Jisatsu

-13-

Sevgili Natsu,

Gergin olduğun yüzünden anlaşılıyordu o zaman. Ne diyeceğini biliyor da , demek istemiyormuş gibi.

Diğer insanlar gibi değildin. 'Her zaman yanında olacağım' , 'Her şey geçecek' gibi şeyler söylemedin. Bu yüzden takılmıştım ya peşine.

Susmaya devam edeceğimizi anlayıp ayağa kalktım. Depoya doğru ilerleyim fotoğrafı aldım ve sana uzattım. 'Bu kim ?'

Hemen hüzüne bürünen gözlerinle , titreyen ellerini durdurmaya çalışarak aldın fotoğrafı. O sırada yanına oturdum. Biliyorum , yaptığım kötü bir şeydi. Fakat merakıma yenik düşmüştüm.

'Nişanlım. Lisanna.'

Sormaya korkuyordum. Bir bardağı doldurarak bende , sana uzattım. Ardından gülümsedim. 'Sıra sende.'

'Ben..onu sevmiyordum. Bunu fark etmem çok geç oldu.'  meraklı bakışlar attığımda konuştun.

'Düğün gününde.'  gözlerim kocaman açıldı ve elimdeki bardak düştü. Verdiğim tepkiye kısık bir sesle gülmüştün. Ardından devam ettin.

'Arabayı düğün salonuna doğru sürüyordum. Geç kalmıştık ve Lisanna söylenip duruyordu. Bende onu sevmediğimi fark edince vazgeçmek istemiştim. Kavga etmeye başladık ceviz kabuğunu doldurmayacak sebepten. Kavga büyüdü. Klişe dizilerdeki şeyin başımıza geleceğini hiç düşünmezdim inan bana.'

'Kazadan kurtulduk. Fakat Lisanna hafızasını kaybetmişti ve bir daha yürüyemeyecekti. Ben..ondan ayrıldım. Şuan hala tedavi görüyor. Ben ise vicdan azabımla yaşamaya çalışıyorum işte.'

Sustun. Yine o can alıcı sessizlik. Ardından gelen bardaklar. Birkaç şişe daha. 

Sevgilerle , Lucy.