Direnmek Çok Daha Zor...

92 7 2
                                    

Her kağıt kalem değişinde eline hafızanda tek bir isim canlanır. Belki bire bir onu anlatmaz ama orda yaşamak istersin. Oysa ne zordur bir yabancı gibi bahsetmek, zamanında canın gördüğüne.

'Bitti' demek kolay elbette. Ama inkar edebiliyor musun resimlerine baktığını? Hatırlıyor musun sana yaşattıklarını? Hiç mi canın yanmıyor başkalarına güldüğünde? Ya da çok mu kolay acı çektiğini izlemek?

Bir bahar gülen gözlerle kalkmadık sabahlara. Açılan gözlere inat o gün de mutlu görünmek zorundaydık. Çünkü açıklayamazdık kimseye nedenini? Ne diyecektik mesela? ''Ben bu sabah bir kez daha soluksuz kaldım. Bir gün daha acıya direnmek zorunda kaldım. Ben aslında her sabah ona koşmamak için kendimle savaştım.Bu inat kalbim, bu gururlu ruhum yüzünden ben her güneşi bir kez daha batırdım.''mı diyecektik?Benim gücüm yoktu ki dert anlatmaya. Anlayacaklar mıydı gözlerime bakınca affedemediğimi? Ona değil kendime olan kızgınlığımı anlayacaklar mıydı?

Çocuktuk biz. Çok çocukça sevdik aslında. Beraber gezmek, ailesiyle tanışmak, evlilik hayali kurmak düşüncelerimiz yoktu ki. Sadece bir bakışı gözlüyorduk, yalnızca bir tebessümü için can atıyorduk. Yanında yürüyor olması bile kalbimi durdurmaya yetecek bir nedendi. Sonra çok şey değişti. Bakışları uzak kaldı. Mesajları yarım. Artık heyecanlanan kalbim özlemi tatmaya başladı. Çok bekledi. Bir kez olsun endişelenmiş hissetmesini, sesindeki heyecanı, belki de biraz olsun yanımda olmasını istedim.

Biliyor musun bir tek o suçlu değil aslında. Belki bende hep bir adım geriden başladım ona adım atmaya. Ne kadar koşarsam koşayım farkı kapatmaya yetmedi gücüm. Çünkü unuttuğum bir şey vardı. Belki ben koşuyorum ama o benden uzaklaşıyordu. Sana doğru gelmeyen bir şeye ne kadar hızlı koşarsan koş yetişmek hiç bir şeyi değiştirmez. Sen hep onun yanında koşmaya devam edersin. Ve tabiki en iyi sporcu bile bir zamandan sonra koşmaktan yorulur. Dinlenmek için zamana ihtiyacın vardır. Ne yazıkki durursan izini kaybedersin. Ben o izi en başında kaybettim. Koşmak biraz fazla yordu. Durdum ve beklenen son. O yüzden kızmadım hiç ona. Biliyordum ki ben kaybettim.

Bu saatten sonra ben boşvermelere alışkınım. Hani derler ya, alıştım demeye alıştım. Mutlu bir anda onu hatırlamak, huzurlu olduğunda onu hissetmek, her nefesi onun için içine çekmek, her gün doğumunu ve batışını ona yormak o kadar rutinleşmişti ki artık sanki ne yapması gerektiğini biliyordu kalbim. Gün boyunca ne kadar sızlarsa sızlasın mutlu gözükmeyi başarırken, geceleri ona kalan yalnızlıkla bir tek kişiye sığındı hep. En güzel korunak ya da en tehlikeli bölge belkide. Düşünmeden yüreğim hareket etti geceleri. Hata yapmak ne bilmezdi ki o!

Her yıldız kalmasında bir dilek hakkı daha doğdu bana. Her gün uyumadan önce edilecek dualarım birikti gecelere. Hepsini tek bir güne sakladım nedensizce. Belki daha çok gerçekleşme ihtimalinden, belki de karar veremediğimden ne dileyeceğime. İlk kez bu yıldız kaymasında bir dilek tuttum. Ben biriktirdiğim tüm dileklerimle tek bir şey istedim. Bir daha yıldızlar koymasın dedim rabbime. Çünkü direnmek çok daha zordu umut etmekten.

Seninle Ya Da SensizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin