Hiçbir gece yoktur ki şafağa yenilmesin ....
Gecenin siyahı inmişti yerlere gözlere ; vicdanlara bu gece. ağaçlar arasında gelinlik kız gibi duran mezar taşları griye çalıyordu yavaş yavaş ... yıldızlar tüm ihtişamıyla gök kubbeden yerdeki her şeyi selamlar yada bir şeyler anlatmak istercesine parlıyordu ..Ay dolunaydı ;gözlerini dikmiş felaket habercileri gibi tüm ışığını yaymaya çalışıyordu .Akşam ezanından sonra baykuşlar yerlerini almış yarasalar sokak lambalarının etrafında toplanmış kedisi sokak köpeği kim varsa bir yerlere sinmiş bu katmerli kara geceden uzak durmaya çalışıyorlardı sanki gizli gizli ağlıyor resmen uluyorlardı kaçın !!! kaçın !!!! der gibi ...
Oysaki mezarlıklar huzur yerleri olmalılar bence öyle değil mi ?Yüzlerce ölünün hayvana insanın kendine çeki düzen vermesi gerektiğini her bakana avaz avaz haykıran bir sessizlik değil mi ?!Orada her yatanın biz geldik sıra sizde düzgün yaşayın pişman olmayın en önemlisi insan olarak kalın fıtratınızın dışına çıkmayın yerdeki karıncadan gökteki kuşa kadar her ne varsa hak soracak olanın hakkına ihanet etmeyin kendinize ihanet etmeyin zulme ortak olmayın demiyor mu ? Ağaçlar dile gelse orada gözlerden uzak olan her varsa gözün görmediği kulağın işitmediği vicdanın bile suspus olup sesinin kesileceği nelere şahit olmuşlardı kim bilir.
Bir çığlık üç maymunu oynayan geceyi bıçak gibi kesti attı .
_____İmdaaaat !!!!!
_____imdaaaaaat !!!!
_____ imdaaaaat yardımmmmm edinnn !!!!
kesik kesik bir çığlık daha :
______ sesimi duyan yokmuuuu allahım yardım edin... !!!!
mezarlık bekçisi hiç tereddüt etmeden sesin geldiği yere kulak kabarttı ...
_____ Allah için yardım ediiiiiin !'!!!!!!
Tilki gibi sesin geldiği yeri tespit etmeye çalıştı .
bekçi bir sağa bir sola bakındı ince sıska bacaklarını bir öne bir yana yalpalayıp durdu bir türlü kestiremiyordu sesin geldiği yönü ; sonra durdu kulak kesildi tekrardan kızcağız son bir hamle daha yaptı :
_______ Yapma ağabey Allah için yapma ! kıyma bana ..
öyle bir ağlıyor öyle haykırıyordu ki ciğerleri kopuyordu sanki .Bekçi yönü tespit etti sonunda .
koşarak sesin geldiği yöne doğru tereddütsüz ilerledi .
Ağabey :
_______Benim olacaksın köpek gibi ; köle gibi benim olacaksın hahahha sonunda zafer benim olacak diye zevk çığlıkları atıyordu .
Sonunda sesin geldiği yeri bulmuştu birkaç metre ilerideydi neredeyse . Bir adım attı durdu ; sadece baktı aradan kaç dakika geçti bilinmez her hangi bir manevra yapmadı aksine bir mezara kolunu attı iyice bir yaslandı.Gözleri kızla adamdaydı kırpmadan sanki nefes bile almadan izliyordu .
Bekçi uzun boylu kumral ufak gözlü uzun burunlu zayıf cılız çirkin denilebilecek kadar kötüydü içler acısıydı o kadar bakımsız ve perişandı ki sanki mezarlığın bekçisi değil de bizati sakinlerinden biriydi .Topraktan yeni çıkmış gibi soğuk donuk ve toz içindeydi .Sanki bu filmi daha önce izlemiş gibi öyle sakin kendinden emin ve heyecanla ellerini ovuşturuyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
Fiction généraleHiçbir gece yoktur ki şafağa yenilmesin .... Gecenin günü kemirmeye başladığı saatlerde rahme düşen bir can ...ve gene günün geceye karışımın da nefes buluyor... Acaba bilseydi bu hangi gezegenin cehennemi olduğu belli olmayan viraneye gelmek...