Sabahın 7 sinde çalan kapıyla uyanmıştım. Bir saniyede on kere basan her kimse baya yetenekli olduğunu anlamış oldum.
Amelia kapıyı açmış ve tabiki becerikli olan hanna ya uyuyor olduğumuzu söylerken merdivenlerden inen beni gördüklerinde bana doğru döndüler ikiside beni uzunca süzerken rahatsızca yerimde kıpırdadım. 'Ne bakıyosunuz öyle ya' dedim. Amelia hızlıca kendini mutfağa atarken Hanna bu seferde arkama bakmaya başlamıştı. Döndüğümde arkamda bir adet iç çamaşırlı Alexis görmeyi planlamıyordum aman tanrım sanırım azdım. Hemen önüme döndüm ve tekrar Hanna ya bakmaya başladım. O da bana bakınca ne var dercesine kaşımı yukarı kaldırdım. O da gözleriyle üstümü işaret ettiğinde gerçekten aptallığıma bir kere daha sövdüm hass benimde üstümde sadece iç çamaşırlarım vardı. 'Bu ne hal böyle' diyen Hannaya baktım ikimizi göstererek 'yoksa siz seviştinizmi' hayır sevgilisi olan biriyle yatacak kadar şerefsiz değildim. Gece ne kadar zor durumda olsamda yapmadığımı hatırlıyordum. Ben daha bir şey diyemeden Alexis 'Hayır hayır hayır lütfen yapmış olmayalım' diyerek yalvaran gözlerle bana doğru döndü. Ne yani o kadar mı çirkindim veya iğrençtim. Ama belkide bakiredir diye düşündüm. Elimde olmadan sinirlenmiştim 'hayır olmadı öyle birşey' diyerek tersliyip odama çıktım. Arkamdan Hanna'da girmişti 'Kıza niye sinirleniyorsun ki onun bir sevgilisi var sonuçta gayet doğal değil mi böyle davranması' ona cevap vermeden üstümü giyinmeye devam ettim. Hızlıca giyinip garaja gittim ve kırmızı mustang bebeğimi çıkardım. Cidden bu arabaya bayılıyordum. Hanna da ön koltuğa binmişti. Garajdan çıkarken bahçeye motosikletle giren bir josh ve evin kapısından çıkan sevgili Alexis sinirlerimi daha çok bozmaya yetmişti. Hızlıca gazı kökleyip büyük kapılardan çıktım ve kendimi caddeye attım. Okula geldiğimizde arabayı parkedip kahve almaya gittik. Bu arada Hanna'nın gözü bir yere takılmıştı gözlerini takip edince nereye baktığına baktım. Marcus bir kızla kolkola gülüşerek kantin kapısından giriyorlardı. Tekrar Hanna'ya döndüğümde kafasını eğmiş olduğunu gördüm. 'Ah hadi ama Hanna sen cidden buna üzüldün mü taş gibi hatunsun başka biri mi yok sana' hanna kısa bi an gülümsedi ama çok uzun sürmedi 'Boşver zaten tahmin etmiştim böyle olacağını hem bana kız lazım erkeklerden bir halt olmaz' gülüp 'o zaman iddiaya girelim ben kazanırsam sana ben ayarlayavağım sen kazanırsan bilmiyorum konuşuruz onu tamammı' uzattığım serçe parmağıma o da karşılık verdi 'peki kabul iddia ne' sırıtıp 'basketboll' dedim 'zaten senden anca böyle bir iddia çıkardı neyse ben kendime güveniyorum.' Diyip ayağa kalktı.
Yorucu bir günün ardından kendimizi yatağımızla birleştirmiştik. 'Eee Hanna Hanım ne zaman maç yapıyoruz?' kafasını yastığa gömdüğünden dediği hiçbirşeyi anlamamıştım. Saçlarından tutup kafasını kaldırdım 'ahhh ne yapıyorsun hayvan bırak saçımı' elimi ittirmeye çalışırken karnıma tekme atmasıyla yeri boylamıştım. 'Ne yapıyosun ya oha' popomu ovalayarak kalkmaya çalışıyordum ancak salak Hanna üzerime oturup kahkaha atmakla meşguldü 'o koca kıçını kaldırıcan mı yoksa ben mi kaldırıyım hı' bana bakmadan gülmeye devam ediyordu en sonunda bende onu bacaklarından tutup omzuma attım nasıl yaptığımı bende bilmiyordum gerçekten ' E yok artık kızım öküz gücü mü var sende bıraksana beni yaa' hannanın kulağımın dibinde cırlamasıyla poposuna bi şaplak attım ve koşarak bahçeye doğru ilerledim. Hannanın havuzu görmesiyle 'hayır hayır Mad hayır bak çok yorgunum zaten nolur canım benim, bebeğim, birtanem yapmican dimi' o böyle söyledikçe daha da keyifleniyordum 'yoo yapıcam' diyip onu havuza bıraktım. Onu bıraktıktan sonra bende atladım. 'Ne yapıyosun ya sen allahın cezası' onun haline gülerken oysa benim kafamı suya batırmaya çalışıyordu. Gülerken havuza çıkan kapıdan Alexis ve sevgilisinin girmesi ile dikkatimi onlara verdim ama bu arada Hanna beni boş yakalamış kafamı suya gömmüştü. Çıkmak için debelenirken en sonunda kurtulup yüzeye çıkmıştım. Nefesimi düzene sokmaya çalışırken onlarda bizi görmüşlerdi. Bakmak istemiyordum onlara gerçekten içimde anlamlandıramadığım bir sinir dalgası geçiyordu onları birlikte görünce. Hanna Alexis'in sevgilisi Josh la konuşurken Alexis'te onları dinliyormuş gibi yapıyordu. Ama ben havuzdan çıkarken göz göze gelmiştik hemen kafasını çevirip önün dönmüştü. Onları bahçede bırakarak odama çıktım ve sıcak bir duş için küvete su doldurmaya başladım. Bu arada üzerimdeki kıyafetlerimi çıkarmıştım. Kapının aniden açılmasıyla oraya döndüm Hanna bana sırıtarak bakıyordu. 'Ne bakıyosun öyle tipsiz tipsiz' söylediğim şeye göz devirerek 'selam bile vermeden kaçtın ne iş' 'üşüdüm' kafamı çevirerek dolmuş olan küvete girdim. Hanna da üzerindekilerden kurtulmuştu bacaklarımı açarak gelmesini bekledim. Sırtını göğüsüme yasladı ve derince bir iç çekti. Küçüklüğümüzden beri birlikte girerdik suya ve büyüdükçe de hiçbirşey değişmemişti. Kafasını geri yaslayarak omzuma koydu ve bana bakmaya başladı.