2. Bölüm

61 17 1
                                    

Mediada: Aren

Bölüm şarkısı:Alvaro Soler- el mismo sol (bence dinleyin çünkü bu bölümü bu şarkıyı dinleyerek yazdım)



Off derste tam konuşkan salihanın dersiydi, kadında bi çene var hiç ağrımıyo. Mübarek kadındaki çene çene değil taramalı resmen neyse düşüncelerimden kurtulup, kapının kolunu açmaya çalışıyordum ki AMAN ALLAHIM!!!

Kapı

Kolu

Elimde

Kaldı!!!!

Hızla geriye doğru düşmeye başladım ki sırtım sert bi şeye çarptı. Tam arkamı dönüp bi küfür savuracakken arkamda çocuğun olduğunu gördüm. Yüzüne baktığımda yeşil gözlü beyaz tenli çocuğun saçları kumraldı. Tapılası bir güzelliği vardı. Çocuk koluma dokununca kendime geldim.

ÇOCUK:"Dikkat etsene"

"Senin arkamda ne işin vardı, asıl sen dikkat et!"

Dedim bu çocuk kendini ne sanıyordu be dünyanın kralı falan mı? Hiç sanmıyorum!!

ÇOCUK:"Ben arkanda olmasaydım düşecektin"

Dedi. Ah evet bu konuda haklıydı ama zaten sinirliydim ve bu kendini beğenmiş hali sinirlerimi dahada bozuyordu. Az daha elimde kalan kapı kolunu unutuyordum! Bunun için müdürün yanına uğramam gerekecekti sanırım. Tam çocuğa arkamı dönmüş giderken adını seslendi

ÇOCUK:"Aren"

"NE!!"

AREN:"Ben Aren"

"Umrumdamı sence"

Sinsice sırıtıp

AREN:"Umrunda olmasa bana öle yiyecek gibi bakmazdın dedi"

HAH!! Ben mi ona yiyecek gibi bakıyorum. Bu kendini Brad bit falan mı sanıyo. Tamam allah var tipli çocuk ama sinir bozucu olması Arenin tipliliğini örtüyo. Gerçekten tam bir egoist.

"Sen kendini çok beğeniyorsun galiba"

Dedim. Aren bana dönüp.

AREN:"Evet beğeniyorum, kızlarda beğeniyor"

Dedi ve göz kırptı. Hem sinir bozucu, hem egoist, hem de hazır cevap maşallah.

"Egoist"

Dedim ve arkamı dönüp telefonu cebimden aldım ve hemen dolunaya mesaj yazmaya başladım. Dolunay benden önce sınıfa gittiği için ona mesaj atıyordum.

"Aç şu lanet sınıfın kapısını da içeri giriyim. Kapıyı açiyim derken kolu elimde kaldı"

Yazdım ve dolunayın cevap yazmasını beklemeye koyuldum. Dolunayın cevap yazmasını beklerken göz ucuyla arkama baktım. İsminin Aren olduğunu söyleyen çocuk bana bakıyordu, benim ona baktığımı görünce güldü. Hemen gözlerimi kaçırdım. Bu hareketime gülüşü daha da yayıldı Oha! Gamzelerimi vardı!!!.
Kendine gel güneş o egoiste malzeme verme. Bu arada neden bu çocuk bu kapının önünde bekleyip duruyordu. Sinirlerimi bozuyordu. Mesaj sesiyle hemen kafamı telefona çevirdim. Ekran kilidini açıp mesajı okumaya başladım.

"Neden sana yardım edeyim. Benim bu işten çıkarım ne olacak.!"

Diye yazmış. Nasıl ikiz ya bu da birbirimize benzemiyo olsaydık bu benim kardeşim değil derdim.

"Ya beni sinir ediyosun nasıl ikizsin sen ya alt tarafı kapıyı açacaksın"

Diye mesaj attım. Ardından

"Tamam ne istiyosan yapacağım, aç şu kapıyı"

Diye mesaj attım. Vallaha bigün bu kız elimde kalacak. Bir-iki dakka bekledikten sonra kapı açıldı. Gözlerim kapıyı açan dolunaya kaydı sinirle ona baktım ve kapı koluyla içeri girdim. Hocada dahil herkez elimdekine bakıyordu.

"Hocam ben tam kapıyı açıyordum ki kapının kolu elimde kaldı"

Dedim. Sınıftakiler kıkırdamaya başladı

HOCA:"Tamam sırana geçebilirsin"

Dedi. Ama bana bakmıyordu. Arkama bakıyordu, arkamı döndüğümde tahmin edin kimi gördüm? Tabiki de Aren. Bir dakka?! Ama hayır ya ben bu egoistle aynı sınıfta olmak istemiyorum. Hoca beni takmayınca bende kapının kolunu hocanın masasına bırakıp yerime geçtim. Valla hoca uğraşsın artık kapının koluyla. Herneyse. Allahtan tek başıma cam kenarında oturuyordum.
Camdan dışarıyı izlemek bana huzur veriyordu. Bazen sınıf çok gürültülü oluyordu ve başıma ağrılar saplanıyordu ama dışarı bakarak düşüncelere dalmak baş ağrımı unutturuyordu. Sakinleşiyordum. O an herşeyi unutuyordum, ve bu...kendimi iyi hissettiriyordu. Yanıma birinin oturduğunu hissedince düşüncelerimden kurtuldum. Kafamı sağa çevirdiğimde, direk oturan kişiye baktım.

Allahım ya kurtulamicakmıyım bu çocuktan

"Oturcak başka yer yok mu?"

Dedim. Etrafına bakındı ardından bana dönüp.

AREN:"Hayır yok"

Dedi. Bide labali, sevmemiştim ben bu çocuğu. Neyse şimdilik yanımda otursun. Hoca tekrar derse başlamıştı. Kadın ne konuştu be!. İki saat boyunca susmadı. Beynimin etini yiyecekti, bari dersi doğru düzgün anlatsa. Hani anlattığıda anlaşılmıyo ki. Anlasam canım yanmicak.
Birgün çenesi düşecek ama ne zaman, gerçek anlamda söylüyorum. Valla ne yalan söyliyim o günü iple çekiyorum. Arene bakmak için kafamı çevirdiğimde bana baktiğini gördüm. Bian gözlerimiz birleşti, bakmaya devam ettik. Sonunda pes eden kişi ben oldum ve hemen gözlerimi kaçırdım. Sınıftan dışarıya bakmaya ihtiyacım vardı. Kafamı soluma çevirdim ve camdan dışarı bakmaya başladım. Sanırım bugün sıkıcı geçecekti...















Onun GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin