Ben bilmiyordum ilk günden bir kızın hayatını mahfetmişim,ama benim zerre kadar suçum yok çünkü haberim bile olmadı...
Yüzümde suçluluk ve acılı bir ifade varken defne teyzenin yanına gidip,çıkmam gerektiğini söyledim,oda sanki böyle bir sey diyeceğimi bekliyormuşcasına kafasını eğdi ve peki diyerek beni yolcu etmeye kalktı.
Merdivenlerden inerken başım dönüyordu,kafami sağa sola hızlıca hareket ettirip kendime gelmeye çalışıyordum,çünkü acı çekmenin nasıl birşey olduğnu biliyordum ve başkasıda gözlerimin önünde acı çekiyordu,bu konuda normal davranmamı beklemeyin.
Bir kuvvetle kapıyı açtıktan sonra hızlı adımlarla eve yürüdüm.Tam montumu çıkaracaktım ki telefonum çaldı.
Arayan;Nefesimm
Noldu aşkım;
Dedim ve hızlıca montumu astıktan sonra odaya girip yatağa uzandım,
Hiçç sevgilimi nasılsın diye arayamammı??
Dedi ve sesini kalınlaştırdı.
Yok aşkım ne alakası var herzaman arayabilirsin beni;
Dedim ve gülümsedim,Buğra da sesini inceltip;
Tabi yani sen benim sevgilimsin,başkası değil ben arayacağım seni;
Dedi ve güldü,bende tebessümümü arttırıp;
Aynen aşkım;
Bir süre sessizce birbirimizin nefes alıp verişini dinledik.Ben o kadar hızlı nefes alıp veriyordum ki yatakta olmama rağmen başım dönmeye başlamıştı...
Buğra burnunu çekip;
Aşkım iyimisin sen;
Bir kaç defa öksürüp cevap verdim;
Biraz hasta gibiyim hayatım da öyüzden yani;
Buğra derin bir nefes alıp;
Haa hayatım kendine iyi bak tamam mı dikkat et üstünü kalın giyin, sıcak mı orası hani petek filan yanıyormu,benim sana aldığım kazağı yanına aldınmı,giyerdin aşkım bak yanındaysa giy onu seni sıcak tutar,çorap filan da giy kat kat,olmadı şapka da tak hayatım,eldiven fila....
Bir süre kahkahalara boğulup ardından Buğranın sözünü kestim;
Benim düşünceli aşkım,merak etme cok sıcak burası,ve birşey söyliyeyimmi senin kazağın var suan üstümde...
Buğra gülerek;
Oyşş benim aşkım sevgilisinin aldığı kazağıdamı giyermiş,yerim ama ben seni...
Yatakta sağa dönüp;
Seni seviyorum,bunu hep bil hayatım tamammi.
Buğra;Biliyorum zaten,bende seni seviyorum,ve sende bilki eğer bi gün ayrılırsak filan sakın başka birine aşkım deme...
Ben suratımı asarak ve yavaş bir şekilde konuşarak;
Dermiyim hiç,
Buğra süpheli bir ses tonuyla;
Ee sizin oralar nasıl bakalım;
Ben tedirgin ses tonumla tedirgin yüz ifademle;
Haa hayatım bende seninle onu konuşacaktım,
Buğra süpheli ses tonunu yükselterek;
Neyi aşkım...
Çok fazla kekeleyerek,ne diyeceğimi şaşırdım ve;
Hayatım,biliyorum daha erken konuşmalıydım ama bizim iş baya uzayacak gibi,teyzem hala iyileşmedi durumu baya ağırmış yani 4,5 ay burdayım,
Buğra bağirarak;
Nasıl yani şaka mı yapıyorsun,teyzenden sizene...
Gizem;Aşkım haklısında,teyzeme bakacak kimse yok burada annemde kalmak zorunda,biliyorsun bizim aile sizin aileye benzemez...
Buğra kızgın bir şekilde;
Peki hayatım,dayanacağiz artik 4,5 ay..
Ben derin bir oh çekip;
Merak etme hayatım,sayılı günler çabuk geçermis....
Buğrayla bu sefer konuşmaya kısa kestik ve telefonu yatağın üzerine bırakıp mutfağa gittim,elime bi elma alıp koltuğa uzandım tv yi açıp,birşeyler izledim.
Hava kararmıştı,benimde canım sıkılmıştı,erkenden yattım çünkü en az 1 saatimi hayallere harcarım,
Benim hayallerim mükemmeldirler...
Pembe şelaleler,mor ağaçlar ,sarı gökyüzü ,bulutlara ulaşabilecegın yükseklikte olan gökdelenler,mavi çimler,birbirine iyi davranan insanlar,sokakta paytak paytak yürüyen penguinler,yürüyen pofuduk kediler,rengarenk pandalar...
En sevdiğim insandan bile vazgeçer,ama hayallerimden vazgećmem,zaten onlarda olmasa şu pis dünyada tutunabileceğim bir dal olmazdı...Derler ya sonuna kadar savaş herzaman bir umut vardır,ben herzaman bir umut olduğna inanırım...
Yatağa yattıktan saatler sonra uykuya dalmıştım,saat 11 civarı uyandım ve yataktan kalkmamak için sağa sola dönmeye başladım,aklım Kumsalda ve acaba buğün onun yanına gitsemmi diye düşünüyordum,tam yataktan kalkıp terliklerimi giyecektim ki,kapı çaldı...
Hızlıca terliklerimi giyip,kapıya koştum ve kapıyı açtım...
Gelen Nisaydı ve okula yazılmam için beni okula götürecekti,tekrar sınava girip sağlık lisesine girebilirmisim,bu benim için güzel bi fırsat oýuzden Nisaya geliyorum işareti yaptım ve içeri girmesini söyledim,Nisa hiç birsey demeden içeriye girdi ve montunu astı...Etrafa bakına bakına içeri girdi ve bir yere oturdu bacak bacak üstüne atıp,telefonuna baktı...
Hemen odaya gidip üstümü giyindim,Nisa toparlanmış ve kapının oraya gitmişti,hazırsan cıkalım dedi ve parmak uçlarına basıp askıdan montunu aldı...
Bende hemen hazırım deyip kapıyı açtım,kapıyı kapattiktan sonra okula doğru yol aldık,yan yanayken susmak beni bozardı oyüzden Nisaya bakıp;
Birazdaha iyimisin??dedim
Gözlerini devirip şapkasını kapattı,konuşmak istemiyordu galiba ve bende zorlamadım çünkü bana patlayacağını biliyordum...
Okula yaklaşmıştık,Nisaya okulun nerde olduğunu sordum,Nisa eliyle yukarısını gösterdi tam önumdeydi ve ben görmemistim...
Nisadan gözlerimi cevirip,isaret ettigi yone dogru baktim,Okul muhteşem,eski okuluma benziyor dedim ve okulun içine girdim...