Onların yanına doğru ilerleyip sandalyelerden birine oturdum, ona bakıp daha önceden tanışmıyor gibi yapıp elimi uzattım ve "Madison" dedim, o da "Alexis" diyerek elimi tuttu. Evin her türlü şeyini anlattıktan sonra "biraz düşünmem gerek" Dedi ve sınıftan çıktı. Hanna "bence iyi birine benziyor" "evet öyle gibi görünüyor" sınıftan çıkıp kendi sınıfıma girdim ve dersin başlamasını bekledim.
Akşam eve geldiğimde yukarı kata çıkıp direk kendimi yatağa attım. çok açtım ancak yapacak halim yoktu, zaten pek yemek yapabildiğim de söylenemez. Telefonumdan Hanna'yıı arayıp onu çok özlediğimi söyleyerekten eve getirmeye çalıştım. Oysa bana oflayarak geliyorum dedi ve telefonu yüzüme kapadı.
Hanna nin gelmesinin ardından yemek yemiş ve karnımızı iyice doyurmuştuk şu anda koltuklarsa uzanmış film seyrediyorduk. "Neden kendine hizmetli tutmuyorsun" "bilmem hiç düşünmedim Aslında iyi bir fikir olabilir, her akşam eve geldiğimde yemek derdi oluyor düşünürüm bişeyler" "aslında katherine i alsana hem tanıdık hem de çok güzel yemek yapıyor temizlik derdindende kurtulursun" "olmaz diğer eve başka hizmetli tutmamız lazım ve o eve yeni birinin alışacağını düşünmüyorum alışsada annemin izin vereceğini sanmıyorum." " her hafta eve gelen hizmetliyi neden düşünmüyorsun o diğer evdeyken katherine de senin evinde olur."
Konuyu kapatıp Hannayı odaya yollayıp ortalığı toplamak için ayağa kalktığımda ev işini acaba ne yapacağım diye aklımdan geçirdim, bugün aslında gelen siyah saçlı kız lakabını taktığım kişi kabul etse bile ben onla basıl yaşardım diye düşünmeden edemedim her bakışmamızda farklılık vardı, kızın beni sevdiğinden bile şüpheliyim.Sabah Hanna ile kahvaltı yapıp evden çıktık ve arabasıyla okula gittik. Sınıflarımıza ayrıldık, ilk iki dersim Hanna ile farklıydı bundan dolayı Canım sıkılıyordu. Ben sınıfta oturmuş hocanın gelmesini beklerken Alexis (siyah saçlı kız) bana doğru geldiğini farkettim. Ama o benim sıramı geçip bir arkadaki sıraya yerleşti. Yanıma birisinin oturmasıyla kafamı kaldırdım ve yanıma baktım yakışıklı bir çocuk oturmuştu. Elini uzatıp " selam marco ben " dedi, bende elini tutup "madison" dedim. Ders boyunca eğlenceli bir şekilde marcoyla konuşmuştum iyi birisiydi birlikte kantine indik ve masalardan birine oturduk. Marco "ne istersin ben sıraya giriyorum şimdi" dedi "tost alabilirmisin" kafa sallayıp sıraya girdi. Bu arada kantinin kapısında etrafı süzen bir Hanna gördüm onum komik haline gülerken elimi kaldırdım ve beni görmesini sağladım. Yanıma geldi "ne Zaman'dan beri tek başına iniyorsun kantine" diye soru sordu, aslında tek başıma gelmedim diyecekken Marco masaya geldi ve boş sandalyelerden birine oturdu. Tostumu bana uzattı ve kendi çayınıda önüne koydu, Hanna bana Kocaman gözlerle bakarken ben omuz silkmiştim. Marco Hannaya dönüp ismini söyledi Oysa hayran gözlerle ona tip tip bakıyordu. Hanna'yı dürtünce oda ismini söyleyip kendini tanıttı. Marco gülerek bana baktığında bende gülümsemiştim. Yirmi dakikaya yakın kantinde oturduktan sonra ders için ayrıldık.
Uzun bir günden sonra eve gelmiştim, Hanna'nın işi olduğu için bana gelememişti ve ev çok sessizdi. Mutfağa gidip atıştırmalık bir şeyler aldım ve kendimi direk yatağa attım.
Okulun açılmasının üstüne üç hafta geçmişti ve yorucu bir maraton başlamıştı. Bu zamana kadar hala ev arkadaşı bulamamıştım, gelenlerin çoğunluğu erkekti kızların hepside okulun sürtük kızlarındandı. Onlarla uzun bir süre anlaşamayacağımı bildiğim için kabul etmemiştim. Zaten üç haftalık süre zarfında yalnızlık çekmemiştim her gün yanımda Hanna vardı arada yeni tanıştığım bazı kızlarda geliyordu. Şimdi ise Hanna ile cumartesi gecesi yapılacak olan parti için kıyafet seçiminin ardından evin bahçesindeki havuz kenarında oturuyorduk. "Artık yanına birisini almalısın Mad" "bende istiyorum ancak gelenlerin hiçbiri arkadaş olabileceğim türden insanlar değil ki" "Aslında seni birisiyle tanıştırmıştım hani ismi neydi" "beni bir sürü kişiyle tanıştırdın Hanna" "Evet ama siyah saçlı bir kızdı adını unuttum o iyi birine benziyordu yanı senle arkadaş olabilecek türden biri gibiydi onu neden kabul etmedin" "Aslında ben onu reddetmedi değilim hiç aramadı ya da okulda da konulmadı bende sormadım" "Neyse bir hafta daha burada kalabilirim ancak eve gidip kıyafet alacağım" tamam anlamında kafamı salladım ve şezlongtan kalktım havuzu sıcak suyla doldurttuğum için rahatça atladım.
Güzel bir havuz keyfinden sonra Hanna eve gitmişti ve bende odama çıkmıştım. bu arada sessizliği bozan telefonumu yatağımın üzerinden aldım ve kim olduğuna baktım, bilmediğim bir numaraydı açmadan yatağıma attım hala çalmaya devam edince bellide Hanna'nın evden aradığını düşünerek telefonu açtım "Alo" uzun bir aralıktan sonra bir kız sesi cevap verdi "ben Alexis" "Ah evet hatırladım,efendim" "aslında ben evi beğendiğim ve evde tak başıma olmak beni rahatız ettiği için senle ev arkadaşı olabileceğimizi düşündüm" "güzel o Zaman pazartesi okul çıkışı seni eve getiririm görürsün son kararını verirsin" "tamam iyi geceler" "iyi geceler" . Şaşırmıştım nedenini bilmediğim bir şekilde garip hissetmiştim kendimi. Telefonu masanın üzerine koyarak yatağın içine girdim ve karşımdaki televizyonu açtım.