-1- PANSİYON

590 14 5
                                    

MULTİ anlarsınız. :)

Düzenlendi

Vuslat'tan

Geçmişime geleceğime ve şu an'a derin bir nefes alıyorum.Nefesi yavaşça geri verirken hafiften gülümsüyorum.Çok hafif ama...Solmaya yüz tutmuş çiçeler gibi .'Ne çok acı var!' diye düşünüyorum birden geçmişim gözümün önünde canlanırken.Sadece benim değil.Çevremdeki insanlar.O kadar çok yara var ki.Tanıdığım insanların kalbinde ve aklında..Birisi onlara bir iyilik yaptığı zaman ister istemez en kötüsüne hazırlıyorlar kendilerini.Yaralar ise en çok iyileşirken acırmış .Hiçbir yaramı iyileştirmek için uğraşmadığımdan bilmiyorum.Nasıl bir his ? Nasıl bir duygu  olduğunu.Bana göre acı insanın benliğidir.Acı insanı o durumdayken kendi iç dünyasını tanıma fırsatı verir.İşte o an insan şöyle düşünür genellikle ; Benim canım yandıysa eğer,herkesin canı yanmalı.

Yatağımın başında bekleyen Geceye homurdandım ve yastığıma sarıldım. uykum vardı ve hava daha yeni aydınlanıyordu. Gece ise eşyalarımı toplamam gerektiğini söylemekten başka bişey yapmıyo.

" Gece git başımdan." dedim boğuk sesimle.

" Vuslat kalk  artık eşyalarımızı toplamalıyız Müdire hanım gelecek birazdan hadi." dediğinde yatakta sola dönmüş ve yorganı boynuma kadar çekmiştim.

" birazdan hazırlarım dün gece Ayşe ablanın odaları temizlemesine yardım ettim yorgunum git başımdan." dedim  gecenin  susmasını fırsat bilerek yarım kalan uykuma geri döndüm. Birden bire kafamın altındaki yastığı alıp yüzüme vurmaya başlanmasıyla neye uğradığımı şaşrıdım 

" kalk dedim sana gidicez yurttan kalıcak yer bulmamız lazım kalk artık." dediği zaman bir ses duydum kafamdaki  jetonun sesi.Ve birden ayağa fırlayıp konuşmaya başladım

" kalktım tamam,sakin, sakin olun millet ." ama çok hızı kalktığım için başım döndü ve yatağa geri düştüm.

" Önce sen sakin ol Vuslat hadi Melis de kalktı gidiyoruz." gülerek konuştuktan sonra çantasını almaya gitti.

bende yüzümü yıkayıp eşyalarımı toplamaya başladım.

1 saat sonra

Müdire hanım yurttan çıkıcak olan bütün öğrencileri bahçede toplamış veda konuşmasını yapıyordu

" Çocuklar hepinize bundan sonraki hayatınızda başarı diliyorum hepinize okumanız için okul şartı sağlandı ama kalıcak bir evi siz kendiniz bulacaksınız iyi şanslar ve başarılar. Sizi sevdiğimi biliyorsunuz Hakkınızı helal edin evlatlarım." herkes müdire hanımı alkışlarken müdire hanımın dolan gözlerinden bir damla yaş düştü.

Bahçeden çıkarken kızarla müdire hanımın yanın doğru ilerledik.

" Hocam hakkınızı helal edin." dedik ve elini öpüp anlımız koyduk.

"Helal olsun kızlar." sarılma ve veda fastlı bittikten sonra kalıcak bir yer aramaya başladık.

Melis'den

Mutlu olmak neydi kime ne çağırıştırıyor bilmem. Ama bence mutlu olmak etrafımızdaki insanlara bağlı. Yada içimizdeki benliğimize...Bazı insanlar çok düşünerek o anı mahvedebilirler, ancak bazıları küçücük bir andan kendilerine pay çıkarabilirler.Ben büyüdükçe bunu öğrendim.o yurtta yanlız kaldığım her an bunu fark ettim ve bunu hayatıma uyguladım.Mutlu olacaktım,her şeyle.Mutlu olmak istiyorsam kimseden bir şey beklememeliydim. Yada kızların mutlu olduğu bir anda mutlu olabilirim.Çünkü beni mutlu edebilecek bir ailem yok.Babamın beni bırakmasından bir sürü sonuç çıkardım kendime.Eğer bırakmasaydı kendime kardeş dediğim 2 arkadaşım olmayacaktı.Ve hayatın acımasızlıklarına göğüs geremezdim .Ben buydum işte. Vuslat'ın aksi'ydim. Onun somurtkan halinin aksine benim gülümsemelerim ve kahkahalarım vardı. Gece' nin aksi olarak.Kitaplarım yerine ojelerim ve rujları m vardı benim.Biz buyduk işte biz birbirimizi tamamlıyorduk.biz bir bütündük.

MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin