Hanna ile lunaparkta eğlendikten sonra bir saat kadar kafede oturduk. Kalktığımızda saat 23:00 e geliyordu. Onu eve bıraktıktan sonra bende eve gittim. Ancak evde babam beni bekliyordu,ben çoktan gittiler sanmıştım oysaki. Babamın yanına dopru ilerlediğim ve koltuğa oturdum. Ağzını araladı ve konuşmaya başladı "Biliyorsun on gün sonra okulun başlıyor ve biz gidiyoruz, ancak kardeşlerin bir karara varıp bu evde kalmak istiyorlar. Ancak biz senin üniversite hayatında kardeşlerinle aynı evde olmanı istemiyoruz yanı daha rahat ortam olması için başka bir eve taşınmanı istiyoruz hatta bir kaç ev baktık bile biz." aslında babamın söylediği şey çok hoşuma gitmişti ayrı bir ev kardeşsiz bir hayat. " olur ancak ben tek başıma kalamam biliyorsun" "biliyorum onun için okuldaki arkadaşların görsün diye sana küçük kartlar hazırladık. Okula başladığında onu panolara asar kendine uygun ev arkadaşı bulursun ve hesabına yüklü miktarda para yatırdık ancak bu para kendin için ev için olanı biz bazı yollarla hallettik."Babamı onaylayıp yukarı çıkıyordum kı babam arkamdan seslendi "biz birazdan gidiyoruz istersen kardeşlerine de söyle gitmeden bi vedalaşalım" kafamla tamam işareti yaptım ve kız kardeşimin odasına kapıyı tıklatmadan daldım. Bana kızgın bakışlarını yollarken ben kötü bir vakitte gelmediğim için sevinmiştim. "Babamlar gidiyor in aşağıya" kapıyı sertçe kapattıktan sonra ters davrandığım için Zafer edasıyla gülümsedim.
~~~~~~
Anne ve babamla vedalaştıktan sonra herkes kendi odasına çekilmişti. Ben ise mutfakta buzdolabını karıştırıp atıştırmalık bişeyler arıyordum "ne arıyordunuz efendim" kafamı çevirdiğimde katherine ile göz göze geldim. "Bakıyordum sadece" kafasını sallayıp içeri gitti. Eşcinsel olmamama rağmen dikkatimi çekiyordu çok güzeldi gerçekten inanılmaz güzelliği varken böyle bir işte çalışması bana saçma geliyordu. Dolaptan bişey bulamayınca kapatıp salona gittim. Artık babamlarda gittiğine göre evin düzenide kalmadı koca evde kimse kimseyle konuşmuyordu. Saat çok geçti neden hala katherine gitmedi derken ayak sesleri duydum ve arkamı döndüğümde elinde çantasıyla duruyordu. "İstersen ben bırakabilirim" "teşekkür ederim hiç gerek yok" "saatte çok geç gel ben bırakayım" ayağa kalkıp arabanın anahtarını aldım kapıyı açıp onunda çıkmasını bekledim, çantayı arka koltuğa koyup onun için ön kapıyı açtım bu seferde tereddütle ön koltuğa bindi. Bende binip sürmeye başladım. "Ailenle yaşadığına eminmisin" sorduğum soruyla ilk şaşırdı sonra "hayır yaşamıyorum 4 sene önce onları kaybettim" " üzgünüm hatırlatmak istemezdim merak etmiştim" dediği şeye gerçekten üzülmüştüm " önemli değil alıştım artık" evin önüne geldiğimde yavaşça ona doğru döndüm oda bana döndüğünde yakından bakınca dahada mükemmel olduğuna kanıt getirdim. "Teşekkür ederim" konuştuğunda oynayan dudaklarına Bakılı kalmıştı gözlerim "rica ederim" hala bakışlarım dudaklarındayken o kapıyı açıp arka koltuktan çantasını aldı eve doğru yürürken arkasına dönüp son kez baktı ve kapıdan içeri girdi. Biraz daha orda bekleyip eve doğru sürdüm. Evde sessizlik vardı sanki kimse yaşamıyormuş gibiydi, odama çıkıp kıyafetlerimi çıkarıp pijamalarımı giyindim. Yattığımda telefondan saate baktım saat 00:30 du epey geç.Sabah uyandığımda yüzümü yıkayıp aşağı indim, mutfağa baktığımda katherine 'nin kahve hazırladığını gördüm mutfağa doğru ilerlerken terlik giymediğim için geldiğim anlamamıştı. Önündeki kahve fincanını almaya niyetlenirken bir anda arkaya dönmesiyle beni gördü ve geriye doğru sıçradı. Bende ona yakın olduğum için sanki tezgahla aramda sıkıştırmış gibi oluyordum, yana çekilmesiyle kısa süreli büyülü anımız bozulmuş oldu. Mutfak kapısından çıkıp salona doğru ilerleyen katherine nin arkasından baktım salonda yine rutin işlerini yapmaya başlamıştı " kahveni al istersen soğumasın" dediğimde bana bakmadan "hayır efendim ben size yapmıştım" yalanını yiyim demek geldi içimden ama "Tmm o Zaman teşekkürler" dedim.
Kahvemide alıp arka taraftan büyük ağaçlık bahçemize çıktım ve salıncağa oturdum. Kahvemi yudumlarken telefondanda ev bakmaya başladım. İstediğim tek ya da iki katlı bir evdi belki küçük bir bahçesinde olabilir. İstediğim evi ararken babam aradi. Actim "efendim baba" "bulabildinmi biseyler " "bakiyorum suanda da gorunurde guzel seyler yok" bakali belki az olmustu ama guzel evler yoktu "harika simdi sen git arabaya bin sofor seni benim attgim adrese goturucek" babamla biraz daha konustuktan sonra uzerimi degistirip arabaya bindim yolda giderken telefonumdan bizim gruba mesaj attim "pis ezikler yeni eve çıkıyorum" aninda mesaj gelmisti. (Hanna: şakamı yapıyorsun artik istedigimiz zaman pijama patisi yapabilicezz" " ev arkadasim olucak sansli kabul ederse neden olmasin." grupta biraz daha konustuktan sonra telefonumu cebime koydum. Arabanin durmasiyla geldigimizi anladim. Arabadan inip eve daha dogrusu saray yavrusuna baktim. Burada gercekten benmi yasayacaktim. Babami arayip eve bayildigimi ve burada oturmak istedigimi soylemek istiyordum ancak eve bakmaktan hicbirsey yapamiyordum. Demir kapiyi itip eve bakmak icin ilerledim müthişti buyuk bir havuzun arkasindan uzanan palmiye agaclari inanilmaz derecede guzel görünüyordu. Sonunda bakışlarımı evden ayırdım ve babami aradim ve kesinlikli bu evde oturmak istediğimi söyledim.
♤♤♤♤♤♤
1 Hafta sonra
Eve taşınmıştım ancak 1 haftalik sureçte yanımda Hanna'da kalmıştı. Evde 6 oda 2 salon vardı kendime 2.kattaki büyük odayı aldım , salonun birini film odası, bir odayıda çalısma odası yaptım. Yani evi harika dekore ettim denebilir. Bu arada bugün okilun ilk günü ve biz Hanna ile geç kalmış durumdayiz. Akşam biraz eğlenmenin sonucunda ev maafolmustu. Üstümüzü giyinip arabaya koştuk, oklua doğru hızli hızli surerken az kalsın carpıyorduk. Okula geldiğimizde hemen kendi fakültelerimize koştuk, sınıfa girmek için kapıyı çaldım ve içeri girdim. Boş yer ararken arka sıralarda buldum o tarafa doğru yürurken siranin ustune cantasini koymus kişiyi dürttüm, kafasini kaldirdiğında bu kadar tesaduf olamaz dedim. Siyah saçlı kız...