UZUN LAFIN KISASI

47 1 0
                                    

Arkadaşlar çok uzun zamandan beri yazamadım. Önce sınavlar vardı. Sonra ise araya on beş gün tatil girdi. Benim tabii ki bu süreç içinde yazma duygum olmadı. Hiçte ilham falan gelmedi zaten. Bu hikayeyi sizin beğeni ve yorumlarınıza karşın olarak yazmaya devam edeceğim. Yani ne kadar beğeni o kadar bölüm.

İyi Okumalar ...

Hocanın dediklerini algılayınca kendime geliverdim. Okula gelir gelmez voleybol takımına katılmak. Belki de bu benim için bir fırsattı.

Hoca ve arkadaşlar bir süre benim cevabımı beklediler. Ben ise düşüncelere dalmıştım. Acaba annem ne der. Acaba derslerime etkisi olur mu. Yani mantıkende olsaydı şuana kadar derslerim batmıştı. Birden bir irkilme ile kendime gelmiştim. Burak kolumu cimcikliyordu. " Aaa !!! " " Napıyosun ya ? " diye bağırıverdim. O ise benim bu asabi çıkışıma " Bir saatten beri senin hocaya vericeğin cevabı bekliyoruz. " dedi. Ben de hemen hocaya " Hocam tabii ki de olur ama. Ben bir hafta içinde , bir dahaki haftaya olan maç için yeni gruba nasıl alışacağım veya ayak uyduracağım. " deyiverdim. Hoca ise duraklamaksızın , " O işte sıkıntı yok. Az önce sen oynarken gayatte iyi hamlelerin vardı. " dedi. Ben de hocanın dediklerini her seferinde kafamı sallayarak doğruladım.

  6 gün sonra ...

Artık yavaş yavaş okula daha da alışmıştım. Daha 2 gün olmuştu takıma gireli ama sosyal açıdan popüler olmaya başlamıştım. Melisa ve Yiğit'le artık daha fazla iletişim kuramıyodum. Her oğle teneffüsünde voleybol sahasındaydık.

 İşte bugün maçımız vardı. Ben de kahvaltımı yaparken twitter daki gelen twitlere bakıyodum. Bir yandan da kahvemi yudumluyodum. Bugün normalden erken kalkmıştım. Biraz daha kahvaltımı yapıp masadan kalktım. Ayakkabılarımı giydim. Dışarı çıktım. Hava mis gibiydi. Artık yavaş yavaş ilkbaharın ortalarına gelmiştik. Kaan da dışarı çıkmıştı. Yanına yavaşca yaklaştım. Ne yaptığını 2 dk gözlemledim. Elinde telefonuyla bir şeyler yapıyodu. Sessiz ve sinsice yanına yaklaştım. Arkasına geçip durdum. Sonra cebimden telimi çıkardım.

Kaan'a :

- Kaan günaydın. Şimdiki diyeceklerime kızacağını biliyorum. Haklısın da. Ama yapacak bir şey yok.
Öncelikle geçen akşam eve gelirken küçük bir çukura düştüm. Ve ayağım yüksek derecede burkuldu. Yani UZUN LAFIN KISASI bugün ki maça katılamayacağım. Bir hafta dinlenmem gerekmiş. Her şey için özür dilerim ... 😢

Ve mesajı atıverdim. Kaan'ın telinden mesaj sesi geldi. Sonra mesajın benden geldiğini görünce yüzünde güller açtı. Ve mesajı okumaya başladı. Kaan'ın yüz ifadesi gittikçe kötüleşiyordu. Sonra bişiler yazmaya başladı.

Öküzzz :

Cidden hiç önemli değil Hande. İyi değilsen yanına gelebilirim. Zaten evin önündeyim. Sen merak etme. Evet sen olmayınca biraz zayıf olacağız ama yedektekilerle devam ederiz. 😶😶😶

Birden telimden mesaj sesi geldi. Ben sessize almayı unutmuş muydum 😨😨😨 Eyvah !!! Galiba yakalandımmm.

Kaan birden arkasına döndü. Ve bana kin tutan bakışlarla baktı. Ben ise bu bakışlara dayanamayıp pişkin pişkin gülmeye başladım. Sonrasında da olacaklar oldu zaten. İlk gerginlikten sonra Kaan da gülmeye başladı.

Sonra bana yaklaşıp :

İntikamım kötü olacak minik şeytan. Merak etme , peşini bırakmıcam. Ama şuan maça yetişmemiz lazım galiba deyip konuyu kapattı. O kadar yakındık ki ben ise sessizce ,
" Tamam. " deyip susuverdim. Sonra küçük bir gülümseme atıp burnumu sıktı. Ve hemen arabaya bindi. Ben ise donup kalmıştım oracıkta. Dilim tutuluvermişti. İlk başta ona o kadar kin tutarken şimdi yan yana olmamızı kafam bir türlü anlamıyordu. Birden arabanın camını aralayıp " Biraz daha hayallere dalarsan , maçta hayallerde kalacak. " dedi. Ben ise hızlıca arabaya bindim. Yaklaşık 20 dk sonra maç yapılacak rakip takımın okuluna geldik. Okul bizimki kadar da büyük ve bir o kadar da büyüleyici idi. Neyse fazla durmadam içeri giriverdik. Hızlıca Kaan'ı takip etmeye çalışıyordum. Birden sahanın ortasında Burak'ı gördüm. Burak da beni görür görmez hızlı adımlarla yanıma yaklaştı. Kaan ise ateş püskürtüyodu. Burak elimden tutup beni hocaların yanına götürdü. Kaan'a hemen el sallayıp uzaklaştım Burak ile. Bizim hocalarla bir de bu okulun - Serra Koleji'nin - üç tane beden hocası vardı. Burak hemen beni hocalarla tanıştırdı. Ve biraz antenmanlara başladık. İki saat hızlıca akıp geçmişti bile.

" DÜTTT !!! "

İşte maç başlamıştı. Ben heyecandan ilk beş dk maça kafamı verememiştim. Ama çok sayı kaybence kafama dank etti. Ve de hemen harekete geçiverdim. Biz de artık yavaş yavaş fark atmaya başlamıştık. Maçın son dakikalarına gelmiştik. Durum şuanlık 64 - 58 idi. Biz 58 idik. Artık yavaş yavaş son saniyeleri. Durum 64 - 63 ' tü. Bir sayı gerideydik. Ve 15 saniye kalmıştı. Ben ise çok hırslanıp birden 3 sayı atmıştım. Ve de maçın bitmesine 5 saniye kala durum 64 - 66 oldu.

Maç Bizimmm. 😊😊😄😄😆😆

Birden alkış tufanı koptu. Ve arkama döner dönmez Kaan'ı aramaya başladım. Tam o anda. Yüzünü fazla anlayamadığım birisi bana sarıldııı.

Kafamı kaldırdım ve ...

------------------------------------

Arkadaşlar uzun bir aradan sonra yazmaya başladım. Birkaç yorum okudum. Yeni bölüm isteyenler vardı. Benim için çok değerli bir kankam var. Muhammettt. O yeni bölüm diye ısrar edip duruyodu. Ben de sözümü tuttum.

Herkese İYİ GÜNLERRR

VE DE

Herkese İYİ OKUMALARRR

...

♡ Tatlı Belam ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin