmediğini umarak olabildiğince hızlı kapıyı açtım.
C-Anahtarlarımı unutmuşum da bitanem.
S-Hmm. Şuradaydı sanırım.
Göz ucuyla Justin'e bakmaya çalışıyordum.
C-Bu tarafa birilerini gelirken gördüm. Kimse uğramadı değil mi?
S-Y-yok canım. Kimse gelmedi.
C-Emin misin?
S-Evet dedim ya aşkım!
C-Peki öyle olsun.
Onu buradan uzaklaştırma planları yaparken duraksadı. Gözü balkon tarafındaydı. Olamaz.
C-Dur bir dakika. deyip Justin'in olduğu tarafa yöneldi.Bayılıp düşmem gerekirdi herhalde.Ben olacakları düşünerek gözlerimi sıkıca kapadım. Ses falan çıkmayınca geri açtım.Cody balkondaydı, gözleri etrafı tarıyordu. Görünüşe göre kimse yoktu. Peki Justin nasıl kayboldu? Nereye gidebilirki?
Cody geri geldi.
C-Bir hareketlenme oldu gibi geldide. Neyse. Hoşçakal.
S-Görüşürüz.
Kapıyı kapatır kapatmaz balkona koştum.
S-Justin! Justin neredesin?!
J-Buradayım diye bir ses geldi aşağıdan. Bir de baktım bizimki balkondan sarkıyor. Çok yüksek olmayan bir yer, Justin atlayabilir oradan.
S-Hadi gel artık deyip eğilerek dudaklarını öptüm.
J-Benim küçük bir işim var. Birazdan dönerim deyip kayıplara karıştı.
JUSTİN'İN AĞZINDAN
O salağın peşini bırakmayacaktım. Sindy'i buna zorlayamaz.1 hafta boyunca uzak tuttu onu benden. Hala daha uğraşıyor. Ama bunun bedelini ödeyecek. Hem de çok kötü bir şekilde. Bu düşüncelerimden sıyrılıp Cody'nin peşine koyuldum.Arabama atlayıp arkadan arkadan onu takip ediyordum. Bu ajanlığım fazla sürmedi. Bir sokaktaydık.Barlar,restaurantlar vb. yerler vardı. Cody arabasını gayet seksi bir kızın yanına çekti ve indi. Kıza doğru yürüdü ve öpüşmeye başladılar. Ah,ne bekliyordum ki. Bu beyinsiz her şeyi yapar. Sonra kafamdaki ampul birden yandı. Telefonumu cebimden öyle hızlı çıkardımki az kalsın yere düşüyordu. Ve kayıt. Cody'i yola getirmenin en iyi yolu bu. İşlerini hallettiklerinde arabadan indim ve;
J-Ooo, manita yapmışız bakıyorum. Bir tanesi yetmedi galiba!
Cody beni ve elimdeki olay yaratacak telefonu görünce eli ayağına dolandı. Bana doğru gelmeye başladı.
C-Onu yok et hemen! Yoksa ben seni yok edeceğim.
J-Sindy bu görüntülere ne diyecek acaba?
Onu kışkırtırken deliye dönüyordu. İşte hayatımın en önemli anlarından biri.
Yüzüne bir yumruk geçirdim. O ise karnıma bir tekme attı.
J-Haddini aşıyorsun ama deyip üzerine çullandım. Anlaşılan bu sefer üzerinde silahı yoktu.Yoksa o güçsüz ellerini neden kullansınki?Biz iki öfkeli köpek gibi birbirimize girmiştik. Kendimi bir an olsun güreşçiler gibi hissettim. Bir o tarafa,bir bu tarafa itişip,birbirimizi boğazlıyorduk.
Ve ardından bir silah sesi: PAT!
X-AHH!
Sonraki bölüm final olacak. Hikayemiz sona eriyor (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyes and Lies*
FanficHer şey Justin Bieber'in kendi okullarına gelmesiyle başlar. Fakat Justin artık ünlü değildir, daha doğrusu dışlanmaktadır. Acaba Sindy onun hakkında ne düşünecek?