2. Bölüm - Başlangıç

102 9 5
                                    

Araştırdığıma göre buralarda bir dövüş klübü vardı. Ve orada çalışacaktım. Kariyerimi, en önemlisi kardeşlerimi bırakıp buraya geldim, en düşük noktadaydım fakat yükselmeye hazırdım. Muhammad Ali*'nin de dediği gibi, "Aklım kesiyorsa ve yüreğim inanıyorsa, başarabilirim." Bu zamanları da atlatacağım ve rahat bir yaşama adım atacağım. Yanıp sönen bir ışıkla yazılmış "Victor's" yazısını gördüğümde rahatlamış, bir o kadar da korku dolu hissettim. Önceden dövüş klübünün sahibi olan Victor'la konuştuğum için içeri girdiğimde beni karşıladı. Pek de kibar birine benzemiyordu, fakat iyi biri olduğuna inanıyordum. Birlikte odasına doğru giderken kocaman vücutlu adamlar beni izliyor, birkaç kız bana aptalca bakıyordu. Odasına gittiğimizde oturduk ve koşulları konuştuk.

"Evet. Thea. Duyduğuma göre iyi bir boksörmüşsün."

"Evet." Pardon, bir de alçak gönüllülük mü yapacaktım? Hem de burada? Burada alçak gönüllüleri öldürürler.

"Kendine güvenin tam. İnsanlar üzerinizden bahis yapıyor ve siz de dövüş başı 200 ila 300 dolar kazanıyorsunuz. Eğer iyi bir dövüşçü olursan haftada bir dövüşün olur. Berbat olursan kovulursun, fakat senin asla kovulmayacağına eminim."Gülümsedim ve teşekkür ettim.

"Bir şey daha," dedi ve devam etti, "burada asla birine iyi davranma. Benden sana küçük bir tavsiye."

Anahtarımı verdi ve odama geçtim. Çok büyük bir oda değildi ama bana yeterdi. Her zaman elimdekilerle mutlu olmaya çalışırdım. Bu benim için hiçbir zaman problem olmadı. Eşyalarımı yerleştirirken kapıyı biri tıklattı. Gidip açtığımda karşımda dünyanın en seksi vücudunu buldum.
"Selam." Dedi ve ben izin vermeden içeri girdi. "Klübe hoş geldin, Thea. Ben Brook."

"Girmen için izin vermemiştim."

"Girmin için izin virmimiştim. Victor gönderdi zaten. Sana karşı bir ilgim yok."

"Olmasa iyi olur."

Güldü ve garip bir bakış attı. "Emin misin?"

Gözlerimi devirdim ve ona aldırmadan eşyalarımı yerleştirmeye devam ettim.

"Boks gecesini izlerken seni görmüştüm."

"Yaa. Harika."

"Gerçekten iyi dövüşüyorsun, hakkını vermeliyim."

Arkamı döndüm. "Sağol," dedim ve işime geri döndüm. "Seni Victor göndermedi, değil mi?"

"Yalan makinesi falan mısın sen? Çok iyi yalan söylerim."

"Üvey anneyle yaşamak bunları öğretiyor."

"Neden geldin peki? Senin kadar iyi bir boksörün kariyerini bırakıp gelmesi normal değil."

"Meraklısın."

"Gözlemcisin."

"Bunun gibi bir yerde gözlemci olmamak elde değil."

"Anlatacak mısın?"

"Üvey anne problemleri."

"Öz annen? Veya baban?"

Derin bir nefes aldım. "Onlar.. Öldü."

"Ah... Özür dilerim. Ne zaman peki?"

Ona döndüm.
"Bak.. İyi biri olduğunu düşünüyorum. Ama.. Şimdilik konuşmayalım, olur mu? Yakın zamanda öldü ve mezarı burada. Yani.."

"Tamam. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa veya anlatmak istersen iki kapı sağındayım."

"Teşekkürler."

Purple Effect (Mor Etki)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin