5. Bölüm: BARTU

102 47 8
                                    

Multimedia: LİNA

Bartu'dan

Bade'nin evinden çıktım. Eve girdiğim de Rex uyuyordu. Yem tabağına köpek mamasını verip, televizyon karşına geçtim. Her kanalı taradım. Maç izledim ama sıkılıp televizyonu kapattım. Şu an Bade ile parti de olabilirdim ama oturmuş evdeyim.

Kapı çaldı. Rex uyanıp ayağa kalktı ve mamasını yemeğe başladı. Ayağa kalktım kapıyı açtım...

Gelen Lina'ydı.
Ne işi vardı burada?

"Merhaba... Tanıdın mı? Ben-" dedi eli havada.
"Lina... Bade'nin arkadaşı." dedim kapıya doğru yaslanarak.

"Evet ben de zaten bu konu hakkında konuşmak istedim. Içeri girebilir miyim?" dedi içeriyi göstererek.

"Pardon. Gel konuşalım ama... Ben bu konuyu pek açmak istemiyorum. " dedim Lina içeri girerken.

Koltuğa oturup saçlarını düzeltti.
"Bartu... Ben aslında Bade için geldim. Yani o aslında düşündüğün gibi biri değil ama o-"

"Ne yapabilirim Lina? Peşinden mi koşacağım?" dedim ben de koltuğa otururken.
Ne yani peşinden koşacak halim yok.
Beni umursamayanı ben hiç umursamam.

"Aslında... Bunu sana söylesem mi bilemiyorum ama... Bade önceden kötü şeyler yaşadı. O yüzden erkeklere karşı asabi. Seninle bir alakası yok." dedi.

Benimle bir alakası yok...

"Ne yapacağım yani? Davetimi kabul etmedi." dedim umursamadan.

"Benim bir fikrim var. Sana bu konu da yardım edeceğim. Bade de kırsın artık şu inadını. Sana bir şans vermeli..." dedi tekrar saçları ile oynayarak.

"Nasıl olacakmış o?"

"Bak şimdi şöyle yapıyoruz..."

***

'Bade'nin içinde senin fark etmediğin; ilgi alaka bekleyen küçük bir kız çocuğu var...' demişti Lina söze başlarken.

Ben Lina sayesinde bu kız çocuğuna yürümeyi öğreteceğim.
Üç kişilik bir sofra hazırladım. Dışarıdan çok çeşit yiyecek sipariş ettim. 'Bade tavuk göğsüne bayılır...' demişti Lina. Hem tavuk göğsü hem de pizza siparişi verdim.

Zil çaldı. Siparişlerim gelmişti. Gelenleri hazırladığım sofraya dizdim. Aşağı kata indim ve zili çaldım.

Kapı açıldı. "Ne işin var senin bu saatte?"

"Neşe Teyze! Bir bakar mısın? " dedim Bade'yi umursamadan.

Elinde fırın eldiveni kapıya geldi Neşe Teyze. Gülümserken, "Bartu hoşgeldin." dedi.

Bade yokmuş gibi davranma aşaması 1.

"Aslında bende sizin gelmenizi bekliyordum. Açsınızdır diye düşündüm ve sofrayı hazırladım. Eğer isterseniz Savaş Amca ile sizi yemeğe davet ediyorum. Biraz saat geç oldu ama..." dedim saatime bakarken.

"Tabii. Bizimde bu gün fazladan mesaimiz vardı. Bende kek yaptım. Sen kapıda bekleme biz birazdan geliriz..." dedi ve salona doğru gitti.

Bade gözlerini kısmış beni süzüyordu. "Ukala şimdi de içten savaş mı açtın? "

Bade yokmuş gibi davranma aşaması 2.

Merdivenlere ilerledim ve onu umursamadım.
Arkamdan köpürüyordur şimdi...

'Sen Bade'ye yüz vermezsen o da tam tersini ister ve Bade'nin bunun için yapacağı çok şey var...'

'Tamam Lina ben dediklerini yapacağım ama... Buna karşın Bade ne yapacak?'

'Orasını sen kendi gözlerinle göreceksin...'

Eve çıktım. Etrafa tekrar göz gezdirdim. Zil çaldı.
"Hoşgeldiniz." Neşe Teyze içeri girdi. Ardından Savaş Amca.

Ve Bade...
Pes ettin demek...

Tam içeri girecekken önünde durdum. "Bana bak hayatta gelmezdim ama annem çok ısrar etti."

"Gelmeni isteyen olmadı zaten..." dedim kapıya yasanırken. "Gidebilirsin. Ben sadece anneni ve babanı davet ettim."

"Ben de çok meraklıydım sanki."
Suratına kapıyı kapattım.

Bade yokmuş gibi davranma aşaması 3.

Kesin bana içinden saydırıyor...

"Neşe Teyze, Savaş Amca. Tekrar hoşgeldiniz. Hadi. Sofraya oturalım. " dedim kendilerini odaya yönlendirirken.
Masaya oturduk.

"Bartu... Bade neden gelmedi? Evden çıkarken peşimizdeydi. "

"Kapıda son an vazgeçti. Bana karşı biraz asabi. Tanışmamız biraz garip oldu da. " dedim patatesten alırken.

"Güzel bir başlangıç yapsanız iyi olurdu." diyerek araya girdi Savaş Amca.

Zaten güzel bir başlangıç yaptık biz...
Yani kısmen.
Bu Bade'ye bağlı ki.

"Umarım artık iyi anlaşırsınız Bartu'cum." dedi Neşe Teyze.

Yemeği bitirip, derslerim ve ailem ile ilgi bir ton soru sordu Neşe Teyze. Savaş Amca da haberlere baktı. Saat Ön bir olduğunda da gittiler. Lina mesaj attı.

Gönderen : Lina
Neler oldu?
Bade'nin o an ki yüz ifadesini görmek için her şeyimi verirdim :-)

Nasıl anlatsam diye düşünürken zil çaldı.
Telefonu koltuğa attırıp kapıya ilerledim.

"Kim o? " dedim kapının koluna elimi koyarken.

"Benim ukala şey. Aç şu kapıyı!" dedi bizim ki.
Kapıyı açtım.

Altında pijama, balkon terliği, saçları sağa sola danık Bade ile karşı karşıya kaldım.

"Ya ben şey için geldim... Hmm şey işte..." dedi esnerken.

"Evet ne için?"

"Hah. Tarih kitabı ödünç almak için ve de hesap sormak için..." dedi ve içeri girdi.

Ne yapmaya çalışıyorsun Bade?
Amacın ne?

"Evet biz boş verelim tarih kitabını. Başlıyorum! Sen kim oluyorsun da yüzüme kapıyı kapatıyorsun? Yani anlamadım. Ne yaptım ki ben sana? Aklınca intikam alıyorsun dimi? Ama yok. Sen şimdi bununla da kalmayıp dünyanın oyununu oynarsın. Hem sen benim yüzüme kapıyı kapatamazsın! Ben sana kapatırım. Bi' daha öyle bir şey-"

Sıkılıp elimle ağzını kapattım.
"Gerçekten sinirlenince çok konuşuyorsun... Bu huyunu beğenmedim." dedim.

Bade yokmuş gibi davranma aşaması 4.

"Beğenmene de ihtiyacım yok!"

"Umrumda değilsin Bade. Ben seni evimde istemedim... Senin de istediğin oldu. Arkadaş değiliz. Daha önce de dediğin gibi. Artık beni kullanmana bile iznim yok." dedim ve kapıyı açtım. Bade'nin çıkması için kapıyı gösterdim.

"Beni kullanıyor musun? "

"Hayır."

"Peki kullanacak mısın? "

"Evet."

Sözleri hâlâ beynimin için de yankılanıyordu.

"Ta... Tamam hem. Hem ben de sanki çok meraklıyım da. " dedi ve kapıdan geçti. "Ukala şey ne olacak! Bi' daha karşıma çıkma. Okulda da sınıfta da apartmanda da!" dedi ve saçlarını savurup gitti.

Içime derin bir nefes çekip telefonu elime aldım.

Gönderilen : Lina
Kuş yuvada.
Tam da tahmin ettiğin gibi Lina
;-)

NÖTR ATOMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin