Jisatsu

-43-

Sevgili Natsu,

Poyraz , biraz daha sohbet edebilmek adına yürümeyi teklif etmişti. Beni favori kafesine götürürken onun kocaman adımlarının arkasından Nash 'Poyraz-nii !' diyerek koşuşturuyordu.

Sokak arasından geçerken , saniyeler içinde Poyraz'ın üstüne sarı saçlı bir erkek atlamıştı birden ortaya çıkarak.

'İnsan bir arar hayırsız !' 'Lan bırak üstüm kirlenecek !' onlar kavgalarına devam ederken yüzünü gördüğüm kişiyle daha da sevinmiştim. Bu da Sting'di.

O ikisi , kaç yıl geçerse geçsin değişmeyeceklerdi.

Sting beni görünce hemen yanıma gelerek sarılmıştı. Fakat Nash ona dil çıkarmış , Poyraz'ın bacağına sarılmıştı. Bu , epey kahkaha attırmıştı bana sokak ortasında.

Sting ise , Poyraz'ın yanında yardımcıymış. Poyraz ise bunu fırsat bilerek her saniye onunla dalga geçiyordu. Tartışmalarını izlerken gülümsüyordum. Gözüme tatlı gözükmüştü bi an o ikisi.

Daha fazla bekleyemeyerek , oturduğumuz kafede hızlıca sordum nerede olduğunu. Sanki bu bir işaretmiş gibi o sırada Sting'in telefonu çaldı ve masadan kalkarak başka bir köşeye gitti.

Büyüyen göz bebeklerimi Poyraz'a çevirirken derin bir nefes vererek kucağındaki Nash'ı yanındaki sandalyeye koymuştu. 'Pekala , anlatacağım. Senin de bilmeye hakkın var sonuçta.' 

O an söylediği şeyle , içinde portakal suyu olan bardağım düşmüş , sandalet giydiğim ayağımı kesmişti. Şuan sargılı ayağım hala sızlıyor. 

Fakat ondan daha çok acıtan bir şey var. Söyle , buna sebep olan Bay Dragneel , neden sadece kendini düşündün ?

Sevgilerle , Lucy.