Unutmak değil de hatırlamamak mümkündür.
Ve dibe vurmadan en tepeye çıkamazsınız.
Adım Rachel Stevens. Şu an 22 yaşındayım. Çeyrek ömrüme sığmayacak kadar çok şey yaşadım. Ve bu iki söz benim hayatımın özeti aslında.
Benim gibi insanlar; her şeyini kaybetmiş gibi hisseden insanlar, içlerindeki boşluğu doldurmak isterler. Ben de bunu istiyordum ama her denemem başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Çünkü kaybettiğiniz insanlar ve bıraktıkları o boşluk size ne kadar acı verirse versin onların yeri özeldir. Belki de verebildikleri zarardır onları özel yapan.
İşte tam böyle hissettiğim zamanların birinde onunla tanışmıştım. Yine bu mezarlıktaydım ve tek kelimeyle ödüm kopmuştu.
O güzeldi, parlaktı ve en az benim kadar pisliğe batmıştı ama bir şekilde benden çok farklıydı. Ne olursa olsun ayağa kalkabiliyor, gülebiliyor, umursamamayı bir şekilde başarıyordu.
İnsanlar hayalperest olduğumu söylerlerdi. Ama çoğu zaman haklı çıkardım. Deli, çatlak, bağımlı, sürtük de derlerdi. Bunu ona ilk söylediğimde bana gülmüştü.
‘’Sen sadece onlardan daha fazla boka batmış durumdasın, Rae. Ama merak etme, çıkışın da daha kolay olacak.’’ demişti.
Aslına bakarsanız, o zaman ne demek istediğini kavrayamamıştım ama şimdi anlayabiliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Teen FictionUyuşturucu bataklığında boğulan, tüm ailesini bir şekilde yitirmiş dengesiz ve mutsuz bir genç kız. Uyuşturucuya kurban vermiş, terk edilmiş ruhu yaralı bir genç adam. İngiltere'nin tekinsiz mahallelerinden birinde geçen bu hikayede umudu, güveni ve...