1. Bölüm: BADE

309 56 29
                                    

Multimedia: BADE

Öğretmenler zilinin kulak tırmalayıcı sesi ile sınıfa adımımı attım. Bana gözlerini dikmiş, kafasını sağa sola sallayan Berra'yı aldırmadan Lina'nın yanına geçtim. Bu ders coğrafya yazılımız vardı. Ben gecelere kadar kafa patlatmış olsam da doksanın üzerinde alır mıydım bilemiyorum.

Yelda Hoca üzerine siyah, kalın askılı badi; altına kot tarzı şort giymişti. Elinde yazılı kağıtları ile iki sıra arası dolaşmaya başladı. Benim yanıma gelince papatya özü ile sararttığı saçlarını omuzundan geriye attı. Eklem yüzüğü taktığı işaret parmağı ile kağıdın birini sıramın üzerine koyup masasına ilerledi. Yazılı kağıdımın üzerine yapıştırılmış kağıt parçasına gözüm takıldı. Meraklı gözlerle bana bakan Lina kağıdı fark etmiş olacak ki; okumam için kaş göz işareti yapıyordu. Elime kağıdı alıp okumaya başladım;
'Bu gün Madam Leydi'nin sergisi var. Kızları sen ayarlarsın! Detaylar için mektubun var.'

Soruların hepsini bitirdikten sonra benden önce çıkan Elvin'in arkasından ben de sınıftan çıktım. Cam kenarında oturmuş bahçeyi seyreden Elvin'in yanına ağır adımlarla vardım. Ne kadar adını sayıklasam da beni fark etmedi. Dayanamayıp omzundan dürttüm. "Elvin iyi misin? Coğrafya sende yine kafa yaptı herhalde." dedim karşında ki duvara yaslanırken. "Nasıl geçti?"

"Bade... Ben gerçekten çok sıkıldım. Ejder'in verdiği görevlerden bıktım. Ne yapacaksanız bensiz yapın." dedi dizlerini karnına çekerken. "İki yıldır bıktım usandım. "

"Elvin... Hani şu bir aydır hazırlandığımız görev varya." Yaslandığım duvardan doğruldum. "Leydi'nin resim sergisi... Şu pahabiçilmez tablo."

Derin bir nefes çekti içine. O da bıkmıştı. Benim gibi... "Evet... Ne olmuş? Yine mi çalacağız? Hep yaptığımız şey değil mi zaten? Ama ben bıktım! Köle gibi kullanıyor adam bizi...!" Çok sinirlenmişti. Ama nedense çok haklıydı. "Git konuş şu adamla ben bıktım!" derken Alya elin de beş tane çikolata yanımıza geldi.
Ah! En sevdiğim... Çokonat. Alya'nınn bana uzattığı çikolatayı tam kapacaktım ki Berra benden önce davranıp çikolatayı aldı. Ah salak kız. Tam bir çikolata ruh hastası.

"Bana bak Berra o benim hakkımdı. Ne yapıyorsun sen ben seni-" derken Lina yanımıza gelip mini çantasında bir zarf çıkardı.

"Bunu gececik gönderdi. Yeni görevmiş. " derken zarfı uzattı. Elinde ki zarfı alıp açtım. Kızlar duysun diye sesli okumaya başladım;
'Matmazel Bade; Lina'ın yabancı dilini kullanarak Madam ile iletişime geç. Kendisi seve seve sana adresi verecektir. Öğrendiğin de vakit kaybetmeden sergiye gidin. Zamanı gelince işi halledin! Bir terslik olursa...'

"Blöfe bak anasını... Ulan ben bu adamı döverim." derken Ayla, ben çoktan konuşmaya başlamıştım.

"Önce olayı anlatayım... Siz gelmeden önce zaten Elvin'e konuyu açmıştım. Şu son bir aydır mailden iletişime geçtiğimiz Madam Leydi'nin resim sergisi bu gece ve davetliyiz. Lina sen fransızca tercümanım olacaksın... Berra sen ressam arkadaşımsın... Alya sen binanın giriş çıkışlarını öğren. Iş bitene kadar bizi arabada bekledeceksin sonra bizi alırsın ve evlere dağılırız. Ben de gececik'e tabloyu veririm." dedim, çikolatamdan küçük bir ısırık alırken.

"Ben ne yapıyorum?" dedi Elvin el kaldırıp. "Bu gece bensiz olsanız... Valla çok yorgunum. Edab lütfen ya..."

"Birincisi adımın tersini söyleme! Ikincisi en büyük görev sana düşüyor... Biz tabloyu çalarken sen Madam'ı oyalayacaksın."

NÖTR ATOMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin