"Rüzgar Ceren'e bakıp gülümsüyordu, sanki Ceren'e bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama Ceren aynaya bakamıyordu, ağlıyordu. Ya Ceren aklını kaçıracaktı ya da sakin olmalıydı. Ceren sakin olmayı seçti, derin bir nefes aldı. Aynaya doğru baktı, Rüzgar hala gülmekteydi. Sanki eliyle "gel" işareti yapıyordu aynaya. İyice yaklaştı, aynaya dokunduğunda ayna sanki saydamdı. Ceren bir anda gülmeye başladı, ya aklını kaçırmıştı sanki. Aynaya dokunmaya devam ederken aniden Rüzgar'ın arkasında eski sevgilisi Nursel belirdi, Ahmet'in boğazından tutarak elindeki cam parçasını boğazına saplıyordu. Ceren öylece dona kalmıştı.""Ne yapmalıyım?" diye düşündü içinden. "Ben şimdi rüyadayım, uyanıp her şey eski haline dönecek" diye mırıldandı. Aynaya tekrar baktığında hala Nursel, Rüzgar'ın boğazına cam parçalarını saplıyordu, ama Rüzgar sadece Ceren'e bakarak gülümsüyordu. Ceren ise artık dayanamadı, eliyle aynaya yumruk attı. Aynalar paramparça olarak yere düştü. Ceren eline baktığında kanlar fışkırıyordu, galiba elindeki damara denk gelmişti. Emre yatağından büyük bir sıçrayışla kalktı, etrafına baktığında Ceren'i göremeyince mutfağa doğru ilerlerken Ceren'i gördü. Emre büyük bir şaşkınlıkla üstünde ne varsa çıkarıp Ceren'in elini sardı. Emre çok korkmaya başlamıştı, bu korku normal korku değildi, Ceren'i kaybetme korkusuydu. Ceren'i kaybederse büyük bir yanı eksik kalacaktı. Hemen ambulansı aradı, durumu anlattı, telefonu kapatıp tekrar Ceren ile ilgilenmeye başladı. Ceren hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, Emre neler olduğunu sorduğunda bile cevap veremiyordu. Ceren'in acilen bir psikolog gözetimi altına alınması gerektiğini düşündü. Sonra eskileri aklına getirince "Acaba ne istiyor gene Rüzgar?" dedi, böyle düşüncelere dalarken bir anda kapı çaldı. Ambulans olmalıydı, kapıyı açtı, kimseler yoktu. Camdan dışarıya baktığında ambulans ta yoktu. Acaba
kapıyı çalan kimdi tekrar kapıya doğru ilerledi kapıyı tekrar açtı yerde zarf gördü şaşırdı zarfı eline aldı şöyle ucundan göz gezdirdi. bunu bırakan fazla uzağa gitmemiştir diyerek terlikleriyle merdivenlerden aşağıya doğru koştu etrafına bakındı kimseyi bulamadı yaklaşık 1 dakika sonra ambulans belirdi emre hemen yola atlayıp eliyle ambulanstakilere işaret verdi hemşireler hemen yukarı çıkmaya başladı eve girdiklerinde gözlerine inanamadılar
düştüğü yerde yatıyordu. Emre hemen yanına koştu, korku ve endişe dolu bir şekilde Ceren'i sakinleştirmeye çalıştı. Ambulans ekibi hızla müdahale etti ve Ceren'i sedyeye taşıdılar. Emre de hemen yanlarına gitti ve Ceren'in elini sıkıca tutarak onun yanında kalmaya karar verdi.Ambulans hareket ederken, Emre gözlerini Ceren'den ayırmadı. Korku içinde acil servise geldiklerinde doktorun ne söyleyeceğini beklerken, Emre'nin aklı hala Rüzgar'daydı. Acaba ne olmuştu? Neden Rüzgar, Ceren'e bu kadar zarar vermek istiyordu?
Doktor odasına geçtiklerinde, Emre endişeli bir şekilde doktorun açıklamasını dinlemeye başladı. Doktor, Ceren'in durumunun ciddi olmadığını ve yüzeysel bir kesik olduğunu söyledi. Ancak, psikolojik travma ve şoka bağlı olarak Ceren'in bir süre izlenmesi gerektiğini belirtti.
Emre rahat bir nefes aldı, en azından Ceren'in fiziksel sağlığının iyi olduğunu biliyordu. Ancak, Rüzgar'ın neden böyle bir şey yapmaya çalıştığını anlamak için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardı.
Birkaç saat geçtikten sonra, Ceren uyandı ve emniyet kemeri olan yatağında otururken Emre hemen onun yanına gitti. Ceren, bir hayli yorgun ve hala korku doluydu. Emre, ona sakinleşmesi için destek oldu ve olanları daha sonra anlatacaklarını söyledi.
Ceren, korku dolu bir şekilde olayları hatırlamak istemese de, Emre ona yardımcı olmaya çalıştı bi anda ışıklar gitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKULDA BİR GECE
Детектив / Триллерsene 1997 okulda bir çocuğun kayboluşu ve yaşanan korku dolu anlar