Hatırlatma...
Doktor çıktı bende hemen yanına gittim. "Neyi var" Dedim doktora. Doktor bana baktı ve sonra "karınıza dikkat etmelisiniz. Düsük tehlikesi geçirmiş ve karınız 2 haftalık hamile." dedi ve gitti şaşırdım daha buna hazır değildim. İçim değişik oldu. Şaşırdım ve iki elimi kafama koyup düşünmeye başladım. Birseyler ters gidiyordu bir yanım isterken diğer yanım baba olmaya hazır değildi. Ama doktorun demesiyle BABA olucaktımm....
..........
Ben ARAS KUNTER. Gecerlin playboyu, her kızın hayallerini süsleyen, tek gecelik ilişkiler sürdüren biriyken, doktorun demesiyle baba olucaktım. Kalbim sıkışıyor, nefesim göğüs kafesimi yerle bir ediyor. Hira şuanda durduğum kapının ardında habersiz dururken, benim bu düşüncelerim yüzünden kafayı yemek üzereye geliyorum. Ben baba olmayı kabul edersem peki bu olanlardan sonra Hira anne olmayı kabul eder mi, anne olur mu? Benim çocuğumun annesi olur mu? Bu soruların cevabını sormadan alamam. Kapıyı açıp karşısına geçip bunları diyecek yüzüm de yok. Bu olanların hepsi benim suçum. O gece ilki ben oldum. Dün beni başka kızla ilişkiye girerken gördü. Hepsi benim suçum, bunlara rağmen ben nasıl baba olucam. Daha baba kelimesine yabancıyken ben baba olucam. Bu sorumluluğu nasıl kaldırıcam ve sadece ben değil ikimizde bu yükü nasıl kaldircaz. Bu düşüncelerimi yarıda bırakıp kapının kolunu yavaşça ve tedirgin olarak ittirdim. Hira masumca uyuyordu. Eğer onu şuan uyandırırsam bana bağırır çağırır dinlemez. Fakat bütün herseyi konuşmamız gerekliydi bu yüzden de dağ evine gitmemiz şarttı. Cebimden telefonu çıkarıp olabildiğim kadar sessizce konuşmam gereklydi Hira uyanmasın diye "Alo Aras bey buyrun".... "Dağ evini ayarlayın. Birkaç gün orda kalicam. Yemek temizlik islerini halledin. Bana ve kız için gerekli kıyafetleri evimden alın. 2 saate ordayım. Ben gelene kadar halledin." Dedim ve kapattım telefonu. Kapıyı açıp çıktım, Hira nın taburcu işlemlerini halledip odaya geri döndüm üzerinde dünden kalma geceligi var ve bu halde bile çok sexi duruyordu. Kucağıma yavaşça aldım ve bir pikeyi üzerine örte bildiğim kadar örttüm. Kapının kolunu açıp odadan çıktım. Hastanenin asansörüne binip zemin katın düğmesine basıp aşagi inmeye koyulduk. Hira masum ve herseyden habersiz uyuyordu. Neden böyle hissediyorum, onun zorla ilki olmuştum, peşini bırakmadım, ilk defa birisinin ilki olduğuna şahit oldum. Hiranin ilki bendim. Onu böyle de bırakmıyordum. Ona birşey olduğu zaman koruma iç güdülerim devreye giriyordu. İlk defa bir kızı korumak, içimde değişik hislere sebep oluyordu. Asansör çoktan aşağı inmiş ve ben hala düşüncelerimle baş başaydim. Buradan hemen dağ evine gitmem gerekliydi Hira 1 kaç saate gözlerini açacağına emindim. Arabaya geçip arka koltuğa yatırdım uyuması ve gidene kadar da uyanmaması lazımdı. Elimi çabuk tutmam gerekliydi. Sürücü koltuğuna geçip arabaya son sürat sürmeye başladım.
2 saat sonra...
Arabayı dağ yolundan, dağ evine doğru gidiyorduk. Gittiğimiz yerde telefon felan çekmiyor ve bu benim işime gelicekti. Bir kaç dakika sonra dağ evi gözümün önüne belerdi. Arabayı dağ evinin çitlerinin orada sürdüm. Evde kimse yoktu sadece evi hazırlayıp gitmelerini emrettim. Arabadan inip çitin kapısını açıp, tekrar arabaya binip arabayı içeri sürdüm. Hira ya baktım halka uyuyordu. Bu kızın da ne kadar uykusu ağır kaç saattir yoldayız hala put gibi duruyor ve uyuyordu ama işime de gelmedi değil uykusu ağır olmasaydı uyansaydi başımın etini yerdi ve beni asla dinlemezdi. Kapının orda durdurdum ve çitin kapısını kilitleyip içeri arabanın önüne gelip Hira yı kucağıma aldım içeri girdim. Merdivenlerden çıkıp yatak odasına gidiyordum, kucağımda hala uyuyordu. Odanın kapısını açıp odada ki yatağa yavaşça yatırdım. Etrafa bir göz gezdirdim heryer temiz duruyordu. Dolaba ilerleyip içine baktım bana ve Hira ya uygun kıyafetler vardı buna sevindim dediklerimi harfi harfine uyguluyorlardı. Odadan çıkıp alt kata indim kapıların hepsini kilitlemeliydim uyandığı zaman kaçmasın diye, saat 16.45 di ne ara oldu bilmiyorum karnım da aç ve nasıl yemek yapılır onu bile bilmiyorum. Hira desem 2 canlı onun da karnı açtır eminim bu yüzden mutfağa ilerledim. Ne yapıcam ben şimdi yemek olarak, dolaba ilerledim içine baktım Allahtan içinde yemekler felan vardı çıkardım tabaklara koydum biraz soğuk ama olsun diye küçük bir tepsiye koydum tabakları yukarı Hira nın odasına ilerliyordum. Artık uyanıp bunları yemesi gerekliydi hemde konuşmamız şarttı. Odanın kapısını açtım ve içeri girdim hala uyuyordu. Yavaşça tepsiyi yatagin yan tarafında ki dolabın üzerine koydum. Yanına oturup ellerimi istemsizce saçına koyup bir tutam saçını kokladim. Yavaş Yavaş kıpırdanmaya ve gözlerini acmaya başladı.
Hira'nin ağzından...
Nerde olduğumu bilmiyordum ta ki, Aras'ı görene dek. "Ne yapıyorsun sen. Burası neresi" diye bağırdım. Birden kalkıp karşıma geçti "bağırma. Dağ evimdeyiz, konuşmamız gerek seninle" dedi. Onunla konuşcak hiçbirşeyim yoktu. O olanlardan sonra ondan nefret ediyordum. Okula gidemiyor ve Yasemine de 1 kez oldun haber vermemiştim. Düşüncelerimi kenera atip "benim seninle konuşcak hiçbirşeyim yok ARAS KUNTER!" Diye bağırdım. Yan tarafta duran yemek tepsisini eline alıp yanıma oturdu "Var ve ye " dedi sakin ses tonunu koruyarak. Bende durdugum yerimden kalkıp yemeği üzerine ittim ve üzeri yemek oldu "yol ve sana afiyet olsun" dedim gülerek. Bana sinirlenmişe benziyordu nefesleri daha derin alıp hızlı veriyordu. Yerinden kalktı ve kolumdan tutup yatağa fırlattı. "Lan sen ne yaptığını sanıyorsun. Karnında çocuğumu taşımasan seni şuan becerirdim" dedi. Ne dedi o "KARNINDA ÇOCUĞUMU TAŞIMASAN BECERİRDİM Mİ DEDİN" dedim o da "evet Hira benim bizim çocuğumuzu taşıyorsun. ANNE olucaksin" dedi. ANNE mi olucaktım yani ben.
.......
Arkadaşlar. Geç yazdığımın farkındayım. Fakat voteler az olduğu için biraz bekledim. Umarım beğenirsiniz. Geç yazdığım için üzgünüm. Sizleri seviyorum. :*