Bir bu eksikti!

18 5 0
                                    

"Ahh hayır.Hayır olamaz.Bu olamaz.O üç ahmak sınırdan kaçmış olamaz."

Hemşire Carolin sinirden bir oraya bir buraya gidip,durmadan söyleniyordu.Nasıl olurda kaçarlardı?Akıllarında ne vardı?
Neyse ki kameralara yakalanmışlardı.Ve askerler direk peşlerinden gitmişlerdi.
Teressa'dan devam

"Abla bu olabilir mi?"

"Bi-bilmiyorum. Bakın...askerler bu yüzden çıkmamızı istemiyorlarmış. En azından...nedenini öğrenmiş olduk."

Gözleri dolu dolu konuşmuştu. Sanırım sonumuz geldi...
Birden etrafımız askeri araçlarla sarıldı. Daha ne olduğunu anlayamadan askerlerden biri;

"Kaldırın ellerinizi! Olduğunuz yerde kalın!"dedi bağırarak.

"Üstlerini arayın! Hemşire Carolin ,sizde bir kontrol edin virüs bulaşmış mı!"

Hemşire Carolin yanımıza geldi ve bize;
"Siz aklınızı mı kaçırdınız!?"dedi.

"Bir kontrol ediyim sizi de sonra konuşucaz bunları!"dedi sinirle.

Konuşamıyorduk. Çünkü hakkımız yoktu. Hepsi Tedy ve Peter salakları yüzünden!

Hemşire Carolin hepimizi kontrol etti ve;
"Virüs bulaşmamış."dedi.

"Siz labaratuvara dönün hemşire! Bizde bu kaçakları bir sorguya çekelim."

Dediği anda üç tane asker geldi ve kollarımızdan tutarak devasa  araçlara bindirdi bizi.

Aradan yarım saat geçmişti ve arabada çıt çıkmıyordu. Dayanamadım ve;

"Bizi nereye götüyorsunuz? Sınırdan baya uzaklaştınız."

"Bak! Sana açıklama yapma zorunluluğum yok! Ama sırf küçük olduğunuz ve korktuğunuz için açıklama yapıcağım!"

Küstaha bak! Kendisi asker diye bizi küçümsüyor. Bizden büyük olduğunu bile sanmıyorum.

"Tamam. Hadi yapın açıklamayı"

"Sizi araştırma tesisine götürüyoruz. Orada sorguya alınıcaksınız. Sonra..eğer komutan suçsuz olduğunuza karar verirse evinize dönüceksiniz. Ama eğer suçlu olduğunuzu düşünürse...çok zor şeyler sizi bekliyor olucak!"

"Ne gibi zor şeyler?"

"Bu kadar soru yeter!"

Dedi ve ablama baktım. Ağlıyordu...

"Abla..ağlama.Lütfen. Bak herşey güzel olucak. Sana söz veriyorum. "

Peter  öylece önüne bakıyordu. Ona bile üzülmüştüm. O derece kötü durumdaydık yani!

"Hadi inin!"

Tek katlı upuzun bir yapıydı. İçine girdik ve askeri takip etmeye başladık.
Bizi bir odaya soktu ve;
"Oturun!"dedi.

Bizde oturduk. 10 dakika bekledikten sonra baya uzun,40-45 yaşlarında ,yapılı bir adam girdi odaya.

"Öncelikle...kendimi tanıtayım. Ben Komutan George Stanly. Şimdi..sizinle bir konuşma yapıcağız. Korkmanızı istemiyorum. Sadece bir konuşma. Rahat olun lütfen ve bana gerçekleri söyleyin. Bayan Teressa ,Bayan Tedy ve Bay Peter. Başlayın lütfen."

Birbirimize baktık ve ilk önce ben konuşmaya başladım.

"Biz...askerlerin'evlerinizden çıkmayın' uyarısının nedenini merak ettik ve böyle saçma bir şeye kalkıştık. Çok pişmanız. Özür dileriz."

"Siz de konuşun Bay Peter."

"Bu tamamen benim fikrimdi. Suçlu benim."

"Hayır komutanım. Hepimizin fikriydi."dedi ablam.

"Bakın. Kimin fikri olduğu önemli değil. Bana dışarıdayken olan herşeyi anlatın. Mümkünse..siz anlatın Bayan Teressa."

"Sınırdan atladıktan sonra baya bir yürüdük ve olağandışı bir şey görmedik. Sonra bir sokağa girdik. Herşey yerle bir olmuştu. Çöp içindeydi ve arabalar yolun ortasında falandı. Yani kısaca berbattı. Sonra bir motor bulduk ve ona bindik. 10-15 dakika gittik ve birden hıphızlı birşey geçti önümüzden. Şok geçirdik ve öylece kalakaldık. Sonra zaten askerler geldi."

"Nasıl bir işe bulaştığınızın farkındasınızdır umarım."

"Komutanım. Biz herşeyin farkındayız. Ama bu olanları herkes bilmeli. İnsanlar merak içinde. Onları kandırıyorsunuz!"

Peter tüm sinirini kusmuştu resmen komutana. Aslında sabahtan beri yapmak istediğim şeyi yaptı.

"Olanları öğrenirlerse kaos yaratırlar! Bunu mu istiyorsunuz?!"

"Sakin olun!"

Ablamın burada olduğunu bile unutmuştum.

"Dediğinize göre...yani gerçekten doğru gördüyseniz...enfekte bir hasta sizi görmüş. Lanet olsun!!"

Cümlenin sonuna doğru öyle bir bağırdı ki! Korkudan yerin dibine girmek istedim.

Peter "Neden bu kadar sinirlendiniz?"dedi.

"Enfekte sizi gördüyse takip etmiştir. Buda sonumuz demektir.."

"Yani..."

"Evet gençler..herşeyin sonuna hazır mısınız?"

Dedi. Delirmiş gibiydi. Önündeki masaya tekme attı ve bağırmaya başladı.

"Bir bu eksikti!!!"

ENFEKTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin