------------------
Aren sınıfa girdiğinden beri, sınıf çok sessizdi. Kimseden çıt çıkmıyodu. Lanet olsun ki ikiside aynı sınıftalardı. Arenle aramızda spor salondakinden başka bi konuşma geçmedi şimdiye kadar. Sıraya oturduğundan beri ağzını bıçak açmamıştı. Ders başlamıştı ama olanlardan dolayı aklımı derse veremiyordum. İçimden bi ses 'arenle konuş' diyodu. Ve sanırım ben bu sözü dinleyecektim. Daha fazla dayanamadım ve arene dönüp
"İyimisin?!"
Diye sordum bi anda. Biraz şaşırdı sanırım benden böle bi soru beklemiyodu. Hemen toparlanıp.
"İyiyim. Sadece dudağım sızlıyor...ama öpersen geçer"
Deyip sırıttı. Söylediği şeyin şokuyla koluna vurup"pislik!" Dedim. Güldü, sonra acıyla yüzünü buruşturdu. Sanırım dudakları gerçekten acıyodu. Bi an gözlerim dudaklarına kaydı. Hemen kendimi toparladım ve gözlerine baktım. O da bana bakıyordu. Gözlerine bakınca ister istemez heyecanlanıyodum. En sonunda pes edip kafamı cama çevirdim. Acaba neden kavga ediyolardı. İç sesim hemen devreye girdi. 'Bakıyorumda konu baya ilgini çekti' benim mi! Hiçte bile bi kere ben sadece dolunay için şey ettim yani merak ettim. 'Hıı kesin öyledir' hemen iç sesimi susturdum. İç sesime hem sen benim iç sesimsin senin beni tutman lazım. Dedim. Zil çalınca iç sesimle olan kavgamı bi kenara bırakıp kitaplarımı çantama koydum bu kafayla ders dinleyeceğimi pek zannetmiyorum. Geriye kalan dersler çok sıkıcı geçmişti. Zil çalınca zaten toplu olan çantamı aldım. Son derste bitti. Zaten canım çok sıkılmıştı, sonunda kurtuldum. Kafamı çevirip arene baktığımda, bana göz kırparak sınıftan çıkmıştı. Bu hareketine göz devirdim. Tamam allah var yakışıklı çocuk, ama bu hareketleri sinirimi çok bozuyordu. Zaten kolay sinirlenebilen bir yapım var. Dolunay yanıma geldi ve
"Hadisene kızım daha eve gidip üstümüzü değiştircez"
Deyince ofladım. Eve gidip yatmak varken dolunaya göz kulak oluyordum.
"Tamam"
Dedim. Okuldan ece ben ve dolunay beraber çıktık. Taksi çevirip hep beraber bindik. Takside kulaklıklarımı taktım ve en sevdiğim müziklerden birini dinlemeye başladım. Bir süre yolu izledim. Piano sesi çok hoşuma gidiyordu. Piyanoyu kendi çapımda az çok çalabiliyodum. Hatta yarım bi bestem bile vardı. Ama bitirmeme çok az kaldı. Hala çalışmalarıma devam ediyorum. Yolu izlemeye devam ettim, biraz yolu izledikten sonra, dolunaya baktım. Mutlu görünüyodu. Onun için hem mutlu oluyordum hem üzülüyodum. Arselin dolunayı sevdiğine inanmak istiyorum ama olmuyo. Arsel özgüven patlaması yaşamış biri gibiydi. Aslında, arsele pek güvenmiyorum çünkü dolunayı üzmesinden korkuyorum. Dolunay koluma dokundu ve "hadi geldik" dedi. Parayı ödeyip taksiden indik. Dolunay eve doğru ilerlerken bende eceye sarılıp
"Çabuk hazırlan dolunayın dırdırını çekemem"
Diye fısıldadım ece kıkırdayarak
"Tamam"
Dedi. Dolunay
"Hadisene kızım kapıyı aç"
Dedi. Tam neden kapıyı benim açacağımı soracakken sesini biraz yükselterek
"Anahtarlar sende"
Dedi. O an anahtarların bugün bende olduğu aklıma geldi.
"Haa doğru, tamam geliyom"
Dedim. Geri geri giderken eceye döndüm ve el salladım, o da bana el sallayınca önüme döndüm. Kapıya vardığımda, çantamdan anahtarları çıkardım. Kapıyı açınca içeri girdik. Dolunay merdivenlerden çıkarken
"Çabuk ol arsel bizi almaya gelcek"
Dedi. Bende hemen çirkefleşerek.
"Neden bizi almaya geliyo. Biz gidemiyomoyuz"
Aren olan sinirimi dolunaydan çıkarıyodum.
"Hiç anlamıyosun böyle işleri. Çocuk incelik yapıyor işte"
"İncelikmiş!"
Diye söylenerek merdivenlerden çıktım ve odama girdim. Formamı çıkardım ve dolaba attırdım. Üstüme kalın askılı bi bluz ve altımada şort giydim. Saçımı açık bıraktım. Bide onlarla uğraşamazdım. Kapıyı çalmadan odaya dalan dolunaya baktım. Bide inceliği bana öğretiyodu. İlk önce kendi öğrensin, daha doğru düzgün kapı çalmayı bile bilmiyo. Dolunayın giydiklerine baktığımda kısa etek ve üstüne sıfır kol bi bluz giymişti(mediada). Güzeldi. Ama biraz abartılı olmuştu. Alt tarafı sevgilisiyle kafa dağıtmak için bara gidecekti.
"Biraz abartılı olmamış mı?"
Üstündekilere bi göz attı ve tekrar bana döndü.
"Hayır. Bence gayet iyi. Hem sen ne anlarsın, şu giydiklerine bak"
"Ne varmış giydiklerimde! Senin abartılı kıyafetlerınden daha iyi olduğu kesin"
Dedim. Tam bişey söyleyecekken elimle onu susturdum.
"Annem seni bu kılıkta dışarı salarmı zannediyosun...hı?"
Dedim. Sustu. Susmasından cesaret alarak konuşmaya devam ettim
"Bende öyle tahmin etmiştim...işte burada devreye ben giriyorum. Seni bu durumdan kurtarabilirim ama...bana bi iyilik borçlusun..teklifimi bi düşün istersen!"
Dedim. Dolunay gözlerini kısıp ellerini belinin iki yanına koyarak
"Sen hangi ara bu kadar fırsatçı oldun be!"
Diye. Bi anda cırlayınca yüzümü buruşturdum. Vallaha arsele acımaya başladım, nasıl dayanıyodu bu kıza. İkizim olmasına rağmen ben zar zor katlanıyodum. Düşüncelerimden sıyrılıp dolunaya baktım. Hala düşünüyodu. Kim bilir yine ne tilkiler dolaşıyodu hanımefendinin kafasında. Biraz bekledikten sonra
"Tamam...söle bakalım anneme ne diyceksin?"
"O kısım bende, sen takma kafanı"
Dedim. Bana şüpheyle baktı. Tam arkasını dönmüş gidecekken kolundan tutup durdurdum.
"Sana nasıl güvanabilirim?"
"Neden?"
Dedi. Gözlerimi devirdim. Bilmemezlikten geliyodu. Aklınca konuyu saptırıyodu. Hemen
"İyilik konusunda diyorum...sana nasıl güvencem diyorum"
"O kısımda bende, sende o kısmı takma kafana"
Dedi. Şuna bak benim lafımı ban satıyo. Pislik!. Aslında dolunay geçde olsa, sözlerini tutar. Ama yinede yemin ettirmem lazım. İşimi garantiye almam lazım dimi. Düşüncelerimden kurtulup
"Olsun benim yinede aklımda kalır"
Bıkkınca nefesini verdi.
"Ya merak etme tutarım ben sözümü!"
Dedi. Eğer daha fazla üstelersem yemin edeceğini bildiğimden
"Ya hayır ama, bak içimde kalır valla"
Dedim. Biraz düşündü. Sanırım aklını karıştırdım. Bende hemen aklındaki karışıklığı! gidermek için
"Hadi ama!"
Diyerek üsteledim. Sonunda.
"Tamam"
Dedi. Elini elimin üstüne koydu ardından gözlerimin içine bakarak diğer elinide benim kalbimin üstüne koyarak.
"Yemin ediyorum"
Dedi. Bu bizim özel yeminimizdi. Eğer bu hareketi yaparak yemin edersek ne olursa olsun söyleneni yapar yada sırrı tutarız. Tabi bazı şeyler dışında. Bu hareketi biz küçükken ablam bulmuştu. Dolunayda bu yüzden bu yemin konusunda çok dikketli, yani ablamın etkisi var. Yoksa dolunayın umrunda bile olmazdı. Daha 6 yaşındaydık, ben bi kızla saç baş kavga ederken dolunay geldi ve bana yardım etti...
![](https://img.wattpad.com/cover/62107260-288-k953418.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun Gölgesinde
Novela JuvenilHer zaman ki gibi bir sabaha uyandım. Garip bir şekilde herşey iyi gidiyordu,herşey normaldi taa ki o anı hatırlayana kadar ne olduğunu anlamadım. Bana itiraf ettiği şey herşeyi değiştirdi, özelliklede ona bakış açımı ... Hala böyle bişeyin nasıl ol...