6. Bölüm

110 21 8
                                    


"Neden?" dedim sesim titreyerek.

Gloria'nın gözleri düştü.

"Şimdi olmaz Arcelia, bizi duyacaklar."

Kollarımı Gloria'nın zayıf bedeninden çektim ve ellerimi ıslak yanaklarına götürüp gözyaşlarını sildim. Sonra derin bir bakış attım. Bu bakış bizim için çok şey ifade ediyordu.
Bir adım geriye gidip Gloria'nın yanında duran uzun boylu adamı incelemeye başladım. Adriana'ya başka dilde bir şeyler söylüyordu. Üzerindeki ihtişamlı kıyafetten üst tabakadan biri olduğu anlaşılıyordu. Altın rengi uzun saçları alnını örtüyordu.
Adam yavaşça Adriana'dan bize döndü. Yüzünde yumuşak bir ifade vardı.

"Hoşgeldin Arcelia, sen ve Gloria için yukarıda oda hazırlattım. Şimdi gidip biraz dinlenin. Kahvaltınız odanızda hazır. Akşam yemeğinde tekrar görüşeceğiz."

Kahvaltı sözünü duyunca açlıktan kazınan midemi hatırladım ve elimi karnıma götürdüm.

"Teşekkürler efendim.." dedikten sonra adam hafifçe gülümsedi ve ani bir dönüş yaparak merdivenlere yöneldi. Ardından Berta da kendini geldiğimiz kapıdan dışarı attı.
İçerisi tamamen altın rengine bürünmüştü. Tüm eşyalar, hatta duvarlar bile altın kaplamaydı. Yerdeki döşeme halıda bile altın iplikten işlemeler vardı.
Etrafta Gloria, Adriana ve ben dışında kimse yok gibiydi..

"Size odanızı göstereyim." dedi Adriana dostça bir tavırla.
Yerlere uzanan dantel detaylı elbisesini parmak uçlarıyla tutup merdivene bir adım attı.
Biz ise onun arkasında, olduğumuz yerde kalakalmıştık. İçimizden neler olduğunu sorgularken etrafa utangaç bakışlar atıyorduk.
Adriana arkasını döndü,
"Hadi ama, aç değilmisiniz yoksa.."

İçten bir gülümsemeyle "Geliyoruz Adriana!" diye cevap verdim. Gloria'ya başımla gel manasında işaret ettim.

Sarayın iç çevresini saran uzun merdivenin altın renkli trabzanlarında elimi gezdirerek ilerliyordum. Bir yandan da kardeşimle bakışıp gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk.
Merdivenin bitiminde bizi karşılayan geniş açıklık bizde başka bir dünyaya geçiyor hissi yaratmıştı. Karşımızda duran uzun koridorun çevresi büyüklü küçüklü kapılarla doluydu.
Kendimi güvende değilmişim gibi hissetmeye başlamıştım. Burası her ne kadar büyüleyici olursa olsun evimi özlemiştim. Ayrıca neden burada olduğumuza dair en ufak fikrim yoktu. Gloria'nın bana neden öyle tepki verdiği ise merak konusuydu. Ben ne olursa olsun buradan gidecektim ve onsuz gitmek istemiyordum..
Adriana kapısı açık bir odanın önünde durdu. Koridorda kapısı açık olan tek oda da buydu. İçeriden yansıyan ışık koridoru aydınlatıyordu.

"İçeride sizin için özenle hazırlanmış bir masa ve dilediğinizi seçebileceğiniz kıyafetler var. Bir ihtiyacınız olursa karşıdaki kapıyı tıklatın. Akşam tekrar görüşeceğiz."

Gloria ve ben Adriana'ya tekrar teşekkür edip odaya girdik ve meşe ağacından yapılmış çift taraflı kapıyı sessizce kapattık. İkimiz de sırtımızı kapıya dayayıp derin bir nefes aldık. Gloria'ya bir bakış atıp hızlı adımlarla yatağa ulaştım. Yorgunluktan ayakta zor duran bedenimi kuş tüyü yorgana bıraktım. Kardeşim de tam yanıma oturdu.

"Bizi buraya getirdiklerinde sen baygındın Arcelia, beni şehrin diğer ucunda bir odaya kapattılar. Seni de tepeye...
Sonra nedenini bile söylemeden buraya getirdiler işte.."

Beni gittikçe içine çeken yatakta yüzükoyun yatıyordum. Cevap vermek için ters dönüp Gloria'nın ellerini tuttum.

"O kadar korktum ki anlatamam Gloria. Seni görememekten ve oradan hiç kurtulamamaktan çok korktum. Hele başımdaki o yaratıklar... Ama merak etme buradan çıkacağız."

Duraksadım ve Gloria'nın ellerini hafifçe sarstım.

"Gloria! Beni dinliyor musun sen?!"
Gloria yere dönük dalgın bakışlarını ve anlam veremediğim gülümsemesini kenara bırakarak bana döndü.

"Artık birlikteyiz Arcelia.. Burada çok iyi olacağız merak etme.."

"Sen ne diyorsun Gloria. Neler oluyor?"

"Gidemeyiz Arcelia.."
Sustu ve yine anlamsızca gülümsemeye başladı.

"Onu bırakamam Arcelia.."
Kaşlarımı çattım ve susup devam etmesini bekledim.

"Roe.. İsmi Roe.. Biz birbirimize tutulduk Arcelia.. Onu bırakıp o fakir köye bir daha asla dönmeyeceğim!"

"Neler diyorsun Gloria?! Roe da kim? Neler oluyor?"

"Yanımdaydı Arcelia... Sen de gördün.. Tam yanımdaydı..."

"Gloria..." diye fısıldadım. Umutsuzca gözlerine baktım. Cümlemi tamamlamak istemedim. Bir kabusta olmayı bu anı yaşamaya yeğlerdim. Gloria'nın ellerini bıraktım ve ona arkamı döndüm. Karşımda duran rengarenk kıyafetlere, altın takılara bakıp iç geçirdim ve gözlerimi kapattım.

ARCELIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin