18. Bölüm: ALYA

28 22 1
                                    

Multimedia: URAZ

Uraz arabayı kalabalıktan uzakta bir yere park ederken, bende telefonumu kontrol ettim. "Dün seninle birlikte sürmemin bir nedeni vardı." Kapıyı açarak indim. Aynı şekilde bana ayak uydurdu. Devam etmesi için başımı salladım. "Motorda iki kişi olmak zorunda. Bu şanslı kişi de sen oluyorsun... Dün çalıştığımız gibi Alya." Aklıma dün gelince gülmemek için dudağımı dişledim.
Uraz'la bir anda samimi olmaya başlamıştık. Bana motor yarışlarından bahsetmişti. Daha sonra da bana göstermek istediğini söyleyip, antreman amacı için yola çıkarmıştı. Doğruyu söylemek gerekirse şirin çocuktu.

"Beni arkana mı atacaksın?" Dudağını kenara doğru kıvırdı. "Neden olmasın?"

"Süper... Fazla hız yaparım... Sakın kendini motordan atma."

"Çok komik." Dedim alayla. Bu çocuk benimle dalga mı geçiyordu?
Omuz silkip koluna girdim.
Etrafta züppe tipler vardı. Kızların bakışları Uraz'ın üzerinde dolaşırken beni gören önüne dönüyordu. Bu istemsizce hoşuma gitti. Bilirsiniz işte... Sahiplenici kız tavırları (!)

Kolundaki elime baktı. "Kısmetimi kapatıyorsun." Sırıtması yüzünü kaplarken yüzümü buruşturdum.

"Rahatsız olacağını düşünmemiştim." Elimi çekerken gözlerimi yere sabitledim. Uraz'ın kahkahası kulaklarımı doldururken kızardığımı hissettim.
Rezil olmuştum.

Uraz elini belime koyarak beni yönlendirdi. Sosisli satıcılarının yanından geçerken, karnımın aç olduğunu fark ettim. Uraz'a kaş göz işareti yaparak sosislileri gösterdim. "Aç mısın?"

"Odun musun?" Gülümsedi ve ilerleyerek iki tane sosisli aldı. Parasını uzatırken, onu çok dikizlediğimi düşünerek önüme döndüm. "Teşekkür ederim." Elindekini alıp hemen yemeye başladım. "Yarış kaçta başlıyor?"

"Yarım saat var... Istersen biraz takılırız. Seni bizimkilerle tanıştırırım."

"Sana nasıl uygun olursa." Tebessüm edince ne kadar tatlı olduğunu fark edip etmediğini sorguladım. Etraftaki kızlar yanımıza üşüşünce onlara göz devrdim. Bu sürtükler her cehenneme gelmek zorunda mıydı? Insan bi rahat durur. Iki dakka lan.

"Ben... Neyse." Uraz beni unutup ona yavşayan kızlarla ilgilenmeye başlayınca yüzümü buruşturdum. Içi Redbull ile dolu, Redbull şişesine benzeyen kutuya yaklaştım. Sarışın, mavi gözlü bir çocuk yanıma yaklaşıp, bir şişe Redbull'u bana uzattı. Elinden alırken, kaşlarımı şaşkınlıkla havaya kaldırdım.

Elini uzatırken, "Eren." Dedi. Uzattığı elini sıktım.

"Alya." Memnun olmuşcasına sırıttı.

"Yarış için mi geldin?"

"Başka bir etkinlik mi vardı? "

"Haklısın biraz saçma bir soru oldu." Gözlerini kaçırıp, başını eğdiğinde kaşlarım yukarı kalktı. Utanmış mıydı? Anlaşılan çevresinde hiç zeki kız yoktu.
Yazık.
Kıyamam.
"Yarışacak mısın?" Redbull'u elimde tuttuğumu yeni fark ederek, açtım. Soğukluğu boynumu delerken biraz daha diktim. Hava çokta sıcak değildi ama ben terlemiştim.

"Yani. Yolcu olmakta 'yarışmak' kategorisine giriyorsa... Evet yarışacağım."

"Motorsikleti kim kullanacak?"

"Defol Aydın!" Uraz'ın sesini duyunca ona doğru döndüm. Kaşlarını çatıp Eren'e baktı.

"Anlaşılan sorumun cevabı Yılmaz." Göz devirip yanımızdan uzaklaştı. Uraz bana doğru birkaç adım attı ama ben olduğum yerde kaldım.

NÖTR ATOMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin