Yavaş yavaş geçen zamanda Alexis le ev arkadaşı olmamızın üzerinden yaklaşık üç ya da üç buçuk ay geçmişt. Bugün uzun bir aradan sonra kardeşimi görmeye gidicektim tabikide caroline için gitmiyordum. Küçük prensim Mike için gidecektim.
Kapıyı çaldığımda beklediğim gibi Katherine açmıştı. İlk başta beni görünce şaşırdı daha sonrada kafasını eğerek selam vermişti. 'Hoşgeldiniz efendim' 'merhaba Katherine, Mike evde di mi' diyerek içeriye bi göz attım ancak görünürde kimse yoktu. 'Hayır efendim az önce arkadaşlarıyla beraber çıktılar' çok güzel çocuğa sürpriz yapalım dedik o da olmadı. 'Tamam neyse şey burda mı diğeri' herkes benim Caroline'ı sevmediğimi bildiği için onun ismini söylememem onlara garip gelmiyordu. 'Evet efendim az önce arkadaşıyla beraber geldiler' kaşlarımı çatıp ona döndüm 'hangi arkadaşı' 'bilmiyorum efendim ama erkekti ve yukarı çıktılar' tabi ev boş kalınca hiç çekinmiyordu artık küçük sürtük 'bu hep böyle mi gün içinde de mi getiriyo' kafasını aşşağı yukarı salladıktan sonra eğmişti. Yanından ayrılıp yukarı çıktım sürtüğün odasından bildiğin çığlık sesi geliyordu. Hiç düşünmeden kapıyı açtım öğk kusucam galiba. Aldıkları zevke o kadar dalmışlardı ki ne kadar kapıyı sesli bir şekilde açsam bile beni farketmemişlerdi. Ve şuan ilk defa canlı olarak caroline'ın sevişmesini izliyordum. Çocuğun üstüne çıkmış ve aletini içine almış bir şekilde zıplıyordu. Ben hala odada iken ' ahh ahh geliyorum harikasın' diyerek çığlık atmıştı en sonunda çığlığı dinmiş kendini çocuğun sola tarafına bırakmıştı. En sonunda farkedildiğimde o iğrenç ağzından bir çığlık daha çıkmıştı. 'Ne yapıyorsun ya sapık bizi mi izliyorsun sen' diyerek çarşafı üstüne almıştı ve ayağa kalkarak beni kolumdan tutup odasından dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Kolumu sertçe ondan çekip bu sefer ben onun kolunu tuttum ıyk galiba eve gidince elimi dezenfektanlıyacağım. 'Asıl sen ne yapıyorsun' dişlerimin arasından konuşmam sanki tıslıyormuşum gibi çıkmıştı. ' sanane ne yapıyorsam yapıyorum ne diye odama dalıyosun derdin ne' 'bak seni sürtük annemle babam sana bir şey dememiş olabilir ama işin bokunu çıkardın artık fahişe misn kızım sen para da alıyor musun bari' diyerek kolundan ileri ittirmiştim. 'Ne diyosun sen yaa' diyerek cırlamıştı ağzı kayık şey. Bu arada arkadaki çocuğa döndüğümde cidden şaşırmıştım. Bu Caroline 'ın benden çaldığı eski sevgilimdi. Oda bana bakmıştı hemen kafamı çevirip Caroline'a 'bak fahişe bu eve hergün senin gibi kişileri getiremezsin anladın mı bu evde tek sen yaşamıyorsun Mike'ta yaşıyor. Ne yapacaksan yap bu eve haftada en fazla bir erkek girecek haberin olsun.' Diyip arkamı döndüm ve merdivenlerden aşşağı indim. Arkamdan bir şeyler bağırıyordu ama dinlemediğim için takmamıştım orta parmağımı havaya kaldırmış inmeye devam etmiştim. Aşşağıya indiğimde mutfağa bakmıştım ama Katherine'i görememiştim. Evden çıkıp arabama doğru ilerlerken Katherine'i biriyle konuşurken görmüştüm. Onlara doğru yürümeye başladığımda çocuk beni görmüş ve konuşmayı sonlandırmıştı. Baya sinirli görünüyordu. 'Merhaba Madison ben yardımcı olabilir miyim' diyerek elimi uzatmıştım. Elimi sıkıp 'Merhaba Shaw ben Katherine 'i görmeye gelmiştim de' diyip geri çekilmişti. 'Ah iyi yapmışsınız abisi misiniz' kaygılı bir şekilde bir bana birde katherine'e bakmıştı ardından 'hayır nişanlısıyım ben' demişti. Evet arkadaşlar bugün bir trans daha yaşamış durumdayım. 'Oh vav memnun oldum ben gidiyim size iyi günler diyerek hızla arkamı dönmüştüm. 'Efendim efendim bekleyin lütfen' arkamdan Katherine'nin güzel sesiyle birlikte ona doğru dönmüştüm. 'Efendim özür dilerim buraya gelmemesini söylemiştim ama beni dinlemedi. Kızmanız çok normal ben tekrar öz-' elimi yanağına koymamla aniden sustu ve bana bakmaya başladı. Kendimi kontrol edememiştim hızlı hızlı konuşurken o kadar tatlı ve çocuk gibi görünüyordu ki elim ne ara yanağını buldu bilmiyordum. O bana hala şaşkınca bakarken ben elimi yanağından çekip omzuna koydum 'nişanlın olduğunu bilmiyordum' gözlerini benden çekip ben hariç heryere bakmıştı. Konuşmayacağını anladığımda elimle omzunu sıvazlayıp tekrar arabama doğru yürümeye başladım. Bahçeden çıkarken yaklaşık on yıldır güvenliğimiz olan Albert amcanın yanına gitmiştim. O aslında güvenlik değildi yani asıl güvenlikleri yöneten biriydi. Ona eğer Caroline'ın eve erkek getirirse almaması gerektiğini haftada sadece bir kere alabileceğini söyleyip onu diğerlerinide sıkı sıkı tembihlemesini rica ettim.
Eve geçmiştim elimde en sevdiğim şarabımla manzaradan bakıyordum. Anlık bir kararla telefonumu çıkarıp Hanna'yı aradım. ' selam güzellik on beş dakkaya ordayım haberin olsun' diyerek kapatmıştım. Kadehimdeki son yudumuda kafama dikip bardağı masaya bıraktım ve eve girmeden arabama bindim.
Hanna'yı alıp kaliteli bir bara gelmiştik. Vip bölümüne geçtik ve siparişlerimizi verdik. Bu sırada striptizci kızları izliyordum. Dolgun kalçasını öne çıkararak direğe yapışmıştı. Ona baktığımı farkettiğinde gözlerini ayırmadan direğe sürtünmeye devam etti. Yanıma gelip elimden tuttu ve odalara doğru götürmeye başladı. Arkamı dönüp Hanna'ya göz kırptım. Bana kafasını sallayarak cevap verdiğinde önüme döndüm ve önümdeki dolgun kalçalı fıstığa yapıştım. Kalçasına kasıklarımı sürterken kendimden geçmiştim sahi ne zamandır yaramazlık yapmıyordum. En sonunda odalardan birine girdiğimizde beni geri geri yatağa doğru ittirdi. Yatağa oturduğumda bana arkasını dönerek kalçasını kasıklarıma sürttü. Göğsümden ittirerek yatağa düşmemi sağladığında bende onu üstüme doğru çektim. Üstündeki mini elbiseyi yavaşça tenine dokuna dokuna çıkartırken sabırsızca kıpırdanıyordu. Elimdeki mini şeyi odanın bir tarafına attım ve bu seferde tangasında alt tarafına elimi götürdüm. Islanmıştı ani bir hareketle onu altıma aldım . Hızlıca üzerimdeki gömleği pantolonu çıkarttığım gibi kenara attım ve tekrar işime döndüm