Uzun ve rahatlatıcı bir duş keyfinden sonra havlularımızla yatakta yatıyorduk. Kapımın çalınıp açılmasıyla ikimizde oraya bakmaya başladık. Alexis sadece kafasını uzatmış bize bakıyordu. İlk başta üzerimizi incelemiş ardından ikimize de şüpheli bakışlar göndermişti. 'Amelia yemeği hazırlamış haber veriyim dedim' diyerek kapıyı kapatmıştı. Yüzümü buruşturarak Hanna'ya baktım o da aynı yüz ifadesiyle bana döndü. 'Iyy yanlış anladı' dediğine gülerek kalktım ve üstümü giyinmeye başladım. Hanna da benim kıyafetlerimi giydikten sonra aşşağıya indik. Amelia çok lezzetli bir lazanya yapmıştı. Yedikten sonra bahçeye çıkıp kahvelerimizi içiyorduk. O sırada aklıma basketbol iddiası geldi ve Hanna ya döndüm 'pişt bizim iddiyı yapalımmı şimdi' 'bıktım senden Mad boşversek olmazmı' ona kaşlarımla hayır işareti yaptığımda öfleyerek ayağa kalktı 'tamam gel baş belası' birlikte tekrar yukarı çıkıp şort ve tişört giyip evin yan tarafındaki kapalı basketbol sahasına geldik.
Rekabetli bir maçta son bir dakikamız kalmıştı ve o 33 ben 31 dim . Genellikle maçları ben kazanırdım ama bu sefer geride kalmıştım fakat yenmek istiyordum. Hanna ya dönüp 'Hanna dört kere dört' dedim bana bakıp 'ne diyorsun mad' o ara dikkatini dağıtmış olmalıyım ki topu elinden kaparak üçlük salladım vee tabiki tam isabet şuan 33-34 tük ve yirmi saniye kalmıştı. Atmasına izin vermemiştim bu son saniyelerde ve kazanmıştım. Gülerek ona baktığımda bana sinirli bir şekilde baktığını gördüm. 'Seni pislik hile yaptın' 'yoo hiçte bile ben soru sordum sadece'dedim ve arkamdan gelceğini bildiğim için koşarak eve doğru gitmeye başladım. Hızla kapıdan girip salona gittim fakat beklemediğim bir sahneyle karşılaştım. Arkamdan Hanna da gelmişti ve o da ilk başta onları görmemiş benim üstüme atlamıştı. En azından yere değilde ikimizde koltuğa düşmüştük. Bizim yaptığımız seslerle kendilerine gelip üstlerini düzeltmeye başladılar. Girdiğimde Alexis erkek arkadaşının üzerine çıkmış ve öpüşüyorlardı. Bu arada sevgilisinin eli boş durmuyo biri kalçasında biride tişörtünün altından göğüslerini sıkıyordu. Üstlerini düzelttiklerinde bize baktılar bizde onlara baktık kısa bir selam verdikten sonra bizde kalkıp odaya çıktık.
Gece Hanna annesinin aramasıyla evine gitmişti. Şuan da saat gece iki buçuktu ve ben hala uyumuyor Wattpad te hikaye okuyordum. En sonunda kalkıp mutfağa gittim ve bir bardak su alıp bahçeye çıktım salıncağa oturup sallanmaya başladım. Yarın cumartesiydi ve okul yoktu o yüzden uyumaya çalışmamıştım. Yanımda hareketlilikle daldığımı farkettim. Alexiste benim gibi oturmuş başka bir yere bakıyordu. Beklemediğim bir anda söze başladı 'bugün biraz kötü bir anda yakaladınız bizi kusura bakma ben ev sessiz olunca siz gittiniz sanmıştım.' 'Hayır önemli değil sadece çok alışkın değilim öyle bir görüntüye' yalann catherinden fazlaca alışkındım ama küçük bir yalandan birşey olmazdı. 'Ama sorun etme ya önemli değil' gülümseyerek ona baktım. Ortamdaki ciddiyetin fazlaca kırıldığını hissettiğimde bazı şeylerden konu açarak sabaha kadar sohbet etmiştik.
Sabah uyandığımda göremiyordum kör mü oldum yoksa lan tövbe . Elimle yoklayım derken anladımki saçlarımmış ama sağa dopru itince bir şeye çarptım. Sanırım biraz fazla sert itmiştimki 'ahh ne vuruyosun ya' diyen Alex le karşılaştım. Gözlerini açıp bana bakınca çok yakınımda olduğunu farkettim gece burda uyuya kalmışız demekki. Çok zekiyim skkfke. O bana bakarken bende halimden memnun bir şekilde ona bakıyordum ama fazla yakınımda olması alt taraflarımın harekete geçmesini sağlıyordu. Gözlerini gözlerimden ayırıp dudaklarıma bakmaya başlamıştı az olan mesafeyi sıfıra indirirken arkadan Amelia'nın ' Efendim kahvaltınız hazır bahçeye hazırladım haberiniz olsun' offf şu güzel anı zaten biri bozmasa şaşardım. 'Tamam amelia teşekkür ederim geliriz biz birazdan' bana kafa sallayıp tekrar içeri gittiğinde bakışlarımı önümdeki afete çevirdim oysa kızarmış yanaklarıyla bakışlarını benden ayırmıştı ama hala kollarımın altından çıkmamıştı. 'Rahatsan kalkmayabiliriz ama ben biraz acıktım sanırım' bunu dememle olabilirmiş gibi daha da kızardı ve omzuma küçük bi yumruk atıp kendisini arkaya çekti. Ama uyku mahmurluğu ve utançla kendini arkaya çekince düşeceğini hesaba katmamıştı. Ben onun haline gülerken o da beni elimden tutup üstüne çekmişti. Çok klasik di mi ama dudak dudağa gelmedik kafalarımız tokuştu ve cidden çok acıdı. 'Ahh nasıl bir kafan var ya' 'ben mi dedim beni üstüne çek diye kızım ne bağırıyorsun' ayağa kalktım ve elimi uzatıp tutmasını bekledim. Elimi tuttuğunda onu kendime doğru çektim. Boylarımızın hemen hemen eşit olması hoşuma gitmişti uzun kadınlardan her zaman çok hoşlanmışımdır. Tabi ben ben bunları dişünürken o da masaya doğru ilerliyordu. Kısa şortunun altındaki bacakları ve o güzel poposu dehşet verici şekilde gözlerimin önüne serilmişti.