Bölüm 3

46 7 0
                                    

Gözleri kine büründü. Kıstı gözlerini, herkes Eşref beye bakıyordu. Ve akıllarında tek bir soru "kimdi evi yakan"
-Kim diye tekrarladı Hamit bey. Susma söyle kim. Gidelim ömüğüne çökelim.
-Cafer in oğlu İzzet.
-O lanet adamın pislik oğlu mu?
-Evet O.
Hiddetle yerinden kalktı Hamit bey. Yumruğunu sıkmış,dişleri sıka sıka
-Peki neden.? Senden çok korkar,bu cesareti nerden aldıda bunu yapar.?
-Bu sabah kapima geldi.
İzzet köyün en belalı adamıdır. Köyün en zengini babasına çok güvenir, babası da en az oğlu kadar zalim ve belalidir. Köylünün yaka silktigi bir aile. İzzet istediği herşeyi alabileceğini düşünen ve bunun için yapmayacağı kötülük etmeyeceği zalimlik yoktur. Siyah ve nursuz yüzü. Uzunca boylu. Sıska. Her işi yalaka arkadaşlarına yaptıran. ödlegin biridir. Esma nin köye geleceği haberini duymuştu. Küçüklükten beridir yanıktır Esma ya. Babasından çok korktuğu için yanasamamisti. Herşeyi alabilen izzet yanık olduğu kıza uzanamiyordu. Saplantılıydı ona. On sene geçmişti aradan. Unutamamıştı.
Geleceği günün sabahında Eşref beyin kapısına gelir.
Üzerinde geceden içtiği içkinin kokusu vardır hala. Eli cebinde.
-Hayırlı sabahlar Eşref ağa.
-Senin nursuz yüzünü gorenin sabahında hayır mı kalır İzzet.
Bozulmuştu belli etmemeye çalıştı.
-Yine saydirmaya başladın Eşref ağa.
-kısa kes İzzet ne diyeceksen çabuk de
-Bak damadın olacam.
Eşref bey duydukları karşısında şok oldu. Kan beynine sıçradı. İki adımda yakasından tuttu.
-İzzet ne zirvalıyorsun. Eceline mi susadın.

Korkmuştu İzzet ama Kendinden emindi. Alacaktı Esma yı kafasına koymuştu ve çabuk vaz geçecek gibi gözükmüyordu bu sefer. pişkin pişkin gülüyordu.
-zirvalamıyorum. Allahın Emriye istemeye geldim Esma yı.
Eşref bey okkalı bir tokat yapıştırdı. Yere serildi. Ofkenden deliye döndü.
-kizimin adinı o pis ağzına alma. Defol git. Ayağımın altında can verme.
Eşref beyin dediğini yapan biri olduğunu çok iyi biliyordu. İyice Korkma başladı. Yuvalarında bir saniye durmayan gözleri. Korku dolu bakmaya başlamıştı. Yerden kalktı, patlayan dudağından kan damlıyordu karların üstüne. Geri geri giderek.
-Bu burda bitmeyecek Eşref ağa ben istediğimi alırım.
Eşref bey iyice sinirlendi tüm hışmıyla yürüdü üzerine İzzet kuyruğunu bacak arasına kıstırmış it gibi kaçtı.
-Bunu sen istedin Eşref ağa sen. Diye mırıldana mırıldana uzaklaştı.

-Demek öyle ha Eşref.
-Evet Hamit, eminim o yaptı. Ama ne şahidim var nede ispatım.
Talha duydukları karşısında kaşlarını çatmış, tüm öfkesi yüzüne sirayet etmişti. Bir insan nasıl diri diri yakmaya çalışır. Bu nasıl insanlık. Dedi içinden sonra İzzet in yaptıklarını biraz düşününce ondan herşey beklenir dedi. Bunlar konusurulurken.
Esma yavaş yavaş gözlerini açtı.
-An...aňne. Babaa.
Sevde ve Eşref bey bu sesle heyecanlanıp kızına döndüler.
-Esmam kızım. Kuzum. Buradayız kızım. Dedi Sevde hanım.
-Şükürler olsun Allahım. Kızımı bana bağışladığın için şükürler olsun.
-Öhhhü...öhhhhüü. An..anne ne oldu. Evimiz yaa.. Yanıyordu.
-Merak etme kızım. Hepimiz iyiyiz. Allaha şükürler olsun sende açtın gözlerini.
Doğrulmak istedi ama takati kalmamıştı. Eşref bey kızının koluna girip doğrulttu. Sevde hanım kızının sırtına yastık koydu.
-Nerdeyiz biz.
-Hamit amcandayiz kızım. Sağolsun bizi evine aldı.
-İyi misin kızım bir şeyin var mı?
-Basım çok kötü ağrıyor.
-Üzerine düşen kapı çarmış olmalı dedi Talha.
Başını çevrilemediği için bakamadi Esma, Talha ya.
-Talha seni kurtardı dedi Eşref bey. O olmasaydı Şuan sen... Sözlerini bitiremedi. Boğazına gömüldü sanki. İyisin ya başka bir şeyin önemi yok kızım.
Esma başını çevirdi. Baktı baktı baktı. Sağol diyebildi sadece. Tüm kelimeleri unutmuş gibiydi. Güçlükle diye bilmişti.
Tutulmuştu dili. Hafızasını kaybetmiş. Kim olduğunu nerde olduğunu unutmuş gibi. Boş boş bakıyordu. Hiç bilmediği tatmadigi bir şey koptu içinden acıdı. Etinden et kopmuş gibi oldu.
Başını önüne çevirdi. Yüzü kıpkırmızı ateş gibi yanıyordu. Canan hanım alnındaki bezi değiştirecekken. Esma nin terledigini ve ateş içinde olduğunu gordu.
-Kızım ateş gibi yanıyorsun. Hastalandın anlaşılan.
-Ben ben iyiyim Canan yenge.
Canan hanım bi bardak su getirdi.
-İç hadi.
Esma bardağı aldı, eli titriyordu, çöl olmuştu sanki içi. Kupkuru olmuştu ağzı. İçti kanadı. Bi bardak daha istedi, onuda içti fakat yine fayda etmedi. Daha istemeye utandı.
Sessizlik çöktü bir süre.
Talha duvar daki saate baktı.
-Ben gideyim baba vakit geldi. Diyerek yerinden kalktı.
-Tamam Oğlum bizde birazdan geliriz.
Tamam der gibi başını salladı. Kapıdan çıkarken Esma ya kaydı gözleri. Oda ona bakıyordu. İkiside utandı başını önüne eğdi. Biraz geçtikten sonra. İnsanın içini titreten, tüyleri diken diken eden Ezan sesi duyuldu.
- Kim okuyor Ezanı baba dedi Esma.
-Talha okuyor kızım.

YANGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin