HOPE

chapter 1

Kayla POV:

Sabah uyanıp kızımın odasına doğru yürüdüm.. bügün 4 yaşına giriyordu. benim bebeğim çok hızlı büyümeye başladı..kızımın odasına girip perdeleri açtım ve ona döndüm.. güneşin yüzünden gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı.. hala uyanmadı... uykusu çok ağırdır.. yanında tren geçerse bile uyanmaz... bu huyunu babasından almış.. kaanında uykusu ağırdır ama onu uyandırmak kolay değil.. selin bu huyunu allahtan almamış.. seline doğru yürüyüp baş ucuna eğildim.. 

" selin... bebeğim... hadi uyan.. herkes 2 saat içinde burda olacak"

selin gözlerini açtı... beni gürdüğünde bana kocaman bir gülümseme verdi... yataktan kalktı ve bana gölerini kocaman açarak..

" anne dün aldığımız toz pembe elbisemi giyebilir miyim?"

" giyebilirsin sevgilim... git yüzünü yıka aşağığa gel kahvaltı yapalım"

"tamam" koşarak banyoya gitti.

arkasından gülümseyerek mutfağa indim... buz dolabı açarak menemen yapmak için malzemeleri çıkarttım... tam yapmaya başlayacakken melike teyze girdi mutfağa.. kendisi kaan'nın teyzesi olur. onu çok severim kaan öldükten sonra toparlanmama o yardım etmişti en çok..

" kızım sen çık ben sana hazırlarım kahvaltıyı sen git miniğimi hazırla "

gülümseyerek " olmaz ben hazırlamak istiyorum."

melike teyze sinirle ' sen bana hayır mı dedin?'

uh.. bir sinirli melike demirel tanışmamalısınız... onlar ailecek çok çabuk sinirlenirler.. 

"yani ben şey demek istemiştim.. selini hazırlamaya gideceğimi söyledim teyze "

bana yandan bakış atarak " bende öyle ummuştum"

koşarak mutfaktan çıktımçç tam yukarı çıkacakken kapı zili çaldı.. hemen kapıya doğru yürüyüp 

"kim o?"

"ben mert bebeğim"

çığılık atarak kapıyı açtım.. ve ona hemen sarıldım.. can dostumu özledim

"kayla... nefes alamıyorum"

"banane"

benden kurtulmak için beni gıdıklamaya başladı... kahkaha atarak yere ondan kurtulmaya çalıştım

"m-m-ert ta-mam yeter " beni bırakıp salona doğru yürüdü.. mertle doğduğumuzdan beri tanışıyoruz o benşm kardeşim gibidir.. o olmasa ne yapardım bilmiyorum.. ve onun sayesinde yaşıyorum yoksa taner de benide çoktan öldürmüş olacaktı.. bu düşüncelerden kutulup peşınde gittim.. ardından selin geldi.. merti gördüğünde hemen ona koşarak 

" Dayıcıım... seni çok özledim" 

mert gülümseyerek " bende seni özledim bebeğim... minik kuşum ne yapmış ben yokken.. anneni delirtti mi dediğim gibi"

gözlerimi kocaman yaparak 'demek senin yüzünden beni delirtti. sen küçücük çocuğun kafsına neler sokuyorsun mert??!!!'

" koca karılar gibi ne bağırıyon be? yanındayım ne diye bağırıyorsun anlamadım ki"

" sanane bağrırım istediğim gibi sarı kafa" kafasına bir tane geçirip yanında oturdum

"ne vuruyon be? yumurta mıyım ben? anlamadım ki?"  biz didişmeye başladığımızda 

kızım birden "ayyyy yeter ayol ne biçim birisiniz siz.. ben çocuk muyum siz misiniz anlamadım ki"

gözlerimi kocaman açtım yemin ederim babasına çekmiş bu.. benden hiç bişey almamış ki gçzleri dışında

mert birden " ayol ne zamandan beri emir yağdırmaya başladın büyüklere"

"senden.. sende teyzeme bağırıyorsun da o yüzden"

sinirle merte "mert sen çocuğa güzel örnek vermen gerekiyordu tam tersi değil!!! sen sadece kızlarla sex yapmaya biliyorsun.. sen ne yaparsan ne diyiyorsan o'da yapıyor"

salonun kapısıda 6 kişi vardı ve bize gözlerini açarak  bakıyolardı..sevim, melek,baran,deniz,aleyna ve fatih vardı.. herkes salona girip koltuklara oturdu.. 

fatih "siz yine m kavga ediyorsunuz?"

selin hemen  "anne sex ne demek?"

herkes kahkaha atmaya başladı.

gözlerimi kısarak merte döndüm "mert sen bittin.. düzelt şimdi durumu" 

mert selini alarak dizine otturtu  " minik kuşum sex demek? şey demek.. pasta demek"

allahım lütfen beni tut yoksa merti şimdi öldüreceğim...

sevim " mert kaç yoksa kayla seni öldürecek gibi bakıyor"

mert  "benim gidip banyoda çişimi yapmaya gidiyorum.." selini dizinden alıp onu kucağıma otturtum. mert hiç büyümeyecek. onu kardeşim gibi görmeseydim şimdi çoktan onu kapı dışarı etmiştim.

selin  "anne ben elbisemi giyip geleceğim.."

"tamam bitanem"

deniz " maşallah kaan'a çok benziyor.."

"evet.. çok benziyor.. ve bundan mutluyum.."

hemen ayağa kalkarak mutfağa doğru yürüdüm.. mutfağa girdiğimde masa 9 kişilik için tabak koyulmuştu yine teyzem doldurmuş masayı..  ama o ortalarda yoktu galiba çiçek bahçesine gitti..  kapı çaldı.. kim gelmiş olabilir ki? sadece aramızda kutlayacaktık.. kapıyı açtığımda kimse yoktu tam dışarı çıkacakken yerde bir kutu vardı.. onu alıp kağıyı kapattım.. mutfağa girip kutuyu masanın üzerinde bıraktım. kutuyu açtığımda içinde turkuaz bir elbise vardı.. bu galiba selin''n.. elbiseyi içinden çıkardım ve sandalyeye koydum. kutuyu tam atacakken bir zarf buldum. zarfı hemen alıp yırttım ve içindeki kağıdı aldım ve okumaya başladım

merhaba kayla,

seni ve kızımı çok özledim. sizinle yakında görüşeceğiz ama şimdi değil. ortaya birden çıkarsam bütün düşmanlarım bize saldıracak ve selin için bunu yapamam. sadece sabret sevgilim.. yakında görüşeceğiz.. bu mektubu yak, kimse görmesin.. kızıma iyi doğdu uğularımı ilet.. 

sevgilerle,

Kaan Demirel