Bir Aşk Hikayesi

Eren

Eren

Bugün yeni okulumdaki ilk günüm olacaktım.üstümü giyinip aynanın karşısına geçip saçlarımıda şekillendirdikten sonra artık hazırdım.
Okuldaki kızların aklını alacaktım.
Annem motosikletime binmemi yasakladığı için bende evin garajında duran arabalardan birini alıp annemin benim için yeni bulduğu okula geldim.
Okula geldiğimde kapıda toplanan kalabalığın içinden geçerken onu gördüm.
Dün karakoldaki kızı.
gördüm ama o beni görmüyordu önümdeki insanlara "kızlara"bakınıp duruyordu.
Yanına gidip dün için özür dileyecektim.Ben kötü biri değildim.
Bunu bilmesi gerekiyordu.En azından.
Tam ona doğru ilerleyecektim ki
-Eren Altınbaşak
diye birinin bana seslendiğini duydum.
Başımı ona doğru çevirdim sonra
-Çocuklar hadi sınıfa diye devam etti.
aynı kişi.yanıma geldiğinde
-Eren beni takip et.Seni müdürün yanına götüreceğim.dedi bende hiçbir şey demeden onu takip ettim.Sonra
-Okula geldiğiniz anda kargaşa yarattınız küçük bey,diye öfkeyle karışık bir ses tonuyla konuştu.
-Benim işim bu,diyerek içten içe gülmeye başladım.
-Çok konuşma da gir içeri diyerek bir müdür odasının kapısını açtı ve girmem için bana kafasıyla işaret etti.Bende  kapıdan içeri girdim.
Ben içeri girdiğimde o da içeri girmeden geldiğimiz yoldan geri döndü.
-Hoşgeldin,Geç otur
diyerek oturmam için bir koltuk gösterdi
bıyıklı ve olgun görünümlü bir adam sanırım müdür bey buydu.
Gösterdiği koltuğa oturdum.
-Annen kayıt işlemlerini tamamladı ama sadece öğrencilere imzalattığımız bir belge var bunu imzalaman için seni çağırtım ,diyerek önüme bir kağıt uzattı.
Sonra
-Bu okul zümresi tarafından önerilmiş bir uygulama bunu okuyup imzaladıktan sonra seni sınıfına götüreceğim.
Bende uzattığı kağıdı alıp hiç okumadan imzaladım o kadar önemli değildir diye düşündüm.Imzaladıktan sonra birlikte odadan çıktık ve yürümeye başladık.
Sonra
Sınıflardan birinin yanına geldiğimizde müdür içeri girdi ben tam içeri girecektim ki birden ilerde Meriç i gördüm.
Onun burda ne işi var
o beni fark etmeyecek kadar garip bir telaş içindeydi.
-içeri gir ,diyen müdürün sesini duyduğumda bakışlarımı Meriçten çekip sıınıfa girdim
Içeri girdiğimde şaşkınlıktan neredeyse küçük dilimi yutacaktım.
O burdaydı ben onunla aynı sınıfta okuyacaktım.
Öğretmenin kendini tanıt demesiyle
-Ben Eren
diye başladığım cümle mi onun bana ölümcül bakışlar atmasıyla devamını
getirmeden kapattım ve
Geçip boş bulduğum bir yere oturdum.
Birkaç dakika sonra onun ayağa kalktığını gördüm.
Öğretmeni bir şeyler söyledikten sonra hızlı bir şekilde kapıyı açıp dışarı çıktı.
Bu hareketiyle ben dahil tüm sınıfın dikkatini çekmişti.
Ama bunun nedenini bilen tek kişi de bendim galiba.
Dersi boyunca aklımdaki

  kargaşayla başa çıkmaya çalışıyordum.
O kadar neden sorusu vardı ki
Neden babam anne mi aldattı
neden o kız ile aynı okulda ve aynı sınıftaydık.
Neden neden
Zilin çalmasıyla sınıfta ki kız nüfusu artmaya başladı her gelen ya bir fotoğraf çektirmeyi yada imzalı bir resim isteyip duruyordu.
Bazen bu kadar ünlü olmaktan nefret ediyordum.Şarkı söylemeyi çok seviyordum.Ama
Ailemin özelliklede annemin ısrarı ile çıktığım bir programdan sonra giderek kariyer sahibi olan bir şarkıcı olmayı ben seçmemiştim.
Konserler,programlar,albümler derken gençliğimi hatta çocukluğumu doyasıya yaşayamamıştım.Hayatımı isteğim doğrultusunda gerçekleştirememiştim.
Zil çalınca herkes sınıfına giderken sadece sınıftaki kızlar kalmıştı
Kızaların uzattığı resimleri imzalarken sınıfa o girdi.
Ona karşı bir özür borcum vardı.
Karakolda yaptığım gibi bir göz attım belki  sevecen bulur ve affetmesi biraz daha kolay olurdu
Ama o bana dilini çıkararak karşılık verdi.Sonrada yerine geçip kitap okumaya başladı
-Hey baksana ,diyerek az önceki hareketini aldırmadan ona seslendim.Özür dileyecektim kararım kesindi
ama