Bölüm 13

39 5 0
                                    

Memur Esmadan cevap alamamıştı. Biraz daha bekledi ve sorusunu yeniledi.

-Esma hanım. Son kez soruyorum. Cevap vermez iseniz hayır olarak kabul edeceğim. İzzet beyi eşliğe kabul ediyormusunuz?

İzzet iyice huysuzlandı. Esma'nın kolundan tuttu sıktı. Canı acımıştı Esma'nın. İzzetin bu hareketi nikah memurunun dikkatinden kaçmamıştı.

-Baskı yapmayın beyefendi.

-Cevap versene diye ikaz etti Esma'yı.
Dediğimi yaparım. Talha ölür.

Esma çaresizliğin verdiği ızdırapla nikah memuruna baktı. Gözünden bir damla yaş düştü eline. İçinden "affet beni Talha, senin için" dedi. Cevap vermek için nefesini aldı. Herkes Esmanın ağzından çıkacak bir kelimeye bakıyordu. .

İzzet bir an irkildi. Ensesinde soğuk birşey hissetti. Ve ardından gelen ses ile beti benzi attı. Arkasına bakmaya cesaret edemedi.

-Cevap vermez İzzet! Çünkü o benim karım olacak!

Bu ses Talha'nın sesiydi. Esma Talha'nın sesini duyduğunda bütün korkusu geçmişti. Yangın yeri olan kalbi şimdi sabah yeli değmiş gibi serindi. Masadan kalktığı gibi Talha'ya sarıldı. Talha İzzetin ensesine silahı dayamış pür dikkat İzzet ve adamlarına bakıyordu. İzzetin adamları bir an ellerini beline attılar ama Talha'nın "Uslu durun yoksa İzzet in beynini masada görürsünüz" demesiyle onlarda bundan vazgeçti.
Nikah memuru, önce korkudan ne yapacağını şaşırmıştı. Talha göz işaretiyle çıkmasını söyledi. Memur nikah defterini alıp koşarak salondan çıktı.

-Seni bir kere affettim İzzet. Ama sen uslu duracağın yerde benim nişanlımı kaçırdın. Seni öldürmemem için bana bir neden söyle!

İzzetin tüm kanı çekilmişti sanki. Konuşamıyordu.

Talha cevap alamayınca silahın horozunu kaldırdı.
-Sana diyorum İzzet dilini mi yuttun. Seni öldürmemem için bir neden söyle.

İzzet taş olmuş konuşamıyordu. Yada diyecek birşey bulamıyordu. Ölümün soğuk nefesi ensesindeydi.

Talha daha fazla sabredemedi silahı İzzetin başına doğrulttu tam ateş edecekken Esma Talha'nın kolundan tuttu.

-Dur Talha, yapma. elini kana bulamaya değmez. Bunun gibi biri yüzünden hapse girmene izin veremem.

Talha Esma ya baktı. İstemese de mecbur indirdi silahını. Gözlerini hiç ayırmıyordu İzzetten.

O esna da Hamit bey ve Eşref bey, yanlarında polislerle kapıdan içeri girdiler.

Polisler, İzzet ve adamlarını tutuklayıp götürürken İzzet kurdurmuş gibi hırıltılıyla Talha'ya tehditler savuruyordu.

- Hiçbirinize gün yüzü göstermeyecegim. Talha o tetiği çekmediğine pişman edeceğim seni. Elbet bir gün çıkacağım işte o gün kork benden Talha. Kork!

Esma ve Hamit bey Talha'nın kolundan tutuyorlardı bir delilik yapmaması için.

Eşref bey.
-Bir beladan daha kurtulduk Allaha sükürler olsun.

Elini Talha'nın omuzuna koydu.
-Yine kurtardın kızımı. Seninle iftihar ediyorum. Kızım emin ellerde artık ölsem de gam yemem.

Talha mahcup olmuştu.
-Vazifem bu. Biz bir aileyiz artık.

Hep birlikte polise gidip ifade verdiler. İzzet ve adamları ise 1 gün sonra mahkemeye çıkarıldılar.
Hakim tek celsede karara bağlamıştı duruşmayı.
Hakim kararını açıklıyordu.

-Karar! Sanık İzzet Duru'nun , Mağdur Esma Hoşcan'ı zorla kaçırmak ve alıkoymaktan suçlu bulunmuştur. Türk ceza kanununun yüz dokuzuncu maddesi gereğince bir yıl üç ay mahkum edilmesine karar verilmiştir.

Hakim İzzete bakarak.

-Son bir diyeceğin var mı?

İzzet son derece öfkeliydi. Talha'ya baktı önce sonra da Esma ya.
-Bu günler geçecek elbet. İşte o zaman sizinle hesaplaşacağız.

***
Tüm köy olan bitenin bir oyun olduğunu duymuş ve iki fitneci kadını linç etmek istemişti. Buna izin vermeyen muhtar, jandarmaları çağırarak Esmanın kaçırılmasında yardım ve yataklık suçundan ikisinide tutuklatmıştı.

***

-Geliyolaaarrrr Geliyoorlaaaar.

Tüm köy ahalisi yolun kenarında toplanmış merak içinde gelen arabaya bakıyordu. Araba tüm köylülerin içinde durdu. Herkesin aklında aynı soru.

"Kurtarabildiler mi Esma'yı"

Talha ve Esma birlikte indiler. Onların inmesiyle köy şenlik alanına döndü. Köy fitnecilerden arınmış ve kötü bir olay olmadan kimsenin canı yanmadan olay rahata kavuşmuştu.

Hamit bey tüm köylüye seslendi.
-Ahali haftaya düğünümüz var herkes davetlidir.

Sevde hanım ve Canan hanım Esmanin yanına gelip birbirlerine sarıldılar . Sevde hanım kızına bir şey olmadığı için bir yandan sükürler ediyor bir yandan da kızına sarılıyordu.

Ahali evlerine dağlırken herkesin yüzünde mutluluk vardı. Talha da evine doğru gitti. Durdu yönünü camiye çevirdi.
İçeri girip şükür namazı kıldı. Ve uzun uzun dua etti...

YANGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin