MAHPUSLUK BİR KUŞ KANADINDA ÖZGÜRLÜĞÜ TUTMAKTI . !!!!!....

188 14 5
                                    

Dipsiz zindalar ve ey içimdeki zehirli ses ; her gece gün doğmayacak diye yattığım yatağımda sizinle kavgam hiç bitmedi .Ne siz ne de ben galip gelebildik mi ?

Kim kaybetti aydınlık mı yoksa karanlık mı ?

Koskoca evrende herşey herhangi bir yere sığdı da , neden ben kendi gönlümde bile yer edinemedim, evet ben gidiyorum gün ; geceye selam olsun ;

Ne garip insan fıtratının dışına ne de çabuk çıkıveriyor.Yazık edilen edilene ; güçlü güçsüz'ü nasıl da toprak gibi çiğniyor . Kadınlar erkeklerden kedi köpekden fare filden çekiyor ve bu galiba kıyamete dek böyle sürecek...

Peki hesap denen çetin ceviz herkese nasıl işleyecek herkes hakkını ve cezasını tas tamam alacak mı ?

Madem alacaksa; işini ya ahirete bırakmak istemezse bir insan ; buna kim mani olacak !

&&&&&& &&&&&& &&&&

Ve bir çocuğun kaderi gene kirli ellerle değişmişti.İnsanların köpekleşmesi sözün bittiği yer diyeceğim ama köpeğe saygısızlık söze haksızlık olmaz mı ? !

Tanju'nun kafasından aşağıya kaynar sular döküldü dünyası başına yıkıldı . Sanki kalbi bir kıskacın içinde gelişi güzel dursun diye kamçılanıyordu . Allahım ne acı!

Peki insan yaşattığı acıların karşılığını çektiği acılarla nasıl azade eder ki ; bu ağır bir kıyaslama olmaz mı ?, hangi vicdan buna ses çıkarmadan şahit olmak ister ki.

İşte insanın lal ve sağır olmak istediği anlardan biri ; seni hiç anlamayan , kendini bulamayan , zaten de kimdir nedir hiç kendini sorgulamamış olan ; bir zavallı . İnsanlar ne zaman birbirlerinin acısından zevk alıp haz duyar oldu ki?

Ahmet'in kahkahaları yankı buluyordu Tanju'nun beyninde ..Öyle bir çığlıktı içten atılan bu ah ; Camlar parçalandı , duvarlar kabadı döküldü yer dilsizdi sallandı ; gök adeta Tanju' ya ağladı da yağmurlar damla damla döktü zehrini gene.... Böyle ağır acıları gene tutan galiba sadece insan oğluydu ...

Levent döndüğü gibi yumruğunu Ahmet'in o hadsiz suratına geçirdi ; döne döne devrildi yere

''bir tek kelime daha edersen senin dilini keser malum bir yerine sokarım '' dedi.

'' Ne var oğlum yalan mı lan '' dedi, doğruldu. "Millet kendini satıyor dayağı biz yiyoruz . Alem biliyormuış da bizim havberimiz yokmuş; bilseydim eğer üç beş tur bende atardım '' dedi ve yeri yumruklamaya başladı bu nasıl bir can nasıl insan anlamak güçtü .

Levent şoktaydı '' senmi yaptın lan bunu çocuğa '' dedi bir hışımla atladı üstüne müthiş bir kapışma vardı artık yerde bütün koğuş ahmetle levent'in boğuşmasını izliyordu levent üste çıktı bir ara yumruk attıkça ahmet çığlık atıyordu ve hala gülüyordu sanki delirmişti..

Bir hamleyle Ahmet, Levent'in üstüne çıktı ve elini taktığı gibi Levent'in sağ gözünü çıkardı . Gözünden ağ tabakası aktı zavallının .Levent elini gözüne kapattı bir delikanlı ancak bu kadar kıvranabilirdi.Kafasını yerlere vuruyordu ; acıdan yumrukluyordu kafasını ; sanki acısını başka bir acıyla acıtmak ve kaçırmak İstercesine vuruyordu kendine ;kıvrandıkça acı acı sesler çıkartıyordu habire kendini dövüyordu ..

Acıyan yanı çok olunca insan bazen keyfe keder yaşadığını anlıyor şu hayat denen tiyatroda ...

Tanju içinde bulunduğu medcezirden çıkıp Ahmet'in kaburgalarına öyle bir tekme attı ki yanı üzerine yuvarlandı..

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin