Bölüm 4

928 34 5
                                    

Yerime oturduktan sonra dersi dinlemeye başladım ancak ilk tanıştığımızdaki gibi beni izliyordu ve bu benim derse olan konsantrasyonumu bozuyordu, kafamı ona doğru çevirince hala utanmadan gözlerimin içine bakıyordu ben ise bundan hoşlanmadığımı belirtmek için yerimde rahatsızca kıpırdanıyordum. 

Arada hocanın söylediği şeyleri not ediyorken güz ucuyla ona bakıyordum o ise bana bakmaktan vazgeçmiş hocayı umursamamakla kalmamış eline telefonu almış birisiyle mesajlaşıyordu. En sonunda hoca çıkabilirsiniz dediğinde yerimden kalktım ve Hanna'nın fakültesine doğru yürümeye başladım. Zaten gelirken karşılaşmıştık  yanımızda getirdiğimiz küçük broşür kağıtları panolara asarak kantine doğru indik. Kendimize birer çay alarak yeniden sınıfa çıktık. Ben sınıfta sırama oturmuş telefonumla uğraşıyorken iki çift gülerek sınıftan içeri girdi. Bu çiftlerden biri de siyah saçlı kızla yakışıklı sevgilisiydi, siyah saçlı kız sırasına yani yanıma oturmak için gelirken yakışıklıda onu takip ediyordu. Onların yanında olmak istemediğim için kendi yerimden kalkıp başka bir sıraya yerleştim. Onlar yan yana oturup cilveleşirken bende mide bulantımı  geçirmeye çalışıyordum daha dayanamayacağımı anladığımda sınıftan çıkmak için ayaklanmıştım ancak herkesin sınıfa doluşmasıyla yerime tekrar oturdum,  yeni oturduğum sıranın sahibi geldiğinde ondan bir dersliğine izin alıp burada oturmak istediğimi söyledim, çocukta kabul edip siyah saçlıyla oturmaya başladı. Siyah saçlı kız yanında başka birini görünce şaşırmıştı ve gözleri beni aramıştı ancak beni göreceğinden pek emin değildim. Çünkü biraz fazla kilolu bir çocuğun arkasında kalmış durumdaydım...

Ders bittikten sonra  gidip kitaplarımı yerleştirdim. programıma bakıp şimdiki dersimin ne olduğuna baktığımda tarih olduğunu gördüm, içimden küfürleri saydırırken kitaplarımı  alıp dolabı kapattım. Tarih sınıfına gidip istediğim bir sıraya yerleştim ve zilin çalmasını bekledim. Masanın üstüne atılan kitaplarla bakışlarımı telefonumdan tahmin ettiğim kişiye kaydırdım şaşırmamıştım her zamanki Hanna.

Üniversite hayatının birinci günü hiç beklemediğim kadar yorucu geçmişti, ama şu an beni daha da yoracak olan şey evin darmadağın haliydi. Aklıma gelen fikirle evden çıktım ve arabama binip diğer eve sürdüm. Kapıyı çalmış bekliyordum ancak hala açan yoktu, en sonunda zile üst üste basınca tüm güzelliğiyle Katherine açtı , beni görünce şaşırmıştı haklı olarak bir haftadır hiç kardeşlerime bakmıyordum. Neyse ondan benim evimin dağınıklığına yardım etmesini istediğimi söyledim o da bana kafa sallayarak hemen geliyorum Dedi , Biraz kaba söylemiştim sanırım. Katherine arabaya bindikten sonra eve doğru sürmüştüm, evime yaklaştıkça yolun her iki kenarındaki palmiye ağaçları ve lüks villalar dikkatini çekmişti. Benim eve vardığımızda o da benim ilk gördüğüm an gibi donup kalmıştı, ama kendini toparlayıp ona gösterdiğim yerden eşyaları almaya gitti.

Bir iki saatlik işin ardından ev tertemiz olmuştu tabi bu toplama işinde bende yardım etmiştim, çok insaflı bir insan olarak. Katherine nin yorgun olduğu gözlerinden okunuyordu. Ona oturmasını söyleyip yukarı çıktım ve kendi kıyafetlerimden alt üst alarak aşağı indim. Ona yukarıda giyinebileceğini söyledim, ancak o buna itiraz etti  "evime gidebilirim, gerek yok" ne saçmalıyordu akşam olmuştu bu saatte bırakacağımı mı zannediyordu "akşam oldu hava karardı itiraz etme zaten boş oda da var bir gecelik kalırsın, hem sabah bırakırım seni eve"  " ne kadar itiraz Etsemde kabul etmeyeceksiniz dimi" " hı hı" elimdekileri ona verdim ve yukarıdaki boş odalardan birini tarif ettim.

Saat gecenin iki buçuğuydu ancak gözüme uyku girmemişti, yataktan kalkıp su almak için mutfağa inerken ışığın açık olduğunu gördüm inip baktığımda sandalyede oturan katherine nin telefonda bir erkeğin resmine bakarak iç çekmesini izledim. Mutfağa yalandan öksürerek girdiğimde yerinde zıplamıştı, hemen elindeki telefonu kapattı ve ayağa kalktı " bişeymi istemiştiniz, efendim" "hayır otur sen"    dolaptan bardak alıp su koyarken mutfaktan çıkmıştı. Beni sevmediğini düşünüyordum, çünkü ne Zaman ben onun olduğu ortama girsem iş yapma bahanesiyle kaçıyordu ve gerçekten bu davranışları sinirimi bozmaya başlamıştı. Suyumu bitirip bende yukarı çıktım ancak odama girmeden önce son kez katherine  e bakmak için odasına doğru ilerledim kapı aralığından baktığımda yine telefondan birinin resmine bakıyordu, "kim bu" diye geçirdim içinden kardeşimiydi,kuzenimiydi yoksa sevgilisimiydi. Odama girip yatağa kendimi attım ve gözümü kapattığım gibi uykuya daldım.

Çalan alarmla gözlerimi araladım,çok uykum vardı kalkmak istemiyordum keşke gece uyusaydım. Kalkıp lavaboda elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim katherine sofrayı hazırlamış kendisi tezgaha dayanmış kahve içiyordu. Beni gördüğünde kahveyi bıraktı "otursana sende" "teşekkür ederim efendim ben atıştırdım" "otur yemesende kahveni oturarak iç"  kafasını tamam anlamında salladı ve karşı sandalyeye oturdu.

Kahvaltı seansı bittikten sonra üstümüzü giyinip arabaya geçtik, onu eve bıraktıktan sonra bende okula doğru sürdüm. Hannayı aramak için çantamdan telefonumu çıkardım ancak zaten benim onu aramama gerek yoktu 13 arama ve 22 mesaj vardı. Ona geri dönüp dönmemek arasında kalmıştım ancak çarptığım bedenle bu düşüncemden sıyrıldım. Kafamı kaldırdığımda keşke kaldırmasaydım dedim, karşımda gözüme telefonunu sokan bir Hanna duruyordu. "Neden geri dönmedin bana zaten dün çıkışta unuttun beni bide şu ev için birileri aradı ancak sana haber vermek istesemde ulaşamadım neden çünkü arkadaşım beni taklamıyor"  "hayır seni taklamıyor değilim telefonumun sesi kapalıymış ve dün diğer evden Katherine  i alıp evi temizlemek için benim evime getirdim ve temizleme süresi zarfında bende ona yardım ettim zaten temizlik bittiği gibide yattım" Hanna emin olmak istercesine gözlerimin içine bakıyordu , bende boş gözlerle ona bakıyordum. Kafasını sallayıp telefonunu çıkardı ve dün bana ulaşamayanların telefonlarını benim telefonuma kaydetti. En sonda bana bakmadan yanımdan uzaklaştı birde bu eksikti dedim birde trip atması eksikti. Bende dolabımdan eşyalarımı alarak koşarak sınıfa çıktım.

Uzun ve sıkıcı bir dersin ardından sınıftan çıktım ve kantine indim. Bolca çikolata aldıktan sonra Hanna'nın sınıfına gittim, onu sırada yalnız oturduğunu görünce içim cız  etti. Elimdekileri masasına bıraktım ve olacakları beklemeye başladım. En az üç saniye sonra boynuma kollarını dolayacaktı ve dediğim gibide oldu. Uzun bir süre sonra çikolataların yarısını bitirmiştik sıraların üzerime uzanmış midelerimizdeki çikolataları sindirmeye çalışıyorduk. En sonunda biraz da olsa sindirip rahatladığımda erimden kalktım ve kendi sınıfıma gitmek için ayaklandım, Hanna'yı öpüp sınıftan çıktım. Kendi sınıfıma giderken dün bana ulaşamayan kişileri aradım ve hepsine izah ettim, ancak hepsi bu kadar büyük bir eve ne gerek var ya da ücret fazla gibi cümleler kurup kapattı. En son sınıfta otururken tekrar telefonum çaldı arayana baktığımda Hanna'ydı açtım ve "noldu beni çokmu özledin" dedim. O da "Evvett gideli daha 10 dakka oldu ama sana doyamıyorum napalım, yılışıklığı kes hala kızgınım sana neyse burda bir kız var ev için gelmiş" "tamam geliyorum hemen" telefonu kapattıktan sonra ayağa kalktım ve cebime koydum. Hanna'nın sınıfına doğru yürümeye başladım, sınıfın kapısını açtığımda arkası dönük Hanna ve önünde   belkide olacak yeni ev arkadaşım vardı. Hanna arkasını döndüğünde ilk ona baktım daha sonra arkasındaki kıza baktım ancak içimden "YETER" dedim.

DÜN GECE (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin